TEKNOFEST, teknolojiyi geliştirecek olan gençlerin ülkeyi değiştireceği, dönüştüreceği, ülkemizi teknoloji üssü yapacağı; milletin teknolojik yeniliklerden haz duymasını sağlayacak, gençlerin geleceğe ümitle bakmasını garantileyen mükemmel bir festival.
İspanyollar Domates Festivali, Brezilyalılar Rio Karnavalı ile seslerini duyururken Türkiye dünyanın en büyük teknoloji festivalini düzenliyor. Türk gençleri dünyada teknolojik gelişmelerin lokomotifi olacaklar. Türkiye 30 yıl önce terörle mücadele ederken, Almanların “bizim silahlarımızı PKK ya karşı kullanamazsınız” baskısı ile karşılaşırken, bugün dünyanın dengelerini değiştirecek teknolojik üstünlükler kurma aşamasına geldi. Bugün artık ülkemiz silah konusunda kendi ihtiyacını karşılayacak noktaya gelmek üzere.
Bazı muhalif kişiler kara propagandaya o kadar batmış ve kendilerini inandırmışlar ki; sanırsınız Türkiye sürekli geri giden, kazanımlarını kaybeden bir ülke. Bu karamsar muhalifler en çok kendi çocuklarına zarar veriyor, çocuklarını karamsar ve mutsuz olarak yetiştiriyorlar. Oysa Türkiye gecikmiş yatırımları tamamlamaya, altyapı açıklarını hızla kapatmaya uğraşıyor. Ekonomik potansiyeli zorlayarak yapılan yatırımlar, insanımızın ekonomik sıkıntılar çekmesine neden oluyor. Ancak bu zorluğa karşın ülkemiz 13 yıldır aralıksız büyüyor.
Teknoloji festivali düzenlemek ve her festivalde insanları hayran bırakan yeni ürünler üretmek gerçekten kolay değil. Her yıl yeni veya daha gelişmiş silah sistemleri, deniz araçları, uzaktan kumandalı kara araçları, zıhlar, sınır denetleme sistemleri, güdümlü füzeler gibi birçok alanda öyle hızlı teknolojik gelişmeler yakalıyoruz ki hepimiz şaşırıyor, gurur duyuyoruz.
Türkiye gençliği elektronik, bilgisayar ve makine mühendisliği bölümlerini bitirince artık çok kolay iş buluyor. Teknoloji iklimi oluşan Ankara ve Konya gibi illerimiz, makinalar ve endüstriyel ürünler üreterek hem ülkemizin ihtiyacını karşılıyorlar hem de ciddi ihracatlar yapmaya devam ediyorlar. Birkaç ay önce Özbekistan’da katıldığım tarım ve hayvancılık fuarında Konya kökenli, makine satan çok sayıda firmanın yanı sıra, Ankara’dan katılan bir firmanın geliştirdiği gıda analiz cihazları dünyanın en yeni teknolojilerini geliştiren ülke olduğumuzun ispatı gibiydi. PPB düzeyinde toksin tayini yapan cihazlar dünyanın en iyileri olarak gösteriliyor. Bu Ankara firması 164 ülkeye ihracat yapıyor, 192 mühendis çalıştırıyordu. Bu durumu gören halk, ülkesine güveniyor ve yolumuzun açık olduğunu görüyor.
Türk halkını saf sanan uyduruk demokratlar, bu halkı eleştirip duruyorlar. Oysa bu halk kıyaslamayı mükemmel yapıyor. Seçim yaparken tek taraflı düşünerek, sadece tek tarafın hatasını görerek hareket etmiyor. İş yapmayacak, ülkeye katkı sağlamayacak insanları yönetici seçecek saflığa düşmüyor. Türk halkı feraset sahibi, köylü amca öyle feraset sahibi ki, kendini entel gören ve ideolojinin kölesi olmuş zavallıları cebinden çıkaracak ferasete ve öngörüye sahip.
Türk milleti realisttir. Gerçekleri görüp ona göre davranır. Türk milleti imparatorluklar kurmuş binlerce yıllık geçmişi ve derindeki kökleri ile daima daha ileriye yürümekte ve dünyaya yön verecek altyapıyı oluşturmaktadır. Türkiye 90 milyon nüfusu ve teknolojide geldiği nokta ile en önemlisi Türkiye’nin geleceğine inanan ve onun için teknolojiyi geliştirmeye çalışan milyonlarca genci ile geleceğin yolunu çiziyor. TEKNOFEST sadece teknolojiyi geliştirmiyor: Ortadoğu’nun ve ülkemizin geleceğini garanti altına alıyor, bölge insanının ümidini artırıyor, karamsarlık bulutlarını dağıtıp ümitlerimizi yeşertiyor. Ümitlerimizi yeşerten TEKNOFEST gençliği ile gurur duyuyor hepsine selam ve saygılar sunuyorum.