DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
YAVUZ GEZER
YAVUZ GEZER
Giriş Tarihi : 27-10-2023 14:18

Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet- II

Türkiye’nin sınırlarının belirlendiği Misak-ı Milli’nin 1. maddesi “30 Ekim 1918 tarihli anlaşmanın çizdiği hudutlar dahilinde, dinen, ırken ve amelen müddehit (birleşik) Osmanlı İslam ekseriyetiyle meskûn bulunan aksamın tamamı, fiilen ve hükmen gayri kabil-i tecezci bir küldür (Bölünmez bir bütündür)” demek suretiyle milli mücadelenin hedefi olan ulusal varlığı Mondros Mütarekenamesine gönderme yaparak tanımlar.

Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan Mondros Mütarekesi’ne kadar geçen süre içerisinde 105 zafer – 33 mağlubiyet – 13 sonuçsuz savaş – 42 bastırılan isyan ve 12 bastırılamamış isyan vardır.

Bu isyanlar Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruluşu sonrasında, milli mücadele esnasında ve cumhuriyet kurulduktan sonra da devam etmiştir.

“1919 yılı Mayıs’ının 19. günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüm; Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup Dünya Savaşında yenilmiş, Osmanlı Ordusu her tarafta zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Dünya Savaşı’nın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir bir durumda. Ulusu ve ülkeyi savaşa sokanlar, kendi derdine düşerek, ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca padişahın buyruğuna bağlı ve onunla beraber kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma razı.

Ordunun elinden silahları, cephanesi alınmış ve alınmakta…

İtilaf Devletleri, ateşkes hükümlerine uymaya gerek görmüyorlar. Birer bahaneyle İtilaf donanmaları ve askerleri İstanbul’da. Adana ili Fransızlar; Urfa – Maraş ve Ayıntap (Antep) İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya’da İtalyan askeri birlikleri, Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve görevlilerle özel ajanlar çalışmakta. Sonuçta konuşmamıza başlangıç kabul ettiğimiz tarihten önce 15 Mayıs 1919’da İtilaf Devletleri’nin onayıyla Yunan Ordusu İzmir’e çıkartılıyor.” (Nutuk ilk sayfa)

“Hristiyan ve Rum vatandaşlar devletin bir an önce çökmesi için gizli açık faaliyetlerini sürdürüyor.

Rum Patrikhanesi’nde kurulan Mavri Mira heyeti illerde çeteler kurmak, yönetmek, mitingler ve propagandalar yaptırmakla uğraşıyor. Yunan Kızılhaç’ı ve resmi muhaciri komisyonu ile birlikte.

Ermeni Patriği Zaver Efendi de Mavri Mira heyetiyle fikir birliği içinde çalışıyor. Ermeni hazırlığı da Rum hazırlığı gibi ilerliyor.

Trabzon, Samsun bütün Karadeniz sahillerinde oluşturulmuş ve İstanbul’daki merkeze bağlı Pontus Cemiyeti kolaylıkla ve başarıyla çalışıyor. Bu zararlı faaliyetlere karşı kurtuluş çareleri düşünülmeye başlanmış, Trakya Paşaeli Cemiyeti, doğuda Erzurum ve Elaziz’de genel merkezi İstanbul’da olmak üzere Vikayat-ı Şarkiye Müdefaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti kurulmuştu. Trabzon’da Muhafaza-i Hukuk adında bir cemiyet ve İstanbul’da da Trabzon ve Havarisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti vardı. İzmir’de ise İzmir’in Yunanistan’a bağlanmasını önlemek için Reddi İlhak ilkesi ortaya atılmıştı.

Ülke içinde ve İstanbul’da ulusal varlığa düşman kuruluşlar Diyarbakır, Bitlis ve Elazığ illerinde İstanbul’dan yönetilen Kürt Teali Cemiyeti vardı. Konya ve çevresine Teali İslam Cemiyeti kurulmaya çalışılıyordu. Ülkenin hemen her tarafında hürriyet ve itilaf – sulh ve selamet cemiyetleri de vardı. İstanbul’da en önemli zararlı cemiyet İngiliz Muhipler Cemiyeti’ydi. Bu cemiyeti kuranlar Lloyd George hükümeti aracılığıyla İngiliz korumacılığını arayan zavallılardı. Bu cemiyetin üyeleri Osmanlı Padişahı ve yeryüzünün halifesi adlarını taşıyan Vahdettin, Damat Ferit Paşa, içişleri bakanlığında bulunan Ali Kemal, Adil ve Mehmet Ali Beyler ve Sait Molla bulunuyordu. Cemiyetin başkanı rahip Frew’du.

Bu cemiyette açık girişimlerde olduğu gibi gizli girişimlerde de önemli rol oynayan Sait Molla’dır.

Anadolu’nun işgaline ve işgaller sırasında İtilaf Devletleri’nden destek alan Rum ve Ermenilerin saldırılarına karşı koymak amacıyla oluşturulan Kuvayı Milliye’nin temel fikri Müdafaa-i Hukuk düşüncesine dayanmaktadır. Bu Kuvayı Milliye teşkilatı sayesinde 27-28 Haziran 1920 Kula Olayı, 2 Ekim – 22 Kasım 1920 Konya ayaklanması, 1-30 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe Ayaklanması, 27 Aralık 1920 – 23 Ocak 1921 Çerkez Ethem Ayaklanması bastırılmıştır. İstanbul Hükümeti’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni etkisizleştirmek için çıkarttıkları Anzavur Ayaklanması ve Kuvayı İnzibatiye Ayaklanması da Kuvayı Milliye’nin etkin müdahalesiyle bastırılmıştır.

Milli Mücadele’nin Samsun’dan başlatıldığı ilk günden Cumhuriyet’in kurulduğu 29 Ekim 1923 tarihine kadar geçen süre içerisinde yüce Türk Milleti’nin bu harekâtın her safhasında aldığı görev ve sorumluluk tarih sayfalarında ve özellikle Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kaleminden Nutuk’ta tüm gerçekliğiyle anlatılmıştır.

"Gece olmuştu Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemâlettin Sami ve Hâlit Paşa'lara rastladım. Ali Fuat Paşa Ankara'dan hareket ederken bunların Ankara'ya geldiklerini o günkü gazetede "Bir uğurlama ve bir karşılama" başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Millî Savunma Bakanı Kâzım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kâzım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek sırasında: "Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz" dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Efendiler, görüyorsunuz ki, Cumhuriyet ilânına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü onların da aslında ve tabiî olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki, o sırada Ankara'da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyetin ilân edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar."

Cumhuriyet ırk, dil, din, cinsiyet farkı gözetmeksizin bütün vatandaşların eşitlik ilkesinden faydalandıkları ve paylaştıkları bir siyasi rejimdir.

Bu rejim Gazi Mustafa Kemal’in yıllarca kalbinde bir sır olarak sakladığı ve bu uğurda hayatını fedaya hazır olduğu mücadeleler neticesinde elde ettiği bir sonuçtur.

Toplumlar da her canlı gibi zaman süresince değişim halindedirler. Doğum, büyüme, gelişim ve son. Türk toplumu da Osmanlı Devleti’nin 18. Yy. a kadar değişim sürecine girmiş ve Cumhuriyet’le beraber nihayetlenmiştir.

Egemenliğin kaynağının millete ait olduğunu kabul eden devlet şekli cumhuriyet, devletin temel organlarının seçimle iş başına geldiği devlet biçimidir.

Bu rejimde devlet başkanı olan cumhurbaşkanı da milletçe veya milletin temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir.

Temeli “kültür” olan cumhuriyetimizde halkımıza düşen görev; okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden mana çıkarmak, uyanık davranmak, düşünmek, zekayı terbiye etmektir. Oysa mevcut idarecilerin bu vasıflardan uzak olduğu ve bu mananın ruhuna vakıf olmadığını üzülerek müşahede ediyoruz. 

Rejimin gücü geniş halk kitlesinin bütünü ve millet iradesidir. Her şeyden önce kamu yararına dayanan cumhuriyet yönetimi, kamu yararını ön planda tutması gerekirken belli kesimlerin, yandaşların, tarikat ve cemaatlerin yararı ön planda tutularak amacından saptırıldığı kanaati oluşmaktadır. Cumhuriyet’i oluşturan yüce şahsiyetle kıyaslanan liderlerin her şeyden önce tüm otoritelerce sorulan 10 soruya 10 üzerinden 10 puan alabilecek konumda olmadığından adım gibi eminim. Yüzyılın askeri ve politik dehası kabul edilen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kolunun uzantısı kırbacı düşman mevzilerine on metre kala taarruz emrini vermek için kaldırdığında mevzi içerisinde dahi etrafına etten duvar ören yöneticilerle cesaretinin mukayese edilmesinden esef duyarım. 

Cumhuriyet’imizin 50. ve 75. yıllarının muhteşem gösterilerle kutlanmasına rağmen, daha önce de üzülerek şahit olduğumuz milli bayramların çeşitli bahanelerle kutlanmamasını sağlayan kişilerin mevcudiyetlerinin Cumhuriyet rejimine bağlı olduğunu ve toplumun hassasiyetlerine saygı gösterilmesi gerektiğini unutmamaları önem arz etmektedir. 

Böylesi günlerde çocukluk hatıralarımız depreşir zaman zaman…

Bando takımının arkasına takılıp, göndere bayrak çekme ve bayrak indirme merasimine katıldığımız ve coşkuyla İstiklal Marşı’nı söylediğimiz.

Okul öğrencilerinin tertemiz üniformaları ile tören yerine gidişlerine eşlik etmişliğimiz çoktur ilkokul öncesinde…

Her gün sabah okunan andımız ve ona eşlik edilen güzeller güzeli öğrenciler…

Liselilerin bayram etkinlikleri, müzik ve şiir yarışmaları, atletizm ve spor müsabakaları…

Gerçekti, hayal oldular… Cumhuriyet değerleriyle hesaplaşma içinde olanların baskısıyla yavaş yavaş.

Cumhuriyet’in kazanımlarını harcadılar mirasyediler gibi… Sonra da 100 yılın son 20 yılını, kayıp hanesinin dibi iken zirvesiymiş gibi gösterme gayretlerinin bomboş çabasıyla. (Devam EDECEK)

NELER SÖYLENDİ?
@
YAVUZ GEZER

YAVUZ GEZER

DİĞER YAZILARI Gel Bakalım Devletin Babası- I Bayrama Dair... Şakga Yaptık... Hadee Canım!!! Dedem Atlas Var Ya... (Varya) Emekli... Sevda... Peynir Heç'e Çıktı Zümrüd-ü Anka - II Simurg (Zümrüd ü Anka)- I 90 Lira Bindi (Taksi)-10 Lira İndi (Simit) Asker- Saf Anadolu Çocuğu Şehit... Kutsim kızıl saçlım-4 Kutsi – Kızıl saçlım 3 Kutsi – Kızıl saçlım 2 Kutsi...Kızıl saçlım Saatler dursa da akan zaman… Ekşi her zaman ekşi değildir. Bazı ekşiler tatlıdır hıdır ekşi gibi Pamuk tarlaları beyazın lekeleri Orada bir köy var mıymış uzakta? Futbol üzerine – Topumuzu kessinler mi? 3 Futbol üzerine – Topumuzu kessinler mi?- 2 Futbol üzerine – Topumuzu kessinler mi? Anne, melekler neden beyaz? Nostalji sendromu YETER – YAHU Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet-III Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet- I Savaşta çocuk olmak Emeğim Türk – Osmanlı –II Türk – Osmanlı HİLAL VE YILDIZ Onbeşinci gün Ağustos – Zaferler ayı Diken ve gül Ayıyla sohbet Neden ben? Kırk birinci BORDO BEYAZ Kurban Sevdalar; mektuplar, güller Çelik Kaleler Tebessüm Güzel görebilmek Bir şehir ki -III Tıpşor... Kanatsız Melekler Neyiz… Bilinsin! İnsan ve sevgi BUGÜN BAYRAM GÜNÜ DERLER... On Bir Ayın Sultanı – 4 On bir ayın sultanı – 3 On Bir Ayın Sultanı – 2 On Bir Ayın Sultanı – 1 Topun sahabı benim – 3 Topun sahabı benim – 2 Cumhuriyetin aydınlık yüzü; Prof. Dr. Naci Görür Cemre bu sefer insanlığa düşsün! Topun sahabı benim – 1 Gitti canımın cananı İmdaaat… Sonsuzluğa mektup KİMSİN? YA SEN KİMSİN? Özlenen Bir şehir ki… Kırmızı gül her dem olmaz Büyük Abe (Selahattin’in Sıçanları) HARBİYELİ
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3493
  • 2FENERBAHÇE3386
  • 3TRABZONSPOR3355
  • 4BEŞİKTAŞ3351
  • 5RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3349
  • 6ÇAYKUR RİZESPOR3348
  • 7KASIMPAŞA3346
  • 8BITEXEN ANTALYASPOR3345
  • 9CORENDON ALANYASPOR3345
  • 10EMS YAPI SİVASSPOR3345
  • 11YUKATEL ADANA DEMİRSPOR3441
  • 12YILPORT SAMSUNSPOR3339
  • 13MKE ANKARAGÜCÜ3337
  • 14MONDİHOME KAYSERİSPOR3337
  • 15TÜMOSAN KONYASPOR3336
  • 16GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3334
  • 17VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK3333
  • 18ATAKAŞ HATAYSPOR3333
  • 19SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL3330
  • 20İSTANBULSPOR3316
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA
islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet dijital pazarlama ajansi dijital pazarlama smok betvolegiris.co deneme bonusu