Tarımsal sulama ile ilgili mantık dışı konuşan, suyun kullanımı ile ilgili, doğru olmayan idealarda bulunan, çokça kişi ekranlarda görmeye başladık.
Dünyanın ¾ ü su ve bu suyun tümü dünyada ve atmosferin dışına çıkmayacağına göre suyun azalması diye bir şey söz konusu değil.
O halde niçin korkulu rüyamız kuraklık!
Dünyada ısı artınca yağış azalacak mı?
Gelecekte su sorunu yaşamamak için ne yapmalıyız?
Bir bölgede suya çok az ihtiyaç duyan, sadece buğday ve arpa gibi bitkileri yetiştirirsek, o bölgenin daha az yağış almasına neden olmaz mıyız?
Türk insanını, sorgulayıcı, neden sonuç ilişkisi kuran, emperyalistlerin dünyayı sömürmek için attıkları yalanlara aldanmayan altyapıya sahip hale getirmeliyiz.
ABD; iklim antlaşmasına uymayan, karbon salınımında Çin ile birlikte dünyayı en fazla kirleten, küresel ısınmaya sebep olan bir ülke. Bu ABD sığırların ürettiği metan gazını bahane ederek iklimin değiştiğini idea ederken, asıl hedefinin suni et üreterek, soya fasulyesini et fiyatına satma arzusunda olduğunu ortaya koydu.
ABD; dünyayı sömürmek için yönlendirmede başarılı olan bir ülke. ABD öğretisi ile yetişenler; tereyağını kötüleyerek, tereyağı tüketimini azalttı.
Basmadan fistan giyemem, zeytinyağı yiyemem dedirterek, en sağlıklı yağlarlardan zeytinyağının tüketimini düşürttü ve asla tüketmememiz gereken hidrojen ize ve vücutta serbest radikallerin oluşmasına neden olan margarin tüketimini arttırdı. Pamuklu ve sağlıklı basmadan vazgeçip, petrol ürünü sentetik zararlı maddeleri bize giysi diye kullandırttı.
Küresel ısınma ile ilgili üzerine düşeni yapmayan bu ABD, başka ülkelerde oyunlar oynamaya başladı. Çok az su tüketen bitki türlerini tavsiye etmeye başladılar. Şunu hepimiz iyi bilmeliyiz ki, ülkemizde doğan her nehrin suyunu sonuna kadar kullanarak denizlere mümkün olduğunca akmasını engellemeliyiz. Ancak böyle yaparak ülkemizin iklimini düzeltir, daha çok yağış alırız.
Su konusunda beyinlerin doğru çalışması gerekir. Kışın suların yer altı kaynakları doldurması için suyun arazilere meralara salınması yer altı su stoklarının artırılması gerekir. Sular özgürce denizlere akmamalı.
Buharlaşan her su molekülü tekrar yere inecektir. Buharlaşan bu sular bulut haline gelip hareket halinde iken göreceli aynı seviyede daha soğuk alana gelince yağışa dönüşür. O nedenle göller, ormanlar denizler daha fazla yağış çeker. Örneğin Konya’da her yeri buğday ve arpa ekerseniz, hazirandan- aralık arası bu güne göre daha aza yağış olacağına şahit olursunuz. Onun için bu hesapların iyi yapılası,bilimi ve teknolojiyi önceleyerek aynı zamanda emperyalistlerin öğretilerini sorgulayarak yolumuza devam etmeliyiz.
Hepimiz akılla sorgulayarak hareket edersek ne dünyada sığırların iklimi değiştirdiği yalanına inanırız, nede az su kullanmanın kuraklığı önleyeceğine.
Suları ve çevreyi kirletmemeliyiz. Gelecekte temiz suya ulaşmak güç olacak, ısının artması yağış rejiminde değişikliğe neden olacak fakat yağış miktarını azaltmayacaktır. Gelecekte sıkıntı yaşamamak için yeraltı ve yer üstü su stoklarını artırmalıyız diyor, akılla hareket edenlere saygılar sunuyorum.