İnsan, hayatı boyunca değişir. Toplum, coğrafya, eğitim gibi etkenler bu değişimin ana sebebidir. Zaman zaman, hayatın belli dönemlerinde özeleştiri yapması gerekir. ‘’Ben ne yapıyorum?’’, ‘’Sahip olduğum hayattan mutlu muyum?’’ ve ‘’Kendim için başka neler yapabilirim?’’ gibi sorulara yoğunlaşmak doğaldır. Bu sorgulamalar aslında, benliğinizi ve iç dünyanızı bir adım öteye taşımanın yani gelişmenin ilk basamağıdır. Siz de bu basamağa geldiyseniz, eşiği atlamak ve yeni bir dünyaya açılmak için hazırsınız demektir.
Kişisel gelişim, herkese göre değişiklik gösterebilen bir olgudur. Kendi gelişimiyle alakalı duygusal ve fiziksel olarak kendini hazır ve zinde tutma olgusudur. Bu olgu sadece canlılar için değil şirketler ve kurumlar içinde geçerlidir. Kendi gelişimini önemsemeyen şirket ve kurum yok olma yolunda sürüklenmeye başlar. Kişisel gelişime ve yeniliklere hızlıca benimseyen şirketler, fabrikalar, kurumlar hızlıca büyüme eğrisi ile başarı hikayeleriyle karşımıza çıkıyor. Diğerleri ise eskiyen yöntem ve ürünleriyle küçülmeye giderek tasfiye ile sonuçlanıyor. Endüstri devrimi olan Endüstri 4.0’ı şirketler ve fabrikalar için değerlendirecek olursak bu yeniliklere ayak direyen tüm firmaların kapanmaya mahkûm olacaklarını göreceksiniz.
Peki bu Global Devrim olan Endüstri 4.0 nedir?
Endüstri 4.0, İmalat endüstrilerinde otomatik sistemlerin ve veri alışverişi teknolojisinin yükselişini anlatır. Fabrika zeminlerinde daha belirgin hale gelen Endüstri 4.0 ile aşağıdaki ilgili teknolojilerle üretim/pazarlama gelişimi sağlanması anlamındadır.
• Nesnelerin İnterneti
• Endüstriyel Nesnelerin İnterneti
• Akıllı Üretim
• Bağlantılı İmalat
• Akıllı Fabrikalar
• Bulut Bilişim
• Bilişsel Hesaplama
• Yapay Zekâ
• Siber-fiziksel Sistemler
Bu kavramlar üretimde kullanılan tüm cihazların ve teknolojinin kablosuz olarak bağlandığı ve tüm süreçleri görselleştirmek için sensörler ve monitörler kullandığı bir üretim sistemi oluşturur. Ayrıca, bir şirketin üretim operasyonlarına sağlam bir genel bakış sağlar. Bu teknolojiler her zaman gelişir ve 5G’nin kullanıma sunulmasıyla birlikte, işletmeler sistemler arasında daha hızlı yanıt süreleri ve gerçek zamanlı iletişim kurmasına olanak sağlar.
Endüstri 4.0 kavramının üretim süreçleri üzerindeki etkisini anlamak için endüstrinin 1.0’dan 4.0’a evrimini anlamak önemlidir.
Endüstri 1.0 tarihin endüstri başlangıcı olarak kabul edilir. Mekanik üretim tesisleri, 18. yüzyılın sonlarında dünyaya tanıtıldı ve üretimde işçilere yardımcı olmak için buharla çalışan makinelerin yolunu açtı.
Endüstri 2.0, 20. yüzyılın başında elektrik enerjisiyle çalışan makinelerin geliştirilmesiyle başladı. Elektrikli makinelerin çalıştırılması ve bakımı, buharla çalışan benzerlerine göre daha verimliydi ve daha uygun maliyetli, üretken bir fabrika zemininin yolunu açtı.
Endüstri 3.0, 20. yüzyılın son birkaç yılında elektronik endüstrisindeki gelişmeler etrafında merkezileştirildi. Transistörler ve entegre devreler dahil olmak üzere teknolojilerin icadı, üretimde devrim yarattı. Fabrika zemininde daha az çaba, artan hız, daha fazla doğruluk ile sonuçlanan makineleri otomatik hale getirdi ve daha gelişmiş görevler için insan işgücünü serbest bıraktı.
Endüstri 4.0 bir kavram olarak 1990’larda internet ve telekomünikasyonun bağlantı kurma ve bilgi alışverişi yapma şeklimizi değiştirmesiyle ortaya çıktı. Bu teknoloji, fiziksel ve sanal dünyanın sınırlarını birleştirdi ve siber-fiziksel sistemler (CPS) üretimde bu sınırı daha da bulanıklaştırarak endüstriye yeni teknolojilerin akışını getirdi. CPS, fabrika katlarındaki makinelerin birbirleriyle daha akıllı iletişim kurmasını sağlayarak fiziksel ve coğrafi engelleri ortadan kaldırdı.
Akıllı üretim, şirketlerin ürün ve hizmetleri daha hızlı, daha ucuz ve daha kaliteli sunabilmesi anlamına gelir. Tedarik zinciri yönetimi için Endüstri 4.0 çözümlerini gittikçe daha fazla işletme kullandıkça, pazar daha rekabetçi hale geldi ve şirketleri benzer bir strateji benimsemeye veya geride kalma riskini almaya zorladı.
Avrupa endüstrisinde dijitalleştirilmiş ürün ve hizmetler her yıl 110 Milyar Euro € ek gelir sağlıyor. Endüstri 4.0 projeleri devam eden işletmelerin yaklaşık %50’si önümüzdeki beş yıl içinde çift haneli büyüme görmeyi bekliyor. İşletmeler, pazar verilerini ve makine öğrenimini kullanarak müşteri istek ve ihtiyaçlarını daha iyi anladığı için bu, ürün geliştirmeye uygulanabilir ve etkileşimleri ve dönüşümleri artırmak için kullanılıyor.
Otomatik makineler, insan işgücünü üretim sürecinin düşük vasıflı kısımlarından kurtararak daha teknik çözümlere odaklanmalarını sağlar. Makine öğrenimi ve üretim yürütme sistemlerinin kullanılması, yönetimsel verimsizlikleri belirlemek ve dahili süreçleri iyileştirmek için ihtiyaç duydukları bilgileri sağlar. Bütün bunlar daha verimli, üretken bir fabrika oluşumuna katkıda bulunur.
İşletmelerin Endüstri 4.0 teknolojisini başarılı bir şekilde entegre etmek için her şeye sahip olduklarını düşünmeleri önemlidir. Endüstri 4.0 şirketi olmanın ilk adımı, dijital çözümlerin işletmeniz için yaratacağı yatırım getirisini tahmin edebilmektir.
Orhan Alperen Yıldız
Elektrik-Elektronik Mühendisi/Genç Girişimci
orhanalperenyildiz@hotmail.com