Türkiye de rahip krizi, kovid krizi, döviz krizi derken 3 yıllık süreçte herkes ekonomist oldu. Küçüğünden büyüğüne ekonomi hakkında herkesin bir fikri var. Tabi bu durum medya manipülasyonlarına sebebiyet verdi. Gerek seçim gerek gündelik haberlerle devlet ve ekonomisi itibarsızlaştırılmaya çalışıldı ve çalışılmaya devam ediyor.
Oysa Merkez Bankasındaki döviz stoğunu takip eden halk altın stoğundan haberi var mıdır?
Bunun sebebi nedir?
Merkez bankası krizlerde dahi neden altın stoklamaktadır?
2020 TCMB yaklaşık altın rezervi 583 Ton,
2021 TCMB yaklaşık altın rezervi 660 Ton,
2022 TCMB yaklaşık altın rezervi 786,8 Ton.
Döviz dalgalanması ve ekonomik manipülasyonlara karşı TCMB tepki olarak döviz ve altın bozdurma işlemleriyle ele almaktadır. Ben bu durumu Türkiye ekonomi endeksini dolar bazından altın bazına geçirme çabası olarak görüyorum. Yapılan bürokratik ve ekonomik hamleler bu düşünceleri destekler nitelikte. Bu dönüşümün avantajlarını ve enerji ile ekonomide bağımsızlık stratejisinin ülkemize ve halkımıza nasıl bir etkisi olabileceğini kaleme alalım. Peki, bu değişiklikler Türkiye ekonomisine nasıl bir soluk getirecek, hep birlikte inceleyelim.
Dolar’dan Altın’a Geçişin Ekonomiye Etkisi:
Stabilite: Altın, tarih boyunca değerini koruyan bir varlık ve ekonomik dalgalanmalardan daha az etkilenmiştir. Dolar bazlı bir ekonomik sistemde, Amerika'nın ekonomik ve politik değişimlerinden doğrudan etkileniyoruz. Ancak altın bazlı bir sistem, bu tür dış şoklara karşı daha dirençli olabilir.
Dışa Bağımlılığın Azalması: Dolar bazında ekonomi, döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı daha hassas. Altın bazlı ekonomi ise bu tür dalgalanmalardan daha az etkilenebilir, bu da Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını artırabilir.
2020 yılında, doların değerindeki dalgalanmalar nedeniyle Türkiye’nin döviz rezervlerinde ciddi düşüşler yaşandı. Eğer altın bazlı bir sisteme geçilmiş olsaydı, bu dalgalanmalardan daha az etkilenilebilirdi.
Enerji ve Ekonomide Bağımsızlık Stratejisinin Avantajları:
Enerji Güvencesi: Türkiye, enerji ihtiyacının büyük bir kısmını dışa bağımlı olarak karşılıyor. Enerji bağımsızlığı, ülkemizin enerji kaynaklarına daha güvenli ve uygun maliyetli erişimini sağlayacaktır. 2024 yılında yapılacak enerji ihracatı ile bu değerler ciddi ivme ile artacaktır.
Yerli Üretim ve İstihdam: Ekonomide bağımsızlık stratejisi, yerli üretimi ve dolayısıyla istihdamı teşvik edecektir. Bu durum, bireylerin gelir düzeyini ve yaşam standartlarını iyileştirecektir.
Enerji bağımsızlığı, enerji maliyetlerini yılda ortalama %10-15 azaltabilir. Bu da hane başına düşen geliri artırabilir ve enflasyon oranını düşürebilir.
Yerli üretim sayesinde, 2025 yılına kadar ekonomide 500,000 yeni iş pozisyonu yaratılması bekleniyor.
Ekonomik ve enerjide bağımsızlık, Türkiye'nin global arenada daha güçlü bir konum almasına ve vatandaşlarının daha iyi bir yaşam standardına erişmesine olanak tanıyacaktır. Her birimiz bu dönüşümün aktif ve bilinçli katılımcıları olarak, geleceğimizi daha aydınlık kılabiliriz.
Eleştirisel, faydasız muhalif ve itibarsızlaştırma hareketlerine kanmayalım. Ülkemizin ve geleceğimizin istikbali için çalışalım.
İyi haftalar dilerim.
Elektrik-Elektronik Mühendisi/Genç Girişimci
orhanalperenyildiz@hotmail.com