2024 Yılı birinci dönem besilik sığır ithalatı izni almak için müracaat eden firma sayısı ve ithalat etmek istenen hayvan sayısına bakınca, içler acısı bir durumda olduğumuzu görüyorum.
2024 Yılında besilik sığır ithal etmek isteyen firma sayısı 4312 ve her bir firma yaklaşık 800-900 hayvan ithal etmek için müracaat etmiş. Fakat devlet örneğin 880 hayvan isteyene 67, 980 isteyene 75 hayvan verebilmiş. Elâzığ’dan 55 firma çoğu Kovancılar ve Karakoçan’dan besilik hayvan ithalatı için müracaat etmiş.
Canlı hayvan ithalatının yanında her hafta yaklaşık 50 tır karkas ithal ediyoruz. Bu karkasların çoğunu Polonya, Romanya ve Fransa’dan getiriyoruz. Ramazan ayı yaklaşıyor yine et fiyatları yükselecek. Yine tartışmalar başlayacak ve kırmızı et fiyatını baskılamak için ithalat artırılacak. Bu kısır döngü ne kadar sürecek? Bu kafayla bu sürecin sonu gelmeyecek.
Sığır eti üretimi için çok uzun vadeli plan ve program yapılmalı ve buna uyulmalı. Bir dişi buzağı dünyaya gelince en erken 26 ay sonra yeni buzağı veriyor. Onun danasının kesime gelmesi için 20 ay eklerseniz dünyaya gelen dişi buzağıdan ilk ekonomik et üretimi ancak 46 ay sonra oluyor.
Dişi danadan ilk et üretimi için 3,5 yıl geçmesi gerekirken, her yıl müdahale edilen bir sektörde ithalatı önlemek mümkün değil.
Sığır eti üretiminde et ve süt üretimi dengesi de çok önemli. Maliyet altı çiğ süt fiyatları belirlendiği dönemde süt hayvanları kesime gönderiliyor. Et üretim fabrikalarının kapanması anlamına gelen bu durum yılarca et ithalatının temel sebebi oldu.
Ülkemizde kırmızı et ithalatının önüne geçilmesi için koyun etine yönelmeliyiz. Sığır eti üretimini artırmak için kesim fiyatını maliyet altına düşüren et ithalatından kaçınmalıyız. Sığır eti üretiminde ani müdahaleler sektörde güveni bitirmiş bazı dönemler fiyat çok yükselince sahte raporlar düzenleyip dişi hayvanlar kesiliyor.
Ülkemizde hayvansal üretimde yerli girdileri artırarak gereksiz ithalatlarında önüne geçmeliyiz. Türkiye’de yerli kaynaklar ile et üretimini öncelemediğimizden soya ithalatı 3,5 milyar dolarlara çıktı. Meraların iyi kullanılması ve tüm potansiyelimizin kullanılması çok önemli. Tüm bitkisel üretimin atıklarını heba etmeden en uygun şartlarda kullanılmasını sağlamak zorundayız.
Kırmızı et üretiminde ithalatı azaltmak ve sektörü güçlendirmenin birinci kuralı sık müdahaleden kaçınmak ve fiyat istikrarını sağlamaktır. Bu konuda reaksiyon el müdahaleden kaçınır ve sabırlı olur isek sektör güçlenecek ve gereksiz ithalattan kurtulacağız diyor akılla hareket edenlere saygılar sunuyorum.