Devletin ve Bilim Sanayi Bakanlığı’nın doğrudan üretim faaliyetlerini arttırıcı ve kendi kendine yeten bir ekonomi hedefi doğrultusunda piyasalarda denetleyici ve düzenleyici bir rol alması ve dünya ticaretinin serbestleşmesi ile birlikte devlet teşviklerinin önemi artmış ihracat arttırıcı politikası ile ciddi fayda sağladığı görülmektedir.
Teşvikler, kaynakların ülke ekonomisi için en etkili ve yararlı bir şekilde doğru alanlara yönlendirilmesini sağlar. Diğer kamu politikalarından farklı olarak ekonomiye doğrudan dahil edilen teşvikler, etkilerinin kısa sürede ortaya çıkması açısından ekonomik gelişme için kritik rol oynamaktadır. Belirli ekonomik faaliyetlerin diğerlerine oranla daha fazla ve hızlı gelişmesini sağlamak amacıyla, kamu tarafından çeşitli yöntemlerle verilen maddi veya gayri maddi destek ve yardımlar olarak tanımlanan teşvikler, üretimin, istihdamın, ihracatın artırılması gibi genel amaçlarının dışında sektörel gelişmenin sağlanması, Ar-Ge kapasitesinin artırılarak yenilikçiliğin geliştirilmesi, işletmelerin rekabet güçlerinin artırılması gibi amaçlar da gütmektedir. Teşvikler sadece ekonomik istikrar ve büyüme gibi ekonomik odaklı değil bölgesel dengesizlikleri azaltma, çevrenin korunması, işgücünün eğitilmesi gibi sosyal alanlara da temas etmektedir.
Ülkemizde yatırımların ve istihdamın artırılması, ihracatın ve KOBİ’lerin desteklenmesi, bölgesel dengesizliklerin giderilmesi, Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi gibi çok farklı amaçlara yönelik pek çok kurum tarafından farklı teşvik programları uygulanmaktadır. Bu yatırım teşvikleri bir taraftan özel sektör yatırımlarının desteklenerek firmaların rekabet güçlerinin artırılması yönünde katkı sağlarken diğer taraftan, doğrudan bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik de uygulanmaktadır.
Türkiye’de KOSGEB,TÜBİTAK,İŞKUR, AB Fonları ve Bölgesel Kalkınma Ajansları bu destekleri sağlayarak yatırım ve Ar-Ge arttırıcı faaliyetler sürdürmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, hem sıfırdan yatırım hem de genişleme yatırımı projeleri için başlangıç maliyetlerinin en aza indirilmesi ve yatırım getirilerinin hızlandırmasını destekleyen kapsamlı bir yatırım teşvik programı sunmaktadır.Bu teşvikler aynı zamanda teknoloji transferi ve ekonomik kalkınma için önemli alanlar olarak sınıflandırılan öncelikli sektörlerdeki projeler için de uyarlanabilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti yatırımcılara; Ar-Ge ve inovasyon projeleri ve ilâve istihdam için sunduğu destek programlarının yanı sıra ihracatçılara çeşitli hibeler, teşvikler ve krediler yoluyla da destek olmaktadır.
Lakin sanayici, girişimci ekosistemleri bu teşviklere tamamen hakim olmadığı gibi haberi olmayanların da azımsanmayacak kadar çok olması sistemde düzeltmeler yapılması gerektiğini değerlendiriyorum.Özellikle Mal ve hizmet ihracatını destekleyen devlet yardımları daha basit hale getirilmelidir. Ekonomi için kritik öneme sahip ürünler ve hangi aşamada destek verileceği büyük önem taşır. Özellikle hazırlık aşamasında verilen desteklerden daha çok ihracatçının faydalanması sağlanmalıdır.Farklı bölge ve illerdeki çoğu ihracatçı, hangi ürün için ne tür destek sağlandığından habersizdir. Desteklerle ilgili farkındalığı artırmak amacıyla farklı iletişim araçları yoluyla geniş bir bilgilendirme ve tanıtım faaliyeti uygulanmalıdır. Bu bağlamda Ticaret Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları aktif bir biçimde rol almalıdırlar. Ayrıca, Türkiye’de teşviklerle ilgili olarak, çok sayıda kamu kuruluşu görev yapmaktadır. Bunların sorumluluk alanı da yeterince belli değildir. Buna bağlı olarak, aşırı derecede mevzuat karışıklığı yaşanmakta ve uygulamalar yeterince hızlı yapılamamaktadır. Uygulamacı kuruluşlar arasındaki koordinasyon eksikliği giderilerek, mümkün olduğunca az kuruluş tarafından uygulanan destekleme düzenine geçilmelidir. Böylece, mevcut ihracata yönelik teşvik uygulamalarında yaşanan bürokratik işlemlerin en aza indirilmesi sağlanacak ve bu yardımlarda başta KOBİ’ler olmak üzere daha fazla sayıda işletmenin faydalanması sağlanacaktır.
Geçtiğimiz yıllar bu destek ve teşviklerin başarısı umut vericidir. Ciddi bir ivme ile üretim ve ihracat artışı gözlenmektedir. Sizlerde iş, üretim,ürün ve sistemleriniz için bu desteklerden yaranlanmalı kendiniz, çevreniz ve ülkeniz için her geçen gün gelişim göstermek zorunda olduğumuzu unutmamalısınız.
Üretimi artan, ithalat açığı minimuma inen bir Türkiye inşaasında sende yerini al. Güzel yarınlar tek bir adımla başlar.
İyi haftalar dilerim.
Orhan Alperen Yıldız
Elektrik-Elektronik Mühendisi
Genç Girişimci
orhanalperenyildiz@hotmail.com