“İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN

NEVZAT ÜLGER

25-03-2024 01:27

 “Dinleyene, halâ,/ Çöller ses verir.”

Madem Kur’an kelamullahtır, bütün insanlığa hitap ediyor, bütün insanlığın sorularına ve ihtiyaçlarına cevap veriyor; demek ki  manaları hem genel hem de kucaklayıcıdır. Bütün alemlerin rabbi olması nedeniyle, Kur’an Allah kelamıdır. “Çok merhametli (Allah, insanlara ve cinlere) Kur’an’ı öğretti, insanı yarattı, ona beyanı (konuşup düşüncelerini açıklamayı) öğretti. (Rahman Suresi 1-4)

İnsanların yer ve gök bilgileri zenginleşmiştir. Belki bu nedenle bile tek ferdin ilminden ve anlayışından çıkan tefsir, günümüz insanları için yeterli olmaz. Hem bu zaman da toplumun bütününe yakın kısmını tatmin edecek bir tefsir, her ilim ve meslekten meydana gelecek bir heyet tarafından yapılmalı değil midir? Çünkü “cüzde bulunmayan, külde bulunur” kuralınca, fertte bulunmayan bu kadar bilgi ve mesleki yeterlilikler, umulur ki heyette bulunur. Ancak “Bir şey tamamiyle elde edilemediği takdirde terk etmek de hiç uygun değildir.”

Kur’an, kâinatın tercümesi, arzın ve maveranın açıklayıcısı, yerde ve gökte bulunan manevi gizlerin keşşafıdır. Bundan bir parçayı yakalamış olan şair; “Hoşça bak zatına kim, bir zübde-i âlemsin sen / Merdumi dide-i ekvan olan ademsin sen” demiş.

Demek ki insan hem yaşadığımız âleme, hem de maveraya bir özet hükmündedir. Onun için her azayı yaratılış gayesine uygun kullanmak gerekir. Zaten işin erbabı da şeriatı tarif ederken; yeryüzünü güzelleştiren sistemin adıdır diyor.

 “Ben bilinmez bir hazine idim, bilinmek istedim ve …” ifadesi, “onlarda cemalimi müşahede etmek istedim” demekle örtüşmez mi acaba?

Âlem; kendisi ile âlemin yaratıcısının bilindiği şeydir. Tabi, âlem yalnız güneş sisteminden ibaret değildir. Fezada milyar âlemden bahsediyor pozitif bilim mensupları. Âlemin içindeki cüzlerin de her biri bir âlem değil midir?

19.yüzyıla kadar gökyüzü hakkında bilinenler, yani bilinmeyenler ilkel dinlerin çıkış noktalarıydı. 19. Yüzyılda ve 20.yüzyılda gökyüzü hakkındaki yeni bilgiler pagan dinlere alan bırakmadı. Şimdilerde gerçeklerden kaçmak için insanların bir kısmı kendilerine farklı yollar icat ediyorlar. Günümüzde de modern paganizmler, putçuluklar kol geziyor. ("Ebu Leheb öldü"diyorlar: Ebu Leheb ölmedi, ya MUHAMMED; Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!)

Evet; Allah dilediğine hidayet eder ama, Allah'ın hidayet vermek istedikleri de, hidayete talip olanlardır.

Kaldı ki; hidayeti de hidayet üzere olanlar ister. Hidayet; hakkı hak, batılı batıl bilmek değil midir?

Üstadın tabiriyle; Kur’an’ın anasırı esasiyesi dörttür; tevhid, nübüvvet, ahiret, adalet ve ibadet. Bunları elde etmenin yolu; Allah’a muhatap olmak, delille Allah’ı bilmek.

Kadiri mutlak ve kadiri muhtar olan Allah, kıymetsiz şeylerde kudret eli görünmesin diye sebepleri yaratmış. Sebepler, Allah'ın kanunudur, onlara uymak gerekir. Onlara uymamak ilahi hikmete karşı gelmek olur. Ancak sebeplere değil, Allah'a kulluk etmek gerektiği de hep aklımızda olmalıdır.

Bundan dolayı da işin erbabı; “Sebepler âleminde iken tevekkül etmek, bir nevi tembellik ve atalettir” diyor.

Kabirden sonra o sebepler ortadan kalkar. Dünyada sebepler galipken, maverada sebeplere ihtiyaç kalmaz.

Burada akıl için mini bir paragraf açarsak; “Akıl insanın temyiz gücüdür. Aklın tefriti ahmaklık (anlayışsızlık), ifratı cerbezelik (eğriyi doğru göstermek), ortası hikmettir (hakkı hak bilip ona uymak, batılı batıl bilip ondan kaçmak).” Bu anlamda “Cebriye” ifrat, “Mutezile” tefrit, Ehlisünnet orta yoldur. Ehlisünnet; eylemlerin başlangıcını irade-i cüz’iyeye, sonucunu irade-i külliyeye verir.

Keza; kabul etmemek ifrat, benzeterek (Allah’ın sıfatlarını, insanın sıfatları gibi görerek) kabul etmek tefrit, tevhid (onun benzeri yoktur demek) orta yoldur.

Peygamberler ve Salih insanlar âlemlere rahmettir. Çünkü bu işte muvaffak olmuşlardır,  onlara uymak gerekir. Külli kaidedir, bir defa olan, yine olur. Peygamberlerin birbirlerinden tek farkları füruattadır (İbadetlerdedir, amellerdedir). Zaten zamanın değişmesiyle, füruatın değişmesi pek tabiidir. Kaideler, füruatta değil, esaslarda yani naslardadır, diğer bir ifade ile itikatta ve iman esaslarında bütün peygamberler aynı şeyleri söylüyorlar.

 

DİĞER YAZILARI MUSTAFA ÇALIK (1956-2023) 01-01-1970 03:00 SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) 01-01-1970 03:00 DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 01-01-1970 03:00 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ 01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ? 01-01-1970 03:00 KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR 01-01-1970 03:00 ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ 01-01-1970 03:00 DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI! 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM 01-01-1970 03:00 HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI 01-01-1970 03:00 YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY 01-01-1970 03:00 EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ? 01-01-1970 03:00 BEŞİ BİR YERDE 01-01-1970 03:00 DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN 01-01-1970 03:00 SİYASET VE KAYITDIŞILIK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR 01-01-1970 03:00 BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI 01-01-1970 03:00 KENT KONSEYİ VE STK’LAR 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” 01-01-1970 03:00 CHP KURULTAYININ ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” 01-01-1970 03:00 VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM 01-01-1970 03:00 Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ 01-01-1970 03:00 AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK 01-01-1970 03:00 VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD) 01-01-1970 03:00   G20 VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? 01-01-1970 03:00 SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  01-01-1970 03:00 KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI 01-01-1970 03:00 BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) 01-01-1970 03:00 ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK 01-01-1970 03:00 MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   01-01-1970 03:00 TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       01-01-1970 03:00 HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ 01-01-1970 03:00 BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? 01-01-1970 03:00 EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 SİSTEM VE REJİM 01-01-1970 03:00 BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 YENİ KABİNEDEN PROFİLLER 01-01-1970 03:00 MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 01-01-1970 03:00 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ 01-01-1970 03:00 TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ 01-01-1970 03:00 KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? 01-01-1970 03:00 BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF 01-01-1970 03:00 SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR 01-01-1970 03:00 PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 01-01-1970 03:00 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ 01-01-1970 03:00 RESETLENEN YENİ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 DEPREMLERLE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 “MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK” 01-01-1970 03:00 VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA 01-01-1970 03:00 KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR 01-01-1970 03:00 KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ 01-01-1970 03:00 KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK 01-01-1970 03:00 ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? 01-01-1970 03:00 POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ 01-01-1970 03:00