2500 Yıllık ordu geleneğine sahip olan Türk Milleti Devlet ve Ordu kurma konusunda her zaman bir başkomutana ihtiyaç duymuş ve o başkomutan orduyu ve milleti bir araya getirmiş bilgi, başarı, kararlılık ve ileriyi göre bilme dirayeti sayesinde başarıya ulaşmış başkomutana sadakat namusumuzdur anlayışını bugüne kadar sürdürmüştür.
Mustafa Kemal Sevr’i imzalayarak Türk milletinin Orta Anadolu’ya sıkıştırılmasına razı olan imparatorluğun bu kararını kabul etmemiş silah arkadaşları ile Türk milletini yanına almış kurtuluş savaşını başarılarla tamamlamış Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmuş başkomutandır.
Türk silahlı kuvvetleri Türk milletinin birinci derecede güvenirliği olan devlet yapılanması iken üzerinde oynanan Balyoz Ergenekon kumpasları ile Türk milletinin peygamber ocağı olarak gördüğü bu unsur hem değerli komutanlarından olmuş aynı zamanda milletin gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır.
Orduya en son yapılan fetö devşirmeleri ve darbe girişimi ile hainler denilme noktasına getirilmiştir.
Mustafa Kemali hiç kimsenin zorla sevme yükümlülüğü yoktur ancak içinde başka bir karın ağrısı yoksa saygı duymak mecburiyeti vardır son zamanlarda gerek sosyal medyadaki sahte hesaplardan gerek siyasi arenada Atatürk düşmanlarının (ki bu tamamen Türk düşmanlığı) toplum mühendisliği ile yapmaya çalıştığı algılar gerçekten tedirgin edici ve düşündürücüdür.
Müslüman mütedeyyin sıfatlar altında yapılan bu çalışmalar endişe vericidir,
En son genç teğmenlerin Ant töreninde Mustafa Kemalin askerleriyiz demesi bazı siyasi görüşler tarafından önce normal karşılaşırken nereden nasıl geldiği bilinmeyen müdahaleler sonrası sesleri yüksek çıkarak genç teğmenler hakkında inceleme ve soruşturma aşamasına gelindi,
Milli savunma bakanlığı önce herhangi bir soruşturmaya gerek yok derken, bir hafta sonra çok yönlü inceleme başlatıldı demesi ilginçtir.
Genç teğmenler Ant’larını yapmış ardından İn formal bir Ant icra etmişlerdir, bu Ant’ın Üniversite mezunlarının kep fırlatmasına benzer mesleki heyecandan başka bir şey değildir, teğmenler Cumhuriyet ordusunu inşa eden Başkomutanlarına sevgi ve saygılarını dile getirirken, 28 Şubat olayları ile ilişkilendirip aynı çizgide tutulması kabul edilemez.
Burada farklı bir Ant yapılmamış daha önce aynı Ant metninin içindeyken çıkarılmış bu sufle slogan olarak atılmıştır.
“Ant nedir; Tanrı’yı ve kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulamadır, Arapçası yemindir” ve “Kendi kendine söz vermedir, ahit tir.’’
Ordu mensubu Kılıç takmıştır ve her türlü Ant’ını kılıcı ile yapar bayrağı devleti milleti gibi kılıcıda kutsaldır bu işin kimlere niye dokunduğu elbette bir dönem sonra ortaya çıkacaktır. Kara Kuvvetleri’nin genç teğmenleri Kurucusu olan Ambleminde dahi resmin taşıdıkları Atatürk’e saygı ve sevgilerini belirmiştir bu çok doğal bir olaydır
Sessiz sinsi planlarla perde arkasından orduyu yıpratmaya çalışanların kına yakmasına fırsat vermeyeceğiz.
İnceleme yönündeki girişimler bundan sonrası içinde her kurum üzerinde bir baskı unsuru olmayı düşündürecektir bunu da zamanla göreceğiz.
Ülkenin enerjisini bu gereksiz hesaplara harcayanlara sesleniyorum sizler her şeyden öne çökmekte olan Adalet sistemine, Eğitim sistemine, Ekonomi sistemine yoğunlaşıp, Kültürel ve Ahlaki çöküşün, sokakların adi suçlarla kan gölüne dönüşmesinin, uyuşturucu yaşının ondört, onbeş yaşlarına düşmesinin önüne geçmeye çalışırsanız Ulu bir milletin bölünüp parçalanıp yok olmasına çare olursunuz kısır çekişmeleri bırakın artık.
Bu Devlet ordusu ve Milleti ile bir bütündür, aksini düşünüp çabalayan Art niyetliler başaramayacaktır.
Bu Devletin asli unsurları ordusu ve milleti ile Mustafa Kemalin askeridir.
Harput gazetemizin değerli okurlarına Selam ve saygılarımla