DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
YAVUZ GEZER
YAVUZ GEZER
Giriş Tarihi : 01-12-2022 18:54

HARBİYELİ

ASKERLİK YEMİNİ

BARIŞTA VE SAVAŞTA, KARADA, DENİZDE VE HAVADA,

HER ZAMAN VE HER YERDE,

MİLLETİME VE CUMHURİYETİME,

DOĞRULUK VE MUHABBETLE HİZMET,

KANUNLARA VE NİZAMLARA VE AMİRLERİME,

İTAAT EDECEĞİME VE ASKERLİĞİN NAMUSUNU,

TÜRK SANCAĞI’NIN ŞANINI CANIMDAN AZİZ BİLİP,

İCABINDA VATAN, CUMHURİYET VE VAZİFE UĞRUNDA,

SEVE SEVE HAYATIMI FEDA EYLEYECEĞİME,

NAMUSUM ÜZERİNE AND İÇERİM.

 

Bu yemine sadık kalmak uğruna hayatını feda edenlere selam olsun.

Selam olsun bu uğurda yaralanarak gazi olanlara…

Selam onların yüce gönüllü ailelerine.

2022 yılı parasal değeri ile yaklaşık 80.064,00 TL ödeyerek 29 gün askerlik hizmetini ifa edenler…

Kefenli fotoğraflarını silahlı görüntüleri ile sunanlar…

Tertemiz alınlarından vurularak şehit olanların naaşlarının arkasına sığınarak hamaset dolu nutuklar atanlar…

Yemen yolu çukurdandır,

Karavanam bakırdandır.

Zenginimiz bedel verir, askerimiz fakirdendir.

Yemen Türküsü’nün bu dizeleri geçmişten günümüze askerimizin ahvalinin gerçekliğidir.

Son hafta içerisinde icra edilen Pençe-Kilit operasyon bölgesinden peş peşe şehit haberleri gelmeye devam etmektedir.

Şehit evlatlarımızdan Duabey Onur ÖZTÜRK’e ait mektubu, gazeteci Ertuğrul ÖZKÖK Beyden alıntılayarak aktarmak istiyorum.  

Dün Irak cephesinden yedi şehit cenazesi geldi.

Onlardan biri…

Daha geçen yıl eski adıyla Harbiye’den mezun olmuş.

Mezun olduğu taburun adı da oturdu şurama…

Anafartalar Taburu.

Annesi emekli öğretmen,

Babası emekli uzman çavuş.

Biri bu ülkenin çocuklarının eğitimi, öteki bu vatanın sınırlarını korumak için bir hayat boyu çalışmış güzel iki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı…

Ve şimdi ülkesi bunun karşılığını onlara tabutun içinde gönderdiği bir evlat bedeniyle veriyor.

Bakıyorum, yine de metin duruyorlar.

Elbette vatan savunması gerektirdiği zaman, bedendeki o can verilir diyorlar bir ihtimal…

Artık biliyoruz, cepheye giden her çocuğumuzun cebinde hazır bir son mektubu vardır.

Duabey teğmenimizde bırakmış böyle hüzünlü bir vesika…

Önce annesini düşünüyor.

“Ona hemen söylemeyin dayanamaz” diyor. Sonra çok yakın üç arkadaşına sesleniyor.

“Ne olur ilk gecem beni yalnız bırakmayın”

Bırakmamış arkadaşları…

Anafartalar Taburu’nda omuz omuza çarpıştığı arkadaşları gelip ilk gecesi onu yalnız bırakmamışlar.

Bir de şunu demişler;

“Biz buraya onun yanında olmak ve Harbiye Marşı’nı okumak için geldik.”

Söylemişler:

Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahvadıyız,

Tufanları gösteren tarihlerin yadıyız,

Kanla, irfanla kurduk biz bu cumhuriyeti,

Cehennemler kudursa nigahbanıyız.

 

Sonra o satırlar geliyor:

“Ben fakirlik nedir iyi bilirim, elbiselerimi fakir çocuklarına dağıtın…”

Tabi ki içimdeki tercüman bu cümleyi anında “neden hep yoksul çocukları ölüyor savaşta” sorusuna çeviriyor. Ve sonunda boğazımda düğümler o son cümleye geliyorum…

Beni kahreden o son cümleye.

Diyor ki Duabey teğmenim,

“Yaşayamadığım bir gençliğim var benim”

“Doğru düzgün gidemediğim…”

“Gidemediğim neresi” sorusu gelip takılıyor boğazına. Tekrar ve ister istemez sen tamamlıyorsun:

Gidemediğim plajlar, sinemalar, meydanlarda genç kızlarla el ele dolaşmalar, başka ülkeler…

Yemediğim yemekler, Allah’ın verip de senin bir türlü tadamadığın zevkler.

İşte mektubun bu son noktasında nedense aklıma daha geçen hafta bir şehit cenazesinde güya taziyeye gidip de anne, babasını dünyanın en söylenmeyecek cümlesiyle teselli etmeye kalkan o densiz devlet görevlisi geliyor.

Ne demişti o densiz adam;

“Oğlunuzu kaybettiniz ama bakın onu kimse tanımıyordu, şimdi adını herkes biliyor…”

Yani “şehit oldu, meşhur oldu” demek istiyor…

Eee ne yapacaktı zaten, başındaki büyükleri siyasileri her gün o gençlere “şehadet şerbeti içmenin güzelliklerini” anlatırken o kalkıp tersini mi söyleyecekti…

“Yaşayacak günlerim var” demek isteyen çocuklarımıza “dur önce ölecek günlerin var” diyen…

Kendi çocuklarına mango suları içirirken, yoksul çocuklarına hep şehadet şerbeti ikram edenler…

Ne yazık ki bu böyle devam ederse kahraman Anafartalar Taburları yavaş yavaş birer “hüzünlü yalnızlar taburuna” dönüşecek.

Bu satırları okurken hüzünlendiğinizi, öfke nöbeti geçirerek ağladığınızı ve bu gençlerimiz için reva görülen kadere isyan ettiğinizi görür gibiyim.

Bu evlatların hangi şartlarda yetiştiği, yetiştirildiği hususunu bizzat içinde yaşayan birisi olarak anlatmak isterim…

Sadece hamasi duygularla esip gürleyenlerin haddini aşan söylemlerine muhatap olan bu şahsiyetler;

Çelik gibi bir iradeye,

Ruh ve beden olarak her türlü zorluğu aşabilecek metanete,

Arkadaşlık ve kurumsal mensubiyetin gereği olarak “insanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesi ile cumhuriyet ilkelerine bağlılığa…

Canları pahasına değer verirler.

Çoğu orta ve ortanın altı gelir grubuna sahip Harbiyeliler, her daim şık ve temiz giyimlidirler. Çoğu Harp Okulu’na girmeden önce yaz tatillerinde çalışıp biriktirdikleri harçlıklarıyla almıştır bu kıyafetleri…

Hatta bazıları Harp Okulu’nu kazandıklarını çalıştığı iş yerlerinde öğrenmiş ve iş arkadaşlarıyla helalleşmişlerdir.

İleride görüşmek üzere…

Yazılı, spor, mülakat ve sağlık kontrollerinde başarılı olup okula kabul edilenler; uçmayı yeni öğrenen yavru bir kuş misali ürkek ve tedirgindirler.

Eğitim ve öğretim görecekleri bölüklere dağıtımları yapıldığında…

Duygu yüklü ve zorlu eğitim sürecini bir sonraki yazımda anlatacağım.

Siz değerli okurlarıma saygılarımla, görüşmek üzere.   

 

NELER SÖYLENDİ?
@
YAVUZ GEZER

YAVUZ GEZER

DİĞER YAZILARI Hadee Canım!!! Dedem Atlas Var Ya... (Varya) Emekli... Sevda... Peynir Heç'e Çıktı Zümrüd-ü Anka - II Simurg (Zümrüd ü Anka)- I 90 Lira Bindi (Taksi)-10 Lira İndi (Simit) Asker- Saf Anadolu Çocuğu Şehit... Kutsim kızıl saçlım-4 Kutsi – Kızıl saçlım 3 Kutsi – Kızıl saçlım 2 Kutsi...Kızıl saçlım Saatler dursa da akan zaman… Ekşi her zaman ekşi değildir. Bazı ekşiler tatlıdır hıdır ekşi gibi Pamuk tarlaları beyazın lekeleri Orada bir köy var mıymış uzakta? Futbol üzerine – Topumuzu kessinler mi? 3 Futbol üzerine – Topumuzu kessinler mi?- 2 Futbol üzerine – Topumuzu kessinler mi? Anne, melekler neden beyaz? Nostalji sendromu YETER – YAHU Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet-III Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet- II Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet- I Savaşta çocuk olmak Emeğim Türk – Osmanlı –II Türk – Osmanlı HİLAL VE YILDIZ Onbeşinci gün Ağustos – Zaferler ayı Diken ve gül Ayıyla sohbet Neden ben? Kırk birinci BORDO BEYAZ Kurban Sevdalar; mektuplar, güller Çelik Kaleler Tebessüm Güzel görebilmek Bir şehir ki -III Tıpşor... Kanatsız Melekler Neyiz… Bilinsin! İnsan ve sevgi BUGÜN BAYRAM GÜNÜ DERLER... On Bir Ayın Sultanı – 4 On bir ayın sultanı – 3 On Bir Ayın Sultanı – 2 On Bir Ayın Sultanı – 1 Topun sahabı benim – 3 Topun sahabı benim – 2 Cumhuriyetin aydınlık yüzü; Prof. Dr. Naci Görür Cemre bu sefer insanlığa düşsün! Topun sahabı benim – 1 Gitti canımın cananı İmdaaat… Sonsuzluğa mektup KİMSİN? YA SEN KİMSİN? Özlenen Bir şehir ki… Kırmızı gül her dem olmaz Büyük Abe (Selahattin’in Sıçanları)
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA