Seçim sonuçlarını analiz etmek sıradan bir iş değil elbette. Rakamların ne anlama geldiğini bilmek gerekir. Evet, zevkli bir iş ama insan rakamların dilini bilmezse isabetli yorum da yapamaz.
31 Mart 2024 yerel seçiminde Ak Parti seçmeninde iki yönelim olduğu anlaşılıyor:
Birincisi sandığa gitmeme.
İkincisi alternatif farklı partilerin adaylarına oy verme.
31 Mart 2019 yerel seçiminde AK Parti; 19.766.000 oy, CHP: 13.218.000 oy almıştı.
31 Mart 2024 yerel seçiminde AK Parti; 16.313.000 oy, CHP; 17.345.000 oy aldı.
Ak Parti'nin oyu bir önceki yerel seçime göre; 3.452.000 azalmış, CHP'nin oyu; 4.127.000 artmış.
Sandığa gitmeyen seçmen sayısı; 13.277.000. Bir önceki seçime göre sandığa gitmeyenlerin sayısı 4.524.000 artmış.
Peki; CHP’ye bu yeni oylar nereden geldi?
CHP'nin artan oyları AK Parti'den ziyade, İYİ Parti ve MHP'nin kaybettiği oylar.
1.725.000 oy İYİ Parti’den (2019'da 3.459.599, 31 Mart 2024'ta 1.734.406 oy aldı), 1.104.000 oy MHP'den (MHP 2019 3.394.477, 2024 2.290.643 oy aldı) olmak üzere toplam 2.829.000 oyun CHP'ye geçtiğini düşünebiliriz. AK Parti'den giden oylar 1.300.000 civarında.
Sonuçlar, AK Parti tabanında sandığa gitmeme eğiliminin ortaya çıktığını gösteriyor.
Önceki seçimlerde Cumhur İttifakı’na destek veren Yeniden Refah Partisi, kendi ismi ve logosuyla girdiği seçimde ülke barajına yaklaştı, Sivas’ta Büyük Birlik Partisi kazandı, Nevşehir’de İYİ Parti birinci oldu.
YRP, Saadet Partisi'nin eriyen 755.777 oyundan en az 700.000 oyunu aldı. (SP 2019’da 1.257. 482 oy, 2024’de 501.705 oy aldı.)
YRP bu seçimde 2.845.000 oy aldı.
YRP'nin AK Parti'den Gazze Soykırımı ve küresel politikaları gündem ederek yaklaşık 2.145.000 kemik oyu kopardığı söylenebilir.
Yeniden Refah Partisi tekrar Milli Görüş’ün temsilcisi olarak Türk siyasi hayatına giriyor. Toplum buradaki temsil bayrağını Erbakan’ın oğluna vermiş gibi gözüküyor. DEVA gibi, İYİ Parti gibi, Gelecek Partisi gibi merkezi doldurma hedefindeki partilerin karşılık bulmadan eridiğini görüyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti’nin kapalı MYK toplantısında konuştu diyor medya: “Açık söylüyorum, şahsım dâhil bu masanın etrafında oturan hiçbir arkadaşım, 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamaz. Başkalarını hesaba çekmeden önce kendimizi hesaba çekeceğiz. İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırmanızı istiyorum. Partide kimse hesap sorulamaz değil. Ya kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz.
Bunun suçunu millete atmanın ancak acizlerin ve gafillerin yöntemi olabilir. Hatayı, kusuru, yanlışı millette aramak, bizim geleneğimizde asla yoktu. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde böyle bir yola başvurmadık, şimdi de başvurmayacağız.
Nerede bir eksik, hata, kasıt veya ihanet varsa, üzerine gitmek boynumuzun borcudur. Diğer türlü, Allah korusun, daha büyük felaketlerin, daha sarsıcı kayıpların yaşanmasına mani olamayız.
Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz. Ya başından sonuna kadar işimizi dört dörtlük yaparız ya da çok daha ağır bedeller ödemekten kurtulamayız. Ortada sadece oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı da olduğu görülüyor”