“MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK”

NEVZAT ÜLGER

31-01-2023 22:14

Bazen bir cümle, bazen bir entelektüelin sözü adeta bir devri anlatmaya yetiyor. Büyük ITRİ olmasaydı acaba Muhteşem Kanuni’nin Mohaç’da bir mezarda niçin sabahladığını anlayabilir miydik? Mohaç Meydan Muharebesi 1526 yılının 29 Ağustos’unda topu topu iki saat sürmüş bir savaş. Ama savaşın izleri yaşıyor Macaristan’da. Kanuni kibrini yenmek için mezarda sabahlıyor. Savaştan sonra GÜL BABA Budin’de kalmıştı ve oraya gömülmüştü. O gömüldüğü tepenin ismi hala GÜL TEPESİ.

Kanuni Süleyman’ın babası Yavuz Selim’e  “Padişah olmak bir kuru kavga / Bir veliye bende olmak cümleden ala imiş” mısralarını söyleten inancı iyi anlamak gerekir. Yoksa alemin bir yaratıcısı ve yöneteni var olduğu gibi, ülkelerin de birer yöneteni olmalıdır.

Batı’dan yeni bir tarih anlayışı perspektifi getiren Yahya Kemal’e sormuşlar; ”Viyana’ya nasıl gittik?” diye, üstad şairane bir cevap vermişti; “Mesnevi okuyarak ve bulgur aşı yiyerek.” Yaman Dede de Mesnevi okuyarak Müslüman olmamış mıydı? Bulgur aşı bulamadığı zaman, “tirit” yiyerek almışlardı Girit’i atalarımız.

Dünyaya söyleyecek sözü olanların, o sözleri söylenecek kaliteye çıkarmaları gerekir. Bu cümleye bağlı olarak “kemalattan nasıl binlerce enfes teferruat doğuyorsa, şahane teferruatdan da kemalat husule gelir” dersek yanlış mı olur acaba? Edirne’de Selimiye, İstanbul’da Süleymaniye, Harput’ta Sara Hatun ve Ulu Cami, Divriği’de Ulu Cami ve Daruşşifası dünyaya taştan yazılmış birer şiirdir demek niçin mübalağa olsun? Öyle olmasaydılar bunca zaman ayakta kalabilirler miydi? Sanat; bir sevdanın bir cisme dökülmüş kalıbı değil midir? Yoksa ölümün elinden hikmeti nasıl kurtarırdı sanatkârlar.

Erbabı güzel söylemiş; “Bizdeki çini ve ebru sanatı olmasaydı, lale bu kadar üne kavuşabilir miydi?” Bu sanatların ardından Allah’a laleyi, onun resulüne gülü sembol yapmışız. Bu anlayış Lafza-i celal’i sancağına hilal yapmış. Hilal, lale ve gül bunun için çok önemsenmiş. Fatih ömrü boyunca hep gül koklamıştır.

Demek ki büyük devlet adamlarını yaşadıkları dönemin ardından yaşatan ve hatırlatan şey; büyük söz ustaları ile edipler ve nasirlerdir. Elbette edip ve nasirlerle alim ve arifleri tarihe mal edenler de genellikle hükemadır. Akşemseddin’i yaşatan iksir Fatih Sultan Mehmet’tir demek uygun olmaz mı? İstanbul’u ikinci Mehmet’e, Çaldıran’ı Yavuz Selime sevdiren şey hilal, lale ve gül muhabbetidir. Yalnız başına fütuhat, olayı açıklamaya yetmez.

Meraklısına hatırlatalım; Osmanlı siyasette merkeziyetçi, kültür ve sanatta ademi merkeziyetçidir. Bunun için Osmanlının doğuya yayılmasının amacı Suriye, Mısır, Mekke ve Medine’yi alıp Hilafeti üstlenerek hem meşruiyetini pekiştirmek hem de kutsal mekânların korunmasıydı kuşkusuz. Ama bugün iyice anlaşılmıştır ki; Yavuz olmasaydı Batı, Hazreti Peygamber’in kabrini Batı’ya kaçırma amacından vazgeçmeyecek. Nureddin Zengi’yi nasıl unutabiliriz? Diyebiliriz ki, antenleri en küçük sesleri dahi almaya en hassas kulak Yavuz’dadır. Sekiz yılda neler başarmış neler? Yavuz yalnız siyaset penceresinden görülemeyecek kadar ihtişamlı bir portredir. Yavuz, Batı’nın çirkin emellerini gerçekleştirmek için Safevilerle işbirliği yaptığını daha Trabzon Valisi olduğu zaman fark etmişti. Hatta Portekiz elçisi Miguel Ferriera, Şah İsmail’in kendisine Osmanlı Sultanının ve Kâbe’nin imhasını teklif ettiğini yazıyor. Doğru mu değil mi bilemiyoruz ama Şah İsmail’in, Batı’da İslam dünyasını çökertecek bir “Hrıstiyan Kral” olarak imajının olduğu biliniyor. Zaten Yavuz kendisinin rüyada Mukaddes Topraklara davet edildiğini anlatıyor.

Örtülü bir dünya savaşı mı yaşıyoruz acaba? Bu örtülü savaşın şalıdır terör örgütleri. Bir adım daha atalım isterseniz; hem AB ülkeleri, hem de ABD ve Rusya aslında birbirleriyle savaşıyorlar. Ancak bu savaşlarını ya terör örgütleri üzerinden, ya da bazı devletler eliyle yürütüyorlar. Son örnek Ukrayna savaşı.

Nereden nereye geldik. Son sözü Alvarlı Efe Hazretlerine bırakalım: “Bela-yı girdabın devrini bir gör / Bu devr-i alemin katresi değil / Haccac-ı zalimin cevrini bir gör / Bu günkü bu zulmün zerresi değil.”

DİĞER YAZILARI SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) 01-01-1970 03:00 DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 01-01-1970 03:00 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ 01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN 01-01-1970 03:00 CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ? 01-01-1970 03:00 KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR 01-01-1970 03:00 ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ 01-01-1970 03:00 DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI! 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM 01-01-1970 03:00 HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI 01-01-1970 03:00 YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY 01-01-1970 03:00 EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ? 01-01-1970 03:00 BEŞİ BİR YERDE 01-01-1970 03:00 DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN 01-01-1970 03:00 SİYASET VE KAYITDIŞILIK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR 01-01-1970 03:00 BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI 01-01-1970 03:00 KENT KONSEYİ VE STK’LAR 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” 01-01-1970 03:00 CHP KURULTAYININ ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” 01-01-1970 03:00 VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM 01-01-1970 03:00 Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ 01-01-1970 03:00 AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK 01-01-1970 03:00 VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD) 01-01-1970 03:00   G20 VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? 01-01-1970 03:00 SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  01-01-1970 03:00 KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI 01-01-1970 03:00 BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) 01-01-1970 03:00 ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK 01-01-1970 03:00 MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   01-01-1970 03:00 TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       01-01-1970 03:00 HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ 01-01-1970 03:00 BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? 01-01-1970 03:00 EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 SİSTEM VE REJİM 01-01-1970 03:00 BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 YENİ KABİNEDEN PROFİLLER 01-01-1970 03:00 MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 01-01-1970 03:00 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ 01-01-1970 03:00 TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ 01-01-1970 03:00 KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? 01-01-1970 03:00 BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF 01-01-1970 03:00 SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR 01-01-1970 03:00 PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 01-01-1970 03:00 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ 01-01-1970 03:00 RESETLENEN YENİ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 DEPREMLERLE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA 01-01-1970 03:00 KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR 01-01-1970 03:00 KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ 01-01-1970 03:00 KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK 01-01-1970 03:00 ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? 01-01-1970 03:00 POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ 01-01-1970 03:00