Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ

NEVZAT ÜLGER

16-10-2023 16:19

En fazla kabul gören bilimsel verilere göre, içinde yaşadığımız evrenin yaşı 13.8 milyar yıl. Bu evren içinde “eşrefi mahluk” olarak kabul edilen insanın dünya yaşı da şimdilik en fazla 35.000 yıl olarak kabul ediliyor. Göbekli Tepe kazılarına göre toplu yaşayış için tespit edilen süre henüz 12.000 yıl.

İnsanoğlu “Samanyolu” adı verilen bir galakside, yine bir yıldız olan Güneş’le birlikte hareket eden arz (yer) üzerinde yaşamaktadır. İlim adamları diyor ki; bizim galaksimiz içinde aynen güneş sistemine benzer yüz milyardan fazla yıldız sistemi ve uzayda da milyarlarca galaksiler mevcuttur. Dünya bu yıldızlardan sadece bir tanesi ve dünyada yaşayan insan cinsinin uzayda işgal ettiği alan da fazla büyük olmayıp, toplam alan içerisinde %0,01 büyüklüğünde. Bizim üzerinde yaşadığımız yerküre, bu astronomik büyüklük içinde cesamet olarak önemli bir hacim olamazken, bu küre üzerinde de insan denilen varlığın fiziki boyutları bir şey ifade etmemektedir.

Oysa yalnız dünya üzerinde dokuz milyar tür var ve insan bu türlerden yalnız biri ama muhakeme/temyiz gücü olan aklı sayesinde dünyanın en önemli mahlûku. Yeryüzünde  “insan” denilen bu varlığı bu kadar önemli kılan nedenler nelerdir?

İşte Batı ile Doğu arasındaki fark bu soruya verilecek cevapta önemli bir yer tutmaktadır. Batı yalnız aklın verilerini esas alıp, vahyi bilgilere kapıları kapatınca, insanın yaratılışı konusunda “hikâye” anlatmakla yetinir oldu. Bazen Olimpos dağına çıkıp, kendi kabulleri içerisinde tanrılara(!) çelik-çomak oynatmakta, bazen de onları toptan görmezden gelip determinizm kanunları içerisinde, vahyi bilgileri reddederek rasyonalist olur. Hâlbuki “Şüphe, gaye değil, gerçeği bulmak ve gerçek (yakin/tereddütsüz) bilgiye ulaşmak için bir vasıta” olmalıdı.

Olayların izahında Batı yalnız sebep-sonuç ilişkisini (determinizm) esas alınırken, aynı konunun izahında Doğu hem sebep-sonuç ilişkisini dikkate almakta hem de olayı bir yaratıcı ile ilişkilendirmektedir. Bu konu “Big Bank” teorisi için de böyledir, “insanın yaratılışı” için de böyledir. Batı’nın bu yaklaşımı da genellikle aydınlanma felsefesi ile onun bir türevi olan pozitivizmin yaygınlık kazanmasından sonradır. Oysa medeni olmanın izahında ekonomi ve teknoloji ile bir aidiyet kurmak belki bir yaklaşım tarzıdır ama esas olanın eldeki imkânların niçin ve nasıl kullanıldığı olmalı değil midir? Yani “Medenilik ile maddi güç arasında doğrusal bir ilişki yoktur.” diyebiliriz.

Marifetname yazarı; “Varlıklar öyle bir yaratılmıştır ki hepsinin temel yapısı simetriktir ve bir ayna gibi birbirlerini ve neticede de Allah'ın yaratma gücünü yansıtırlar. Her alan farklı bir varoluş seviyesine aittir” diyor. Bir başka yerde; “Yıldızların gücünün doğal olayları etkilediğini (med-cezir gibi) ve bu gücün Allah tarafından bahşedildiğini” anlatıyor. Gerek İbrahim Hakkı gerekse Bediüzzaman, dünya için; “kokusu insan olan gül bahçesi” benzetmesinden sonra, “insanın ölümü dünyayı kokusuz bırakır” tespitini yaparak, “Yeryüzünde inanan insan kalmazsa, dünya sersemler ve parçalanır” sonucuna varıyorlar. Birçok Müslüman’ın, tabiatı, okunması gereken Allah’ın diğer kitabı olarak gördüğünü özellikle belirtmek gerekir. Kaldı ki tabiatta gördüklerimiz Allah'ın kudretinin yansımaları olması dolayısı ile “esma ve sıfatların” görünen kısımları değil midir?

 “İlim” kavramının kendine özgü boyutlarının olduğu kabul edilerek, doğru düşünme kuralları içinde güvenilir bilgiye ulaşılmalıdır. Eşyanın görünen yüzü de, görünmeyen yüzü de bilinmelidir. Kur’an nasıl Allah’ın kitabı ise, kâinat da Allah’ın kitabıdır.

 “İnsanın akıl ve fikir meydanı öyle bir genişliğe sahiptir ki, çerçeve içine alınması zor olur. O kadar da dardır ki iğneye mekân olamaz. Bazen bir noktada hapsolur bazen de dünyayı bir karpuz gibi eline alır ve akıl odasında misafir eder. Bazen haddini aşar, bazen oldukça küçülür.” (Nevzat Ülger, Bilim ve Düşüncede Doğu ve Batı, 2019)

İnsan âlem-i sağir (küçük âlem), evren de âlem-i kebirdir (büyük âlemdir). Âlem-i sağir âlem-ı kebirin bir numunesidir. Fakat yaratılış nedeni yüzünden âlem-i sağir (insan), âlem-i kebirden (evrenden) büyüktür.

Hep akılda tutalım; biz Ademzadeyiz. Nübüvvet ve peygamberliği hariç, Hz. Âdem ne ise biz de oyuz. Bu Âdem o âdemdir.

DİĞER YAZILARI SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) 01-01-1970 03:00 DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 01-01-1970 03:00 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ 01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN 01-01-1970 03:00 CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ? 01-01-1970 03:00 KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR 01-01-1970 03:00 ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ 01-01-1970 03:00 DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI! 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM 01-01-1970 03:00 HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI 01-01-1970 03:00 YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY 01-01-1970 03:00 EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ? 01-01-1970 03:00 BEŞİ BİR YERDE 01-01-1970 03:00 DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN 01-01-1970 03:00 SİYASET VE KAYITDIŞILIK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR 01-01-1970 03:00 BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI 01-01-1970 03:00 KENT KONSEYİ VE STK’LAR 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” 01-01-1970 03:00 CHP KURULTAYININ ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” 01-01-1970 03:00 VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM 01-01-1970 03:00 AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK 01-01-1970 03:00 VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD) 01-01-1970 03:00   G20 VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? 01-01-1970 03:00 SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  01-01-1970 03:00 KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI 01-01-1970 03:00 BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) 01-01-1970 03:00 ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK 01-01-1970 03:00 MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   01-01-1970 03:00 TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       01-01-1970 03:00 HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ 01-01-1970 03:00 BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? 01-01-1970 03:00 EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 SİSTEM VE REJİM 01-01-1970 03:00 BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 YENİ KABİNEDEN PROFİLLER 01-01-1970 03:00 MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 01-01-1970 03:00 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ 01-01-1970 03:00 TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ 01-01-1970 03:00 KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? 01-01-1970 03:00 BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF 01-01-1970 03:00 SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR 01-01-1970 03:00 PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 01-01-1970 03:00 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ 01-01-1970 03:00 RESETLENEN YENİ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 DEPREMLERLE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 “MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK” 01-01-1970 03:00 VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA 01-01-1970 03:00 KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR 01-01-1970 03:00 KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ 01-01-1970 03:00 KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK 01-01-1970 03:00 ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? 01-01-1970 03:00 POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ 01-01-1970 03:00