CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN

NEVZAT ÜLGER

30-05-2023 07:57

28 Mayıs 2023 günü cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Yarışa onbeş gün önceki seçimde %50+1’i tutturamayan ama en yüksek oyu alan iki adayla gidildi. Bu seçim yarışını R.Tayyip Erdoğan % 52 oy alarak kazandı. Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı oyun arasındaki oy farkı iki milyondan fazla olarak Erdoğan’ın lehine oldu. Bu sonuç memleketimize hayırlı olsun, hayırlı hizmetlere vesile olsun inşallah.
Artık seçimin sonucu üzerine etkisi olmayacağı için, alınan seçim sonuçlarına ilişkin birkaç şey söylenebilir.
Öncelikle muhalefetin adayı yanlış seçilmiştir.
Seçim öncesinde ve seçim sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takip ettiği taktiğin alınan sonucu tayin edici işlevsellikte olduğunun da altını çizelim.
Bazı insanlar, köşe yazarları ve siyasetle uğraşan bir kısım zevat diyor ki; toplum neden devamlı Erdoğan’ı tercih ediyor?  Soru önemli ve cevap vermek gerekiyor.
Bana göre insanların bu tercihlerinde alt yapı olarak bilinen yol, köprü, hastane, makine teçhizat gibi yatırımlar esas olmakla birlikte, bir konuyu iyi anlamak gerekiyor:   
Öncelikle; Erdoğan 2016 yılından bu yana adım adım farklı bir vatandaşlık kimliği inşa ediyor. “Yerli ve milli algısı” üzerine oturtulan bu tanım ülkenin sağduyuya sahip insanları tarafından benimsenmiş olup, bu grupta bulunanlar kendilerini söz konusu kimlik içinde daha rahat hissediyorlar.
Toplumun önemli kesiminde “yerli ve milli” söylemi ile Türklük ile Müslümanlığı doğal ve organik bir bütünleşme içinde tasavvur eden bir vatandaşlık algısı oluştu. Yerli vurgusu ile Müslümanlığa, milli vurgusu ile Türklüğe gönderme yapılırken, bu iki hasleti bünyesinde birleştirenlerin ülkenin iyiliğini isteyenler olduğu kabul gördü.
Bu söylem çerçevesinde Müslümanlık Türklüğe bir hayatiyet duygusu verirken, Türklük de Müslümanlığın dünya karşısında dik durmasını, özgüven kazanmasını, saygın ülke kavramının Türkiye'ye ait olmasını sağlıyor anlayışı yerleşmiştir.
 “Cumhur İttifakı” kavramına karşılık muhalefetçe üretilen “Millet İttifakı” kavramı siyasi dengeyi sağlamakta çok işlevsel bir yere otururken, aynı muhalefetin yerli ve milli kavramına karşı üretilmiş bir kavramlarının olmaması cumhur ittifakına önemli bir avantaj sağlarken, millet ittifakı hala tek parti dönemine ait Kemalist kimlik anlayışında ısrar etmiştir.
Yerli ve milli tanımlı kimlik, tarihi anlatılarla beslenmiş bir psikolojik aramaya cevap veriyor diyor bu görüşte olanlar. Bu bakışa göre son yüzyılda Türkiye'de insanların hep hakkı yenmiş, önleri kesilmiş, gelişmeleri ve dünyada söz sahibi olmaları engellenmiştir. 27 Mayıs ihtilalı, 28 Şubat post modern darbesi muhafazakâr kitleye indirilmiş yumruklar olarak büyük kabul görmüştür. Bu kitle, arzuladığı haklarına son yirmi yılda kavuşmuştur tezi ile Erdoğan’a ve onun söylemlerine geçer not vermiştir. 
Yerli ve milli vatandaş kimliği, Kemalist vatandaş kimliğinden daha kapsayıcı olarak kabul edilmiş, son uygulamalarda Türklük sertleşmeyle birlikte laiklik yumuşamış bir tonda görülmüştür. Bu da çok daha geniş kesimlerin kendilerini ülkede birinci sınıf vatandaş olarak görmelerine zemin oluşturmuştur. 
Toplumun önemli bir kesiminde yerli ve milli söylemlerinin kabul görmesine karşılık, yukarıdaki soruyu soran insanların bir kısmı hala TV ekranlarında ve gazete köşelerinde Kemalist kimlikte ısrar etmekte, her muhafazakâr eyleme laiklik vurgusu altında dini değerleri hafife almaktan öte hakarete varan nitelemeler yapılmaktadır. Bu grup dünyadaki gelişmeleri iyi kavrayamamış görünmekte ve maalesef yitirilmiş zamanın peşinden koşmanın kazanç getirmediğini fark edememiştir. Üç-beş eli kadehli grup için iyi olan şeyin toplumun hepsi için de iyi olmasını beklemek en azından sosyolojiyi bilmemektir.
Yerli ve milli kimliğini benimsemiş olan kitlede bu yeni anlayışın makbul hale gelmesinin iki nedeni var zannederim:
1-Deniyor ki; modernliğin ve Batıcı politikaların küresel problemleri çözme vasfı oldukça azalmıştır. Buna bağlı olarak; çok kutuplu bir dünya oluştuğundan, Türkiye’nin hareket alanının genişlemesi ve daha önemli bir ülke olma fırsatının ortaya çıktığının kabul görmesi gerekir. Çok kutupluluğu ana eksenden sapma olarak görmek vizyonsuzluktur diyor kendisini yerli ve milli sayan kitle.
2- Bu yeni grup tarafından Kemalizm’in ve eski muhafazakârlığın Türkiye’yi yönetemeyeceğine kanaat getirilmiş, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından devletin ve rejimin yeniden inşasının gerekli olduğu kabul görmüştür diye ifade edilebilir.
Önemle belirtelim ki, iktidarın da bu kitle ile kurduğu güven bağı oldukça önemli bir yere oturmaktadır. Cumhurbaşkanının karizmatik liderliği ile hitabet gücünden dolayı bu insanlar Erdoğan'a güveniyorlar. Onun için de R.Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmıştır.

DİĞER YAZILARI SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) 01-01-1970 03:00 DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 01-01-1970 03:00 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ 01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN 01-01-1970 03:00 CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ? 01-01-1970 03:00 KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR 01-01-1970 03:00 ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ 01-01-1970 03:00 DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI! 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM 01-01-1970 03:00 HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI 01-01-1970 03:00 YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY 01-01-1970 03:00 EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ? 01-01-1970 03:00 BEŞİ BİR YERDE 01-01-1970 03:00 DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN 01-01-1970 03:00 SİYASET VE KAYITDIŞILIK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR 01-01-1970 03:00 BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI 01-01-1970 03:00 KENT KONSEYİ VE STK’LAR 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” 01-01-1970 03:00 CHP KURULTAYININ ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” 01-01-1970 03:00 VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM 01-01-1970 03:00 Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ 01-01-1970 03:00 AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK 01-01-1970 03:00 VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD) 01-01-1970 03:00   G20 VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? 01-01-1970 03:00 SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  01-01-1970 03:00 KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI 01-01-1970 03:00 BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) 01-01-1970 03:00 ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK 01-01-1970 03:00 MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   01-01-1970 03:00 TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       01-01-1970 03:00 HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ 01-01-1970 03:00 BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? 01-01-1970 03:00 EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 SİSTEM VE REJİM 01-01-1970 03:00 BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 YENİ KABİNEDEN PROFİLLER 01-01-1970 03:00 MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 01-01-1970 03:00 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ 01-01-1970 03:00 TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ 01-01-1970 03:00 KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? 01-01-1970 03:00 BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF 01-01-1970 03:00 SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR 01-01-1970 03:00 PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 01-01-1970 03:00 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ 01-01-1970 03:00 RESETLENEN YENİ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 DEPREMLERLE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 “MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK” 01-01-1970 03:00 VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA 01-01-1970 03:00 KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR 01-01-1970 03:00 KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ 01-01-1970 03:00 KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK 01-01-1970 03:00 ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? 01-01-1970 03:00 POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ 01-01-1970 03:00