ABD doları, diğer ülke vatandaşlarının dolar alması sebebi ile yaratılan tüm değerlerin karşılığı bir değer elde ediyor. Ülkelerin kendi parası var. Ülkeler sürekli değer yaratır ve yarattığı değer kadar para basar. Ülkeler yarattıkları değer kadar para basar ise enflasyon olmaz.
Bir ülke yarattığı değerden az para basar ise parsı değerlenir.
Yaratığı değerden fazla para basar veya halkı yabancı para stoklarsa enflasyon olur.
Paranın değerini anlamamız için bir örnek anlatayım.
Diyelim ki bizim 4 evimiz var.
Her evin değeri 250 bin TL ve bizim 1 milyonumuz olsun.
Yeni bir ev yapmadan 200 bin lira basarsak enflasyon olur, yani bir ev 300 bin TL ye çıkmış olur.
Para basmadan 1 ev yaparsak, 5 ev karşılığında 1 milyon var demektir. Paramız değerlenmiş ve 200 bin TL ile bir ev alabilir duruma geliriz.
Şimdi aynı olayı halkımızın dolar alması ile anlatayım. 4 evimiz var ve 1 milyon paramız. Her evin değeri 250 000 TL. Eğer halkımız bir evin değeri kadar dolar alırsa, o zaman dört ev yerine 3 ev bir milyon eder, yani tutuğumuz dolar kadar enflasyona neden oluruz. Evin fiyatı % 33 artmış olur.
Kendi paramızı basarak enflasyona neden olmak kötüdür. Fakat dolar tutarak enflasyona neden olmak saflıktır. Çünkü bu doları alabilmek için ABD’ye mal ve hizmet veriyoruz. Onlarda bize kâğıt basıp veriyor.
Dünyada olup biteni okuyamayan sözün ona ekonomistler, millete akıl veriyor. ABD ye çalışan zavallıların ekonomist diye geçindiği bir dünyada, dünya nimetlerinden hak ettiğinin katlarca fazlasını harcayan ABD vatandaşlarının hayatı kolaylaşıyor. Bilerek veya bilmeyerek küresel güçlere çalışan beyni kıtların ekonomist diye bilindiği bir dünyada yaşıyoruz. Tuttuğunuz dolar kadar kölesiniz. Dolar tutmayı teşvik edip kendini milli sananlar var.
Dünyada milyarlarca köle varken ABD’ye zorluk yoktur.
Kimse kusura bakması. 1944 yılında kurulan IMF dünyaya hükmetmenin sistemini kurmuş, milleti köle gibi kullanıyor. Ben kime acıyorum biliyor musunuz? Ben ABD’nin yaptığını içselleştiren kölelere kızıyorum. Bazı kıt akıllar, bu durumdan dolayı sömürülenleri suçlayıp ABD’nin yaptığına hak veriyor.
Dünyada iletişimin artması, olup bitenin gözler önünde yaşanması sömürünün sonunun yaklaştığına inanmama neden oluyor. Tüm mazlum halkların bu sömürüden kurtulması için farkındalık oluşturmak ve emperyalistlerle mücadele etmemiz şarttır diyor, her şartta hakkı savunanlara selam ve saygılar sunuyorum.