YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ?

NEVZAT ÜLGER

11-03-2024 12:04

İçinde bulunduğumuz dönem seçim atmosferi olduğu için biraz siyaset yapabiliriz.

Türkiye 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçim gündemine yoğunlaşırken; artık yol, su, kanalizasyon, çöp, park, temizlik vb. klasik hizmetleri yürüten bir kamu yönetimi kurumu şablonu, yerel yönetimler için dar gelmekte ve şehirlerin ihtiyaçlarının gerisinde kalmaktadır.

Partilerin hazırladıkları seçim beyannameleri bunları bir şekilde gündeme getiriyor zaten.

Türkiye’de şehirli nüfusun 20. yüzyılda kaydettiği artış trendi, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde de devam ediyor. Şehirlerin nüfusunun artması, önemli ihtiyaçları ve problemleri de seçimlerde gündeme getiriyor.

Şehrin yönetimine talip olanlardan ne bekliyoruz? Yönetime talip olanlar, istedikleri oy karşılığında bize ne vaat ediyorlar?

Şehir üzerine düşünmek, kendimiz üzerinde düşünmenin, kendimizi anlamanın en iyi yoludur. Bir kere şehirleri imar sorumluluğunu üstlenmeye talip olanlar, toplumun neyi niçin istediğini iyi bilmelidirler.

Şehirlerimizin çoğu farklı yoğunluklarda; plansız yerleşim, altyapısızlık, sağlıksız ortam, eksik sosyal politika, eğitimsizlik, güvensizlik, eşitsizlik, yoksulluk, göç, konut, çevresel bozulma vb. problemlerle karşı karşıya.

Şehirlerin sayısının, ölçeğinin ve yaşayan nüfusun artması yanında, ekonomik, sosyal, siyasi ve teknolojik gelişmeler de şehirlerin daha önemli aktörler hâline gelmesini sağlıyor.

Şehirlerle çarpık ilişkimiz bir dizi problemi doğurdu ve biz neredeyse bütün enerjimizi kendi elimizle ortaya koyduğumuz problemler yumağıyla boğuşarak harcıyoruz.

Müteahhitlerin önceliklerinin değil de mekânın ihtiyaçlarının belirlediği bir kentsel dönüşüm programı önemli olmalıdır.

Evleri inşa edenlerin kuşatıcı bir eğitimden geçmesi gerektiğini hepimiz kabul etmeliyiz.

Bir insan adalet ve hakkaniyet terazisini devre dışı bırakarak kurduğu evle hem kendisine hem de içerisinde yaşadığı topluma maddi ve manevi açılardan zarar vermektedir.

Cumhurbaşkanı ne demişti: “Biz on dört yıldır iktidardayız fakat hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var.”

Kültür üreten şehirler vizyonu; kaya anıtları, yazıtlar ve müzeciliği öne çıkartan, kültür ve sanatı kabristanların ve yalnızca geçmişin bir tekrarına dönüştüren koyu muhafazakâr bakışın terennümü olmamalıdır.

Batı’nın kültürel iktidarı çağın vakıası ise onunla mücadelenin yolu yalnız müzelerden ve kabristanlardan geçmez. İnsanları düşünmeye çağıran kültür ve sanat faaliyetlerine ihtiyaç var.

Muhafazakâr belediyelerin kültür hizmeti diyerek en fazla bazen sadece onlarla yetinerek sergiledikleri alan eski yazı hat sanatı, ebru, tezhip, minyatür, bazen çinicilik, lüle taşı, oltu taşı işçiliği ve benzerleridir. Şüphesiz geleneksel sanatların yaşaması ve yaşatılmasında gerekir. Ancak kültür ve sanat faaliyetlerini yalnızca bunlara hasretmek eksikliktir. Yeni zamanların dilini yakalayabilmiş kültür ve sanat insanlarını yanlarında eksik etmeden, onların ikazlarından ürkmeden, ders alarak kültür hizmeti verilmelidir.

Necip Fazıl’ın, “Bıçak soksan gölgeme/ Sıcacık kanım damlar/ Gir de bir bak ülkeme/ Başsız başsız adamlar.” şiiri bunu anlatıyor aslında.

 “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünün çağrısı tam da budur.

Sivil toplum kuruluşlarımız, kanaat önderlerimiz, sivil teşekküllerimiz, meslek gruplarımız şehirlerimizde yaşanan olumsuzlukları sadece bir kesime, bir yöneticiye yükleyerek işin içinden çıkmaya çalışmasınlar.

Kamu arazisine bir cami kondurmak suretiyle kendi cemaatinin çıkarına yapmak istediği imar değişiklikleri için emrivaki yapma telaşına düşen kanaat önderlerine dikkat edelim.

E. Mahcupyan diyor ki; “Laik kesim Türkiye’yi yönetmeyi hak etmiyor. Birtakım vasıflara sahip, potansiyeli var. Ama bunu hak edecek siyasi ideolojik, zihniyetsel duruşu sergilemiyor. Ötekiyle beraber bir bütün olma idealinden çok uzak, çok egoist. Bu kadar bencil bir yaklaşımla, “Türkiye bizim istediğimiz gibi yönetilsin” demek kibrin üst noktası. O yüzden laik kesimin Türkiye’yi yönetme meşruiyetine sahip olamayacağını ve hiçbir zaman da kazanamayacağını düşünüyorum.”

DİĞER YAZILARI MUSTAFA ÇALIK (1956-2023) 01-01-1970 03:00 SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) 01-01-1970 03:00 DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 01-01-1970 03:00 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ 01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN 01-01-1970 03:00 CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         01-01-1970 03:00 KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR 01-01-1970 03:00 ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ 01-01-1970 03:00 DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI! 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM 01-01-1970 03:00 HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI 01-01-1970 03:00 YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY 01-01-1970 03:00 EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ? 01-01-1970 03:00 BEŞİ BİR YERDE 01-01-1970 03:00 DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN 01-01-1970 03:00 SİYASET VE KAYITDIŞILIK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR 01-01-1970 03:00 BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI 01-01-1970 03:00 KENT KONSEYİ VE STK’LAR 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” 01-01-1970 03:00 CHP KURULTAYININ ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” 01-01-1970 03:00 VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM 01-01-1970 03:00 Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ 01-01-1970 03:00 AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK 01-01-1970 03:00 VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD) 01-01-1970 03:00   G20 VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? 01-01-1970 03:00 SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  01-01-1970 03:00 KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI 01-01-1970 03:00 BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) 01-01-1970 03:00 ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK 01-01-1970 03:00 MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   01-01-1970 03:00 TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       01-01-1970 03:00 HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ 01-01-1970 03:00 BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? 01-01-1970 03:00 EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 SİSTEM VE REJİM 01-01-1970 03:00 BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 YENİ KABİNEDEN PROFİLLER 01-01-1970 03:00 MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 01-01-1970 03:00 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ 01-01-1970 03:00 TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ 01-01-1970 03:00 KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? 01-01-1970 03:00 BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF 01-01-1970 03:00 SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR 01-01-1970 03:00 PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 01-01-1970 03:00 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ 01-01-1970 03:00 RESETLENEN YENİ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 DEPREMLERLE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 “MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK” 01-01-1970 03:00 VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA 01-01-1970 03:00 KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR 01-01-1970 03:00 KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ 01-01-1970 03:00 KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK 01-01-1970 03:00 ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? 01-01-1970 03:00 POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ 01-01-1970 03:00