Elazığ’ımızı tanıtmak, ürünlerimizin tüketilmesini sağlamak, bizim birinci görevimiz. Günümüzde hijyen ile ilgili duyarlılık arttı. Üzüm sıkarken ayakta çizmede olsa da, beton zeminde üzüm sıkılması, hoş olmayan ortamlarda akan şıra görüntüleri, orcik tüketimini azaltıyor diye düşünüyorum.
Her işi bir mantık çerçevesinde yapmalıyız. Yayınladığımız belgesel bize ne kazandırıyor. Yaptığımız orcik belgeseli görüntüleri, orcik tüketimini artıracak mı, yoksa azaltacak mı? Özellikle batıda yaşayanlar bu görüntülerden sonra orcik tüketimini bırakacakları mı? Bunu çok iyi düşünmeliyiz.
Üzün sıkmaya yarayan çelikten yapılmış teknesi olan, elektrikli makinalar devlet tarafından köylere dağıtıldı. Köylüler artık bu elektrikli manikalarla, çok hijyenik şekilde üzümü sıkıyor. Bunun işlenmesi ve çok temiz ortamlarla orcik üretildiğinin gerçekleştiği, çekimler yapılmalı. Orcik üretimi için öyle çekim yapmalıyız ki insanlar en kaliteli üzümden, en hijyenik ortamlarda, orcik üretiminin Elazığ’da yapıldığına inanmalı. Buna göre belgesel çekmeliyiz. Bu belgeseller Elazığ orciğinin aranmasını sağlamalı. Tüm insanlar Elazığ orciğini tercih etmeli.
Elazığlı olup, ortama alışık insanlara, o çekimler doğal gelebilir, fakat batıdaki yeni kuşak bu görüntülerden sonra orciğe ilgi duymaz. Fabrika ürünü şekerden yapılmış sağlıksız ürünleri tercih ederler.
Elazığ; Türkiye’nin en sevilen, insan kalitesi bakımından en beğenilen illerinin başında geliyor. Bu ilin ürettiklerini pazarlama konusunda daha stratejik davranması, organik ürünlerinin öne çıkarılması, ürün üretilirken hijyen kurallarına sonuna kadar uyulduğunun, çok temiz ortamlarda, el değmeden ürünlerin üretildiğinin gösterilmesi gerekir.
Kendi insanımıza kaliteli ürün üretiyor,misyonu yüklenmeliyiz. İlimizde her işin mükemmel olduğunun işlenmesi ve mükemmel işler yapılması sağlanmalı ve iyi işler yapanlar takdir edilip tanıtılmalı ve ödüllendirilmeli.
Bu yazıyı yazmama kimse gücenmesin, günümüz dünyasında algı, olgunun çok önündedir. İyi algı oluşturmak, ilin daha çok turist çekmesine, ürünlerini çok kolay ve değerinde satılmasına neden olacaktır.
Ben kendi adıma müşterilerime sürekli orcik dağıtan, yaz sıcak dönemi hariç hemen her zaman bagajımda orcik bulunduran ve hediye eden biriyim. Orciğin algısını yükseltilmesinin ilimize ciddi katkı sağlayacağını biliyorum.
Elazığ’da sanayi ve ticaret odası Elâzığ’a yatırım çekmeye çalışırken, basın ve yayın organları, varını yokunu ortaya koyarak, ilin tanıtımı ve ürünlerin kalitesini işlemelidir. Bu aşamada Zeki Akbıyık’ın hakkını teslim etmeliyim. Elâzığ’ın değerleri için çırpınan, takdir edilecek bir Kayseri’li.
Elazığ’ı tanıtmak veya Elazığ günlerinde ili övmek yerine, ilin ürünlerini, mutfağını,anlatmalı, Elâzığ’ın değerlerine odaklanmalı ve algımızı yükseltmeliyiz. Asla eksiklikleri şehir dışında dile getirmemeli güzellikleri öne çıkarmalıyız diyor, akılla hareket edenlere selam ve saygılar sunuyorum.