DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI!

NEVZAT ÜLGER

19-02-2024 08:00

Diyanet-Sen tarafından geçen yıl 6406 Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanı arasında yapılan “Diyanet Çalışanlarının Sorunları, Beklentileri, Din-Diyanet Algıları Araştırması” yayımlandı. Bu araştırmayı yapan sendikaya daha sivil bir STK diyebiliriz.

Katılımcıların %48,2’si Diyanet’in özerk olması gerektiğini düşünürken, %50’si mevcut statü ile devam etmesi gerektiğini savunuyor.

Patrimonyal anlayıştaki ülkelerde özerk kurum istemek biraz cesaret, biraz da ankette olduğu gibi gizlilik ister.

Bir zamanların çok dillendirilen “Diyanet denetleme görevi yapsın, başkanlığın görevleri cemaatlere devredilsin” görüşüne evet diyenlerin oranı ise sadece %1.7’de kaldı.

622-661 yılları arasında uygulanan dinin devlet erkinin dışında tutulduğu düşüncesi toplumda henüz yeterince tartışılmamış olup, sanayileşme sonrasında oluşan devlet yapılarının öncelikleri iyi analiz edilmelidir.

Topluma sunulan İslam anlayışını katılımcıların %30,3’ü “Kuran merkezli İslam anlayışı”, %29.2’si “ılımlı İslam anlayışı”, “%23’ü ilmihal merkezli İslam anlayışı” , %11.3’ü “ahlak merkezli İslam anlayışı”, %1.3’ü ise “mistik (sufi) İslam anlayışı” olarak tanımlıyor.

Devletler için asıl olan devletin bekası olup, din de dahil diğer öğeler daha sonra gelir. Moda tabirle, gerisi teferruat.

Katılımcıların % 52.3’ü “Diyanet, din ile devlet arasına sıkışmış bir kurumdur” diyor.

Burada garipsenecek bir durum yok, çünkü bazı düşünce insanları laikliği tarif ederken, “Laiklik, dinin devlet kontrolüne alınmasıdır” diyorlar.

3 Mart 1924 tarihinde üç önemli kanun kabul edildi; Diyanet İşleri Başkanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı’nın kurulması, Tevhidi Tedrisat, Hilafetin kaldırılması ve Osmanlı hanedanının yurt dışına çıkarılması. Yüz yıldır bu ülke laik bir ülkedir. Taç giyen başlar çabuk akıllanıyor.

 “Diyanet personelinin görevi sırasında herhangi bir siyasi partiyi övmesini ve yermesini doğru bulmuyorum” diyenler, katılımcıların %71.5’lik dilimini oluşturuyor.

Yüz yıllık cumhuriyet tarihinde böyle bir zaman dilimi var mı?

Araştırmadaki “Aleviliği nasıl tanımlarsınız?” sorusuna verilen cevaplar ise şöyle: “Din” diyenlerin oranı %1.4, “mezhep” diyenlerin oranı %7.2, “tarikat” diyenlerin oranı %2.9, “yaşam biçimi”  diyenlerin oranı %24.6, “Şia’nın bir kolu” diyenlerin oranı %26.6, “siyasi oluşum” diyenlerin oranı %12.1, “inanç ve erkan yolu” diyenler %3.9, “İslam’ın farklı kültürel yorumu” diyenlerin oranı %8.7. Katılımcılardan %12.6’lık bir kısmının konuyla ilgili “fikri yok”.

Tabi tereddütler daha çok, Alevilik hakkında ileri sürülecek fikirleri sınırlandıracak Aleviliğe ait yazılı bir metnin olmamasından kaynaklanıyor olsa gerek zannederim.

Katılımcıların %60,1’i cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini uygun bulmuyorken, %43’ü Kültür Bakanlığı’na bağlı yeni kurulan “Alevi-Bektaşi Kültürü Başkanlığı’na bağlanmasını destekliyor.

İbadethanesi ayrı/farklı olan bir anlayış ayrı bir din anlamına gelir.

 “Türkiye’de farklı dini cemaatlerin olması zenginliktir” görüşüne %37’lik kısım katılmazken %43 katılıyor, %20 ise kararsız.

Farklı dinler, farklı diller ve farklı etnisiteler imparatorluklara özgüdür. Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki hakim görüş; ulus-devlet anlayışıdır.

Araştırmanın belki de en can alıcı noktası 6406 kişiden sadece %7.3’lük bir kesimin “Diyanet’te torpil, iltimas ve kayırmacılık yoktur” diyebilmesi. Katılımcıların %79.1’lik kesimi diyanet’te torpil, iltimas ve kayırmacılık olduğuna inanıyor.

Birkaç gün önce, 2024 yılında yapılan bir anket çalışmasında bu oran % 85 çıktı. Elbette birileri de; “Bu teşkilat, dini ve uygulanması emredilen hükümlerini içselleştirmede problemler mi yaşıyor acaba” diye düşünebilir.

Araştırmayı yapan diyanet-sen genel başkan yardımcısı konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:  “Böyle bir sonucun çıkması iç acıtan bir durum. Zira helal haram duyarlılığı, adalet, ehliyet ve liyakat ilkeleri en çok diyanette vardır, gibi bilinen algı karşısında çalışanların yüzde seksen oranında güvenini yitirmesi idare tarafından iyi düşünülmesi ve bir an önce bu olumsuz algıyı üzerinden silip atması gereken bir konudur. Komisyonlarda görev alan hocalarımız ve üst yönetim, bizler, sınav ve atamalarda kul hakkına girmemek için ehliyet ve adaleti hassasiyetle gözetiyoruz, diyebilirler. Ancak verilen cevaplarda sadece %7.3’ün evet atamalarda torpil yoktur demesi geriye kalan kararsızlarla birlikte %92’nin ise kesinlikle vardır yargısı hangi saiklerle oluştu? Derinlemesine kazı yapılması gereken bir mesele. Keşke helal ve haram duyarlılığı hassasiyetiyle yapıldığı söylenen maaş (promosyon) ihalesine yaklaşımda gösterilen itina, atamalarda, astlara yaklaşımda v.b gösterilseydi. Bu oranlar daha aşağı seviyelerde olabilirdi.”

 

DİĞER YAZILARI MUSTAFA ÇALIK (1956-2023) 01-01-1970 03:00 SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) 01-01-1970 03:00 DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 01-01-1970 03:00 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ 01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN 01-01-1970 03:00 CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ? 01-01-1970 03:00 KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR 01-01-1970 03:00 ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM 01-01-1970 03:00 HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI 01-01-1970 03:00 YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY 01-01-1970 03:00 EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ? 01-01-1970 03:00 BEŞİ BİR YERDE 01-01-1970 03:00 DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN 01-01-1970 03:00 SİYASET VE KAYITDIŞILIK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR 01-01-1970 03:00 BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI 01-01-1970 03:00 KENT KONSEYİ VE STK’LAR 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” 01-01-1970 03:00 CHP KURULTAYININ ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” 01-01-1970 03:00 VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM 01-01-1970 03:00 Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ 01-01-1970 03:00 AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK 01-01-1970 03:00 VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD) 01-01-1970 03:00   G20 VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? 01-01-1970 03:00 SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  01-01-1970 03:00 KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI 01-01-1970 03:00 BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) 01-01-1970 03:00 ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK 01-01-1970 03:00 MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   01-01-1970 03:00 TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       01-01-1970 03:00 HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ 01-01-1970 03:00 BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? 01-01-1970 03:00 EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 SİSTEM VE REJİM 01-01-1970 03:00 BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 YENİ KABİNEDEN PROFİLLER 01-01-1970 03:00 MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 01-01-1970 03:00 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ 01-01-1970 03:00 TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ 01-01-1970 03:00 KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? 01-01-1970 03:00 BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF 01-01-1970 03:00 SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR 01-01-1970 03:00 PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 01-01-1970 03:00 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ 01-01-1970 03:00 RESETLENEN YENİ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 DEPREMLERLE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 “MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK” 01-01-1970 03:00 VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA 01-01-1970 03:00 KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR 01-01-1970 03:00 KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ 01-01-1970 03:00 KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK 01-01-1970 03:00 ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? 01-01-1970 03:00 POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ 01-01-1970 03:00