Ülkemiz ekonomistlerinin çoğu maalesef ABD öğretileri dışına çıkamıyor, geçici rahatlığı ekonomik kurtuluş görüyor, ülkemiz ekonomisinin dünden daha kötü olduğunu anlamıyor, yüksek faizin üretimin baş düşmanı olduğunu göremiyorlar.
Kısır döngüye düşmeden, acı reçetelerle de olsa ekonomiyi rayına sokmak, enflasyonsuz ve düşük faizli ekonomiye geçmek zorundayız. Enflasyon yüksek olunca tüm toplum sadece maaş zamlarına odaklanıyor tatmin edici zammı alanlar geçici rahatlama yaşıyorlar. Aradan iki ay geçince yine, yeni maaş artışına odaklanıyorlar.
Ülkemiz, bu günleri geçmişte çok yaşadı. İstikrarsızlığa doğru sürükleniyoruz. Bu olaylara siyaset dışı bakın diyemeyeceğim çünkü ekonomiyi siyasetçi yönetiyor. Ekonomide istikrar için kimseyi enflasyona ezdirmeyeceğiz ifadesinden vazgeçmeliyiz. Bu enflasyon üretim yapanları bitirecek aracıları ve stokçuları sevindirecek ihracatı azaltıp yatırımı durduracak kadar kötü bir durum.
Enflasyon bu hızla giderken doların enflasyona paralel artması halkın dolara hücum etmesine neden olur. İkinci seneryo; doların enflasyon artışının çok altında kalması ithal cenneti olmamıza neden olacak, bu kısır döngü ile ülkemizi tekrar büyük cari açığa sürükleyecektir. Sayın Ali Babacan’ın öğündüğü, benin penceremden en kötü yıl olan 2023 yılına doğru sürükleneceğiz. 2023 de ihracat 136 milyar dolarken cari açık 65 milyar dolardı. Cari açık ihracatın yarısına yakındı.
İktidar 2023 e kadar yatırıma devam ederek doğru iş yaptı. Ekonomik dengesizliğe sürüklendiğimiz dönemde harcamaları doğru yapmak, yatırım önceliklerini çok iyi belirlemek ve sadece elzem olanları yapmak gerekir. Bu yüksek faiz ve yüksek vergi ile işin rahat gitmeyeceğini anlamak faiz düşürmek için reel önlemler almak gerekir.
Ülkede üretim yani sanayici yoksa ne toplayacak vergi, nede memura verecek para bulabilirsiniz. Türkiye’nin büyük bir sanayi ülkesi olduğunu ve bu büyük ülkenin sanayisiz ayakta duramayacağını hepimizin anlaması gerekir. 100 milyar dolar civarında enerji ithal eden bir ülkenin tarımla, turizmle bu açığı kapatması mümkün değil. Bu ülkede bu enflasyonla sanayicinin yatırım yapmasını beklemek saflık olur. Hele bu faiz üretimi öldürür.
Muhalefet kanadından topluma ümit veren bir öneri, bir çıkış gelmiyor. Sahip oldukları belediyelerde iktidar belediyelerinin yaptığı işin 1/5 ini ancak yapıyorlar. Bu durumda iktidarın yanlışlarını düzetmesini beklemekten başka çaremiz yok.
Acı reçeteyi çalışanlar dâhil hepimiz kabullenip, istikrarı kıssa sürede sağlamalıyız. Enflasyona birilerini ezdirmeyeceğiz derken hep beraber ezileceğiz. Ben bu ülkede her işin daha güzel olacağına inanmak istiyorum. Asgari ücretliye yapılan maaş artışı direk fiyat artışı olarak karşımıza çıkıyor ise, artışları dengeli yapmalı ve enflasyon canavarından kurtulmalıyız.
ABD tezgâhında yetişmiş ekonomistlerinin gazına gelmeyin, iyiye gitmiyoruz. Ülkemizde enflasyonla yaşarız diyenler olabilir. Fiyat istikrarı olamadan belirsizlik ortadan kalkmadan sürekli kalkınmak ve mutlu ülke olmamız imkânsız. Bu enflasyon ve bu faiz çok şirket batırır.
Hükümetin üretim yapmayan devlet memurlarına üretim yapanların çok üzerinde gelir sağlaması doğru değil. Kapasiteli insanları üretimden memurluğa teşvik eden bu durum ülkemize zarardan başka bir şey kazandırmaz diyor, çalışıp üretenlere saygılar sunuyorum.