Dünyanın sürüklendiği yerin farkında olmaz ise ülkenin geleceğini kararır. Ülkenin geleceğini düşünen en az gelecek 50 yılı planlamaya çalışan, ona göre ilişkiler geliştiren, savunma sanayinin değerini anlayan yöneticilere ihtiyacımız var.
Günümüz dünyasında gücü elinde tutan emperyalistler, ne hak adalet biliyor, ne insana acıyor, ne de dünyanın geleceğini düşünüyor. Böyle bir dünyada halkımızın yakın ve uzak tehditleri fark etmesi, hükümetlere ona göre destek vermesi, hatta hükümetleri yönlendirmesi gerekir.
ABD dünya tarihinde görülmemiş bir hainliğin, görülmemiş bir zulmün temsilcisi haline geldi. İsrail terör devletinin Filistinli çocukları katletmesinden hiç rahatsız olmadı ve bu katliamın devamına göz yumuyor.
Dünya maalesef barış ve huzurdan hızla uzaklaşıyor. Özellikle bu gidişatı gören Sayın Tayyip Erdoğan savunma sanayiye inanılmaz önem veri. 2002 yılında ilk 100 savunma sanayi firması içinde tek Türk firması yokken,% 80 yurtdışına bağlı iken, bu gün yerlilik payını % 80 e çıkarttık. Asıl önemlisi savunma sanayi ülkemizde mühendislik iklimi oluşturdu ve müthiş mühendisler yetişmeye başladı.
Türk toplumu; Savunma sanayinin, çocuklarımızın köle olmasını önleyeceğini, diplomatik gücü, ekonomik gücü, savunma sanayisi olmayan Türkiye’nin sürdüremeyeceğini görmesi gerekir.
Türkiye halkı; Kim iktidar olursa olsun, savunma sanayiyi birinci öncelik yapması gerektiğini anlamalı. Buna göre partileri desteklemeli. Dünyanın yönü yön değil. Biz ancak birlikteliğimizi koruyarak, savunma sanayi i önceleyerek çocuklarımızın geleceğini garantiye alırız.
Silah olmadan, güvenliğin olamadığı bir asırda yaşıyoruz. Allah’a şükür dünyanın yüz büyük savunma şirketi içinde 7 Türk şirketi var. Bu durumun değerini anlamayan safların olduğunu görmek beni üzüyor.
Erdoğan; Asrın felaketi büyük depreme, ekonomik sıkıntıya rağmen savunma sanayinin sekteye uğramasına asla göz yummadı. Bu günden sonra da iktidara savunma sanayiyi önceleyenlerin gelmesini sağlamalıyız. Savunma sanayi artık ihracatla gelir getiren ithalatı önleyen bir konuma geldi. Her partiye, savunma sanayiye destek vermeyenin iktidarı alamayacağını hissettirmeliyiz. Halk bağlı olduğu partinin peşine düşmemeli kendi belirlediği önceliğe, uyan partilere oy vermeli.
Büyük liderler bu günü değil geleceği düşünürler. Geleceğimizi önceleyen parti başkanlarını desteklemeli ve ülkede iktidar olmanın yolunun çocuklarımızın geleceğini düşünenlere göre belirleyeceğimizi göstermeliyiz.
Halk bilinçli olursa önceliklerini bilir ve önceliklere uyan partileri iktidara getirir. Yani halk bilinçli olursa risk ve tehditleri göremeyen, günlük düşünenler iktidara gelemez diyor, geleceği düşünenlere saygılar sunuyorum.