SİYASET VE KAYITDIŞILIK

NEVZAT ÜLGER

11-12-2023 10:27

Siyaset, toplumdaki baskı grupları arasında veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin ve kaynakların dağıtımı ile toplumun geleceği üzerinde etkili olan faaliyetleri ifade eden alanın adıdır.

Siyaset, doğası gereği esnek bir yapıya sahip. Eğilen-bükülen, kazanma odaklı, şöhreti ve gücü seven ve eş zamanlı yürüten bir mekanizma.

Her parti, kendi sosyolojik tabanına yönelik mesajlar vermek üzerine kurgulanmış. Bu yüzden, her parti kendi kulvarının dışındaki kulvarlardan oy çıkarma pratiği üzerine inşa edilmiş.

Türkiye'de dört ana kulvar var diyor işin uzmanları; Muhafazakarlık, milliyetçilik, solculuk ve liberalizm.

Toplumda en çok taraftarı olan kulvar, genellikle muhafazakarlık, milliyetçilik ve liberalizm. Solculuk daha çok Batı’dan ithal bir figür.

Siyaset güç ve para ile mesafe alabiliyor. Hatta siyasette paranız yoksa gücünüz de yok demektir. Sizin paranız yoksa muhakkak bir finansörün olması gerekir. Tabi o zaman da gücü bölüşmeniz söz konusudur ve sonu genellikle karakolda biter.

Siyasette birinin almaya cesaret edemediği riskleri bir başkası alarak, onun yaşamak istediği hayatı yaşar. Korkaklar kahraman olamazlar.

Günümüz siyasetinde hedef, öteki dünyayı değil, bu dünyayı, bu ülkeyi, bu bölgeyi, bu ili, bu ilçeyi ve belki de kendi sosyolojik tabanı içerisindeki önemli kitleyi kurtarmaktır. Yüceltilmek istenen şey; akıl ve yetenektir. Tabi sadakat daha önemlidir.

Partilerin lider kadrosu amaca ulaşmak için her türlü araca başvurabilir.

Birinci dünya savaşından sonra başlamakla birlikte, 1945 yılından sonra bütün devletler demokrasi ve kalkınma düşüncesinin peşindedirler.

Her seçimde kazanılan iktidar, bir sonraki iktidar için beklentiler doğurur.

Bir ülkede “kayıt dışılık” önemli bir konudur. Çünkü kayıt dışılık bütün toplumu ciddi anlamda olumsuz etkiliyor:

Siyasette kayıt dışılık, (Darbeler, tay'lar ve diğerleri.)

Ekonomide kayıt dışılık, (Faydalı olduğuna ilişkin yorumlar da var.)

Dinde kayıt dışılık. (FETÖ ve benzerleri)

Kanuni Sultan Süleyman döneminden beri siyasetnamelerde yazılan problemler aşağı yukarı 6-7 maddeden ibarettir: Adaletsizlik, rüşvet, liyakatli insanların göreve getirilmemesi.

Aradan 400 yıldan fazla zaman geçti biz hala aynı sorunları konuşuyoruz. Adaletsizlik, rüşvet, liyakat veya liyakatsizlik.

Aslında, bizde kural eksikliği yok. Kurallar kayıt-dışı yapılanmalar tarafından aşılıyor ve biz bu çarpıklığı aşamıyoruz.

Dünyada hem de en gelişmiş ülkelerde dahi yaşanan mali krizler, güvenlik endişesi, mülteci akını ve yükselen etnik milliyetçilik dalgası popülizmi besleyen en önemli unsurlar olarak ortada duruyor. Doğal olarak ‘beka’ meselesi üzerinden ‘korku’ üreten popülist ve otokrat liderler AB ülkelerinde ve Amerika kıtasında da iktidara geliyorlar. İşin tuhafı bunlar, demokrasinin en önemli unsuru olan serbest seçimler yoluyla gerçekleşiyor.

Önemli soru şu; demokrasi kayıt dışılığın ve otoriterleşmenin şerrinden kurtulamaz mı?

Öncelikle demokratik kurumlara duyulan güvensizliğin, bizatihi siyasal sisteme ve partilere yönelik hoşnutsuzluğun ortadan kaldırılması gerekiyor. Siyasi partiler toplumdaki farklı sesleri temsil etmekte yetersiz kalıyorlar. Dolayıyla da demokrasinin işleyişinden memnuniyetsiz hamasete açık kitleler, popülist liderler için en uygun zemin haline geliyor. 

İktidarı ve eş zamanlı olarak dini eleştiri yağmuruna tutarken, söylenmemiş ya da söylenmesi gereken şeyler birikmişken, bu coğrafyanın bir asırdır ezber ettiği laisizm, sekülerizm ve modası geçmiş ideolojilerin ezberlerini tekrar edince esas konuşulması gerekenler de konuşulamaz oluyor.

Siyaset gibi ekonominin kanunları da fazla insaflı değildir, dengeyi ancak üretim belirler.

Hem gelirin dağılımı adil olmayacak, hem karşılıksız para basılacak, hem enflasyon olmayacak deniyor ve sonunda da faizler artmayacak diye düşünenler varsa onlara önemli bir hatırlatma yapalım; ekonomide henüz böyle bir kural yok.

Yüksek enflasyon rekabeti öldürür. Enflasyon yüzde yüzü aşarsa yer altı dünyası ve mafya çoğalır, devlet “devlet olma” hüviyetini kaybedebilir.

Devletlerde kötülüğün anası cari açık, babası bütçe açığıdır.

Kamu maliyesi borçlanmayı minimize ederse çözüm başlar. Ne kadar bütçe açığı, o kadar faiz ödemesi. Borçlanma yatırıma gidiyorsa dönüşü var demektir, korkmayınız. Risksiz kazanç yoktur.

Siyaset ve iktisat birbirini en fazla etkileyen iki fenomen. Marifet dengeyi sağlamaktan geçiyor. Siyaset bunun için var zaten.

 

DİĞER YAZILARI MUSTAFA ÇALIK (1956-2023) 01-01-1970 03:00 SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) 01-01-1970 03:00 DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 01-01-1970 03:00 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ 01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN 01-01-1970 03:00 CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ? 01-01-1970 03:00 KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR 01-01-1970 03:00 ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ 01-01-1970 03:00 DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI! 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM 01-01-1970 03:00 HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI 01-01-1970 03:00 YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY 01-01-1970 03:00 EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ? 01-01-1970 03:00 BEŞİ BİR YERDE 01-01-1970 03:00 DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR 01-01-1970 03:00 BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI 01-01-1970 03:00 KENT KONSEYİ VE STK’LAR 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” 01-01-1970 03:00 CHP KURULTAYININ ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” 01-01-1970 03:00 VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM 01-01-1970 03:00 Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ 01-01-1970 03:00 AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK 01-01-1970 03:00 VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD) 01-01-1970 03:00   G20 VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? 01-01-1970 03:00 SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  01-01-1970 03:00 KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI 01-01-1970 03:00 BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) 01-01-1970 03:00 ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK 01-01-1970 03:00 MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   01-01-1970 03:00 TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       01-01-1970 03:00 HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ 01-01-1970 03:00 BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? 01-01-1970 03:00 EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 SİSTEM VE REJİM 01-01-1970 03:00 BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 YENİ KABİNEDEN PROFİLLER 01-01-1970 03:00 MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 01-01-1970 03:00 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ 01-01-1970 03:00 TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ 01-01-1970 03:00 KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? 01-01-1970 03:00 BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF 01-01-1970 03:00 SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR 01-01-1970 03:00 PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 01-01-1970 03:00 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ 01-01-1970 03:00 RESETLENEN YENİ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 DEPREMLERLE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 “MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK” 01-01-1970 03:00 VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA 01-01-1970 03:00 KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR 01-01-1970 03:00 KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ 01-01-1970 03:00 KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK 01-01-1970 03:00 ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? 01-01-1970 03:00 POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ 01-01-1970 03:00