KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR

NEVZAT ÜLGER

03-03-2024 11:41

Dünya sürekli hareket halinde ve devamlı değişiyorsa sistemlerin ve fikirlerin de olumlu anlamda değişmeleri gerekir.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bütün imparatorluklar tasfiye edildi. İmparatorların nesilleri uzun süre hatırlanmadı veya yok sayıldılar. Bunların yerini ulus-devletler aldı.   

Almanya, İspanya ve İtalya faşizmi yaşayan ülkelerin en bilinenleri oldu. Bu faşist yönetimler etrafa korku salmakla kalmadı, İkinci Dünya Savaşı’na taşıdılar dünyayı.

Savaş sonrasında dünyada adına “Yeni Dünya Düzeni” denilen iki bloklu bir sistem oluşturuldu. Bir yanda adına hür dünya denilen ve NATO etrafında şekillenen kapitalist blok veya ABD-Avrupa ekolü, diğer yanda Varşova Paktı etrafında şekillenen sosyalist blok veya Rusya ekolü.

Rusların başını çektiği sosyalist blok 1989 yılında Batı sistemi karşısında pes etti ve 1992 yılında hem sosyalist blok, hem de SSCB dağıldı. Bu tarihten sonra “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği” yoluna Rusya olarak devam etti. Aralarında Türk Cumhuriyetleri diye ifade edilen beş Türk Devleti de dâhil olmak üzere birçok ülke bağımsızlığını ilan etti.

Batı; daha kalıcı olmaya aday olarak hemen kendine özgü sömürü sisteminin yapısını oluşturdu; NATO, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret örgütü vd. Hedef dünyanın stratejik ülkelerini birliğe dâhil etmekti.

1945 ile 2000 yılları arasında Yeni Dünya Düzeni’ne itiraz etmek pek de kolay değildi. Kaldı ki Batı bloğuna dâhil olan ülkelerin yönetiminde söz sahibi olan kişi ve kuruluşlar toplumu komünizm ile korkutuyordu. 

1992 yılından itibaren soğuk savaş sonrasında yaşanan kavga Batı’nın lehine neticelenmişti ama dünyayı saran küreselleşme olgusu da sorgulanmaya başlanmıştı. Dünya Ticaret Örgütü’nün faaliyetlerinin aslında ABD’nin koyduğu kurallara göre işlediği artık gizlenemiyordu. ABD; Çin, Japonya, Kanada, Türkiye üzerinde baskı uygulayarak Çin’le yapılacak ticarete sınırlama getirmeye çalışıyordu. Aynı maksatla ABD’nin İran üzerine koyduğu ambargo da ayrıca kayda geçiyordu.

2000’li yıllarla birlikte internette önemli ilerlemeler kaydedilince, gizlenmesi gereken birçok olay açığa çıkmaya başladı. ABD ve İngiltere’de gizli-saklı işlerin süresi yetmiş yıl olup, bu süre geçince –devlet sırrı kavramı da dâhil- her şeyi açıklıyorlar. Dünyayı saran internet üzerine yatırımlar artmaya başladı. Bir bilgisayar firması birçok ülkeden daha fazla ticaret hacmine ulaştı. Bütün yatırımcılar bu alana yöneldiler. Böyle olunca da diğer ticaret alanlarında sıkıntılar oluşmaya başladı.

Sistemler meydana gelen ekonomik krizlerle kendisini yeniliyor. 2008 yılına gelindiğinde, konut piyasasında meydana gelen önemli bir patlama dünyada finans krizine neden oluyordu. Kredi alma kapasitesi düşük olan kişi ve kuruluşlara büyük krediler verilmiş, inşaatlar yapılarak satılmıştı. Ancak belli bir süre sonra faizler yükselince konut alıcıları taksitlerini, yap-satçılar da kredilerini ödeyemez duruma gelmişlerdi.

Sistemi tekrar kurtarmak gerekiyordu. Çünkü kriz yalnız ABD’de kalmamış, bütün dünyayı etkilemeye başlamıştı.

ABD’de de para basma makineleri çalışmaya başladı ve dünyaya dört trilyon dolar para pompalandı. Şirketler, kişiler ve devletler rahat bir nefes aldı. Ancak bu durum birçok olumsuz düşünceye de davetiye çıkardı. Nasıl olsa batmak yasaktı. Borçlar bir şekilde siliniyor, kişi ve kuruluşlara yalnız kar kalıyordu. İnsanların adalet duyguları zedeleniyordu ama sistem yaşıyordu. Bu olaydan dünyanın bütün devletleri etkilenmişti. Türkiye bu krizden dolayı % 14’lük bir daralma yaşadı diyordu uzmanlar.

Aynı daralma ve sıkıntılar AB ülkelerinde de yaşandı. Portekiz, İspanya, İtalya, İrlanda ve Yunanistan başta olmak üzere birçok ülke borçlarını ödeyemiyordu. AB içerisinde durumu sağlıklı olan yalnız Almanya vardı. Borçlunun duacısı alacaklılar olduğundan bu ülkeler de kurtarıldılar. Avrupa Merkez Bankası devreye girip sınırsız bono alacağını açıklayınca faizler geriledi, ülkeler rahatladı. Sistem kurtulmuştu.

Ölçüsüz risk alma üstü kapalı olarak teşvik ediliyordu. Çünkü dünyada para stoku artmış ve deplase edilmesi gerekiyordu.

Bu curcunada İngiltere AB'den ayrılma kararı aldı ve AB önemli bir sarsıntı geçirdi. Tam bu kargaşa anında Rusya Kırım'ı ilhak etti. AB'nin küresel gücü tartışılmaya başlamıştı. AB ne Suriye’de ne de Ukrayna’da aktif bir rol oynamamıştır.

Şimdi AB’nin, ABD’nin ve elbette daha birçok ülkenin en büyük problemi göç. AB göç sorununu para ile çözmeye çalışırken, Libya ve Fas’ta bulunan genellikle insanların pek bulunmadığı alanları ve daha başka bazı ülkeleri göçmenlere adres olarak gösteriyor. 2023 itibariyle dünyada 80-100 milyon insanın mülteci durumunda olduğunu söylüyor resmi kayıtlar.

 

DİĞER YAZILARI MUSTAFA ÇALIK (1956-2023) 01-01-1970 03:00 SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) 01-01-1970 03:00 DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 01-01-1970 03:00 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ 01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN 01-01-1970 03:00 CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ? 01-01-1970 03:00 ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ 01-01-1970 03:00 DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI! 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM 01-01-1970 03:00 HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI 01-01-1970 03:00 YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY 01-01-1970 03:00 EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ? 01-01-1970 03:00 BEŞİ BİR YERDE 01-01-1970 03:00 DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN 01-01-1970 03:00 SİYASET VE KAYITDIŞILIK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR 01-01-1970 03:00 BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI 01-01-1970 03:00 KENT KONSEYİ VE STK’LAR 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” 01-01-1970 03:00 CHP KURULTAYININ ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” 01-01-1970 03:00 VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM 01-01-1970 03:00 Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ 01-01-1970 03:00 AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK 01-01-1970 03:00 VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD) 01-01-1970 03:00   G20 VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? 01-01-1970 03:00 SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  01-01-1970 03:00 KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI 01-01-1970 03:00 BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) 01-01-1970 03:00 ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK 01-01-1970 03:00 MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   01-01-1970 03:00 TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       01-01-1970 03:00 HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ 01-01-1970 03:00 BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? 01-01-1970 03:00 EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 SİSTEM VE REJİM 01-01-1970 03:00 BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 YENİ KABİNEDEN PROFİLLER 01-01-1970 03:00 MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 01-01-1970 03:00 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ 01-01-1970 03:00 TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ 01-01-1970 03:00 KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? 01-01-1970 03:00 BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF 01-01-1970 03:00 SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR 01-01-1970 03:00 PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 01-01-1970 03:00 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ 01-01-1970 03:00 RESETLENEN YENİ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 DEPREMLERLE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 “MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK” 01-01-1970 03:00 VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA 01-01-1970 03:00 KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR 01-01-1970 03:00 KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ 01-01-1970 03:00 KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK 01-01-1970 03:00 ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? 01-01-1970 03:00 POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ 01-01-1970 03:00