Geçen haftaki yazımda tarım alanında gelir ve istihdam artırıcı, döviz getirici ve kalkınmaya hizmet eden bir proje vereceğimi söylemiştim. İşte örnek bir proje:
Yer: Yozgat-Kadışehri-Kabalı Köyü.
Kurucular; Devlet – Vatandaş – Özel Sektör İşbirliği.
2009 yılında ilk önce 500 dekarlık bir alan için meyvecilik projesi hazırlanıyor. Dönemin Kadışehri Kaymakamı projeyi 5 yüz dekar yerine 5 bin dekarda uygulayın diyor ve böylece çalışmalara başlanıyor. Kaymakam ilk önce Kadışehri’ndeki tüm muhtarlara böyle bir proje planlandığını ve uygulama için yer aradıklarını anlatıyor. Tüm muhtarlar arasında Kabalı Köyü Muhtarı bu proje yeri için kendi köylerinin kullanılması yönünde istekli oluyor. Projenin nasıl uygulanacağı ve hedefleri olduğu konusunda köylüyü ikna ediyor. Köylünün ikna olmasıyla kaymakamlık öncülüğünde öncelikle arazilerin birleştirilmesi için çiftçilerle toplantılar yapılıyor. Arazi için toprak analizleri, iklimsel verilerin projeye uygunluğu, yeterli teknik personel vs. araştırmaları gerçekleştiriliyor. Çiftçilere Çanakkale, Bursa ve Manisa’da entegre bahçeler gezdiriliyor.
Projenin uygulanması için arazi sınırları köylülerin kendi rızaları ile kaldırılarak “arazilerin mülkiyetine dokunulmadan sadece kullanım hakkı devrini öngören bir arazi toplulaştırması” yapılıyor. Muhtarlık bünyesinde bir şirket kurularak, bu şirket “İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği”ne devrediliyor. Çiftçiler arazilerinin kullanım hakkını 25 yıllığına şirkete devrederek 5 bin 640 dönümlük büyük bir bahçe oluşturuluyor.
Arazi sınırlarının kaldırılmasından sonra toplam 300 bin adet kiraz, elma, nektarin, armut ve şeftali fidanları araziye dikiliyor. Arazinin korunması için etrafına çit çekiliyor. Araziyi sulamak için uygun bir yere havuz yapılarak, damla sulama sistemi kuruluyor.
Projenin başından itibaren Yozgat Valiliği, Kadışehri Kaymakamlığı, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri, İlçe Ziraat Odası, Kadışehri ve Halıköy Belediyesinin maddi ve manevi destekleri ile projeye başlanıyor.
Projeye başlangıçta valilik İl Özel İdaresince 1 milyon 100 bin TL’lik bir destek sağlanıyor. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü projeye 500 bin TL’lik sertifikalı fidan, mazot ve gübre desteği sağlıyor. İŞKUR kapsamında 2012 tarım sezonunda 150 işçi istihdam ediliyor. Ziraat Bankasından 1 milyon 800 bin TL’lik sübvansiyonlu kredi alınıyor. Eski bir bakanın çalışmasıyla 10 milyon TL tutarında hibe desteği alarak proje gerçekleştiriliyor.
2010 yılında projenin uygulandığı köyün çiftçileriyle Bozok Tarım Ürünleri Üretim Paketleme ve Ticaret AŞ kuruluyor. Kurulan bu şirketin kısa zaman içerisinde bedelsiz olarak yüzde 96 hissesi Kadışehri Köylere Hizmet Götürme Birliğine, yüzde 1 hisse Kadışehri Belediyesine, yüzde 1 hisse Halıköy Belediyesine, yüzde 1 hissesi Kabalı Sulama Kooperatifine ve yüzde 1 hissesi Kadışehri Ziraat Odasına olmak üzere tamamı devrediliyor. Bedelsiz olarak edinilen şirket 2010 yılında olağanüstü genel kurul yaparak yönetim kurulu başkanlığına sürekli olmak üzere kaymakamı getiriyor ve projenin uygulanması kararı alınıyor.
2009 yılında başlayan projenin alt yapı yatırımları 2012 yılında tamamlanıyor. Yozgat Valiliği huzurunda yapılan sözleşme ile Deveci Havzası Meyvecilik Entegrasyon Projesi Kabalı Meyve Bahçesi, kamu-özel sektör-vatandaş işbirliğinin gereği olarak 25 yıllığına işletme hakkı kiralanıyor.
Proje sahasında 2 bin 800 dekar yarı bodur elma, bin 50 dekar kiraz, 680 dekar şeftali–nektarin, 180 dekar tam bodur elma plantasyonları bulunuyor. Tam bodur elma plantasyonu telli terbiye sistemi ile entegre ediliyor. Sulama ve fertigasyon sistemi içerisinde radyo frekanslı damla sulama sistemi kuruluyor. Tek bir tuşla sulama ve gübreleme yapılmaya başlanıyor. Sistem tam otomasyonlu olup bütün veriler bilgisayar ortamında kaydediliyor.
Meyvecilik bahçesindeki üretimin daha profesyonel bir şekilde yönetilmesi için bu arazi özel bir firmaya kiralanıyor. Firma buranın tarım işletmeciliğini yürütüyor. Hali hazırda 64 kişiye sürekli, 6 aylık tarım sezonunda ise günlük 600 işçiye istihdam sağlanıyor. Elde edilen ürünlerin büyük bir kısmı yurt dışına satılıyor.
Ayrıca buradaki işletmede iyi tarım uygulamaları yapılıyor. İnsan sağlığını etkilemeyecek şekilde az bir ilaçlama yapılıyor. Organik tarıma geçiş çalışmaları devam ediyor. İşletme içerisinde 300 civarında koyun ve 1000’e yakın da kaz yetiştiriliyor. Otlarla biyolojik mücadele de bu koyun ve kazlarla yapılıyor. Aynı zamanda arazide daha çok meyve tutumunu sağlamak amacıyla da “arıcılar” buraya davet edilerek, yaklaşık bin adet arı kovanı değişik bölgelere yerleştirerek polinasyon (tutunma) sağlanıyor.
Kullanılan toplam arazi 5.640 dekar ve bin 800 civarında parselden oluşuyor. Bu projeden önce burada hububat tarımı yapılmaktaydı. Kuru tarım uygulamaları nedeniyle de bir yıl üretim yapılıyor, bir yıl da tarlalar nadasa bırakılıyordu. Güncel rakamlarla maliyet analizi yaptığımız zaman vatandaşın eskiden net karı dekara 100 TL’yi bulmuyordu. Ancak şu an sadece kira gelirleriyle bunun 4 katı bir gelir elde ediliyor. Ayrıca köylüler kendi arazilerinde yevmiye usulü çalışarak önemli gelirler elde ediyor. Bu yıl için dekara 345 TL kira ücreti veriliyor.
Proje, alanında ilk olduğu için hem yurt içinden hem de yurt dışından, bakanlıktan ve diğer kurumlardan sürekli ziyaretçi alıyor. Bu projenin şu andaki kur maliyetlerine göre bedeli milyarlar TL civarında. Bir dekar alan için maliyet 10 bin TL’yi buluyor. Tabii bu maliyeti suya olan uzaklık, iklim değerleri, toprak yapısı, hangi fidanın kullanılacağı, pazara nasıl ulaşım sağlanacağı gibi bir çok kriter değiştirebilir.
Bu proje gibi devlet, vatandaş ve özel sektör eliyle yürütülen bir proje belki de alanında tek. Yurt dışında Hindistan, Kanada ve İsrail’de bu projeye benzer örnekler var. Türkiye’de bunun ilk örneği bu proje. Üretim deseni olarak bin 50 dekar alanda kiraz bahçesi var ve bu da Avrupa’nın üçüncü büyük kiraz bahçesi. 2012 yılında Avrupa Birliği’nden sorumlu girişimcilik alanında ikincilik ödülü alıyor. Projede bin 800 parselin birleşmesinden ve sınırların kalkmasından dolayı 600 dekar daha tarım arazisi oluştu. Köyde daha önceleri 217 adet traktör bulunuyordu, şu anda ise bu arazi 17 traktör ile işleniyor. Bu sayede de hem arazi yönünden hem de araç gereç yönünden büyük bir tasarruf sağlanmış oldu. Proje başladıktan sonra kente göçün önüne geçildi, hatta 15 aile köye dönüş yaptı ve burada yaşamaya başladı.
Böyle bir projeyi modellerken öncelikle yapılacak bölgenin ihtiyaçları neyse ona göre analizlerin yapılması gerekiyor. Projede yapılması planlananlar, yatırımın şekli, finansmanı ve kaynakları, işletmeciliği, yönetimi proje aktör ve paydaşlarının görev ve sorumlulukları ile görev tanımlarının net bir şekilde belirlenmiş olması gerekli. Yatırım ve işletmecilik döneminde yer alan veya yer alacak firmalar sadece kâğıt üzerindeki verilerle değil, yerinde incelenip yaptığı olumlu ve olumsuz durumları değerlendirilmelidir. (Nevzat Ülger, Üç İktisadi Yapı, 2021, sayfa; 175-179)
Tarım ve hayvancılık için anlattığımız bu proje, aslında değişik sektörler için de uyarlanabilir. Tek tek yapılacakları sıralamak yerine bu örnekle konu daha bir görülebilir bir duruma gelmiştir diyebiliriz.