Harput gazetemizin değerli okuyucuları…
Çocuklarımıza eğlenmeleri için televizyonlarda izlettiğimiz çizgi filmler sokaklarımızda, ama bu defa sonuçları gerçek ve acı.
Birçok ünlü çizgi filim kahramanlarının adını kullanarak ortaya çıkan Adaletin boşluklarından faydalanarak hüküm süren çocuk yaştaki çocuklara hadi sizde bu filmlerin kahramanı olun dercesine dehşet saçan çeteler oluştu.
Şimdi soralım bu çeteler mantar gibi birandamı ortaya çıktı?
Birçok virüs ve bakteri gibi bunlarında kuluçkalama dönemi yok mu? hangi zeminler kimler tarafından hazırlandı ve hayatımızın içine soktu.
Devlet bir milletin derli toplu düzeylere getirilmesi, onların geleceği için kanunlar düzenleyip yaşam şartlarının iyileştirilmesi için vardır.
Devletler bu yüzden kurulur ve idame ettirilir. Yasalar koyulur, yürütme hayata geçirir ve yargı denetleyerek bu yasaların yaşamasını sağlar.
Devletler milletinin dışarıdan ve içerden güvenliği, sağlığı ile kaliteli bir geleceğinin tesisi için vardır.
Bunun için millet iradesi ile seçilen hükümetler, yine o milletin temsilcilerinden oluşan bakanlar ve yine bu seçilmişlerin tasarrufu ile bürokrasi tasarlanarak devlette devamlılık sağlanır.
Cumhuriyet tarihimizin ilk tesisi bu şekilde yapılmıştır millet tabanlı bir piramit misali teşekkülü oluşturulmuştur.
Adına liyakat dediğimiz taşı yerine koyma işlemi hakkıyla yapılmazsa işte o zaman o piramit diye adlandırdığımız sistem yani Devlet çürük taşlar sayesinde bir anda olmazsa da yavaş yavaş çökmeye mahkûmdur.
Bu çöküş o milletin yani yapının temelinin çürüyüp yozlaşması sayesinde çıkar menfaat çekişmesine dönüşüp vay nefsim ortamına dönüşmeye başladığı an yıkılış başlar.
Kolonlar ve kirişler buna ne kadar dayanmaya gayret edip çaba sarf etse de intisap haddini aştığı anda yerle bir olmaya mecbur olur.
Devletin çöküşü insan gözünün katarak oluşu gibidir, o kadar belirsizce ve yavaş yavaş olur ki nasıl geliştiğini fark edemezsiniz.
Sonucu tıpkı sinsi bir kanserin vücudu sarıp sarmaladığı artık çaresizlikte üçüncü evrede kendisini bulma gibidir.
Bu açıklamaya neden mi gerek duydum bir anlığına insan olarak kendimizi sonra da ne mücadelelerle emeklerle kurduğumuz Devletimizin nereden nereye geldiğinin farkındalığını anlamak ve anlatabilmek için, kaybettiğimiz değerlerimizi hatırlamak, tabir doğru olursa fabrika ayarlarımıza dönmek.
Millet olarak kendimize gelme zamanı gelmedi mi sizce, Evlatlarımızın (bu çirkefleri tek tek saymayacağım) düştüğü bataklıktan çıkarabilmek için el ele omuz omuza mücadele zamanı gelmedi mi?
Yoksa haber programlarında suç oranının çocuk yaştaki evlatlarımızı nasıl içine çektiğini izleyerek vah vahlar ile avunun sıranın ne zaman bizim çocuklarımıza geleceğini mi bekleyeceğiz.
Sakın unutmayalım bugün içinde bulunduğumuz ekonomik sorunlar bir yolu bulunur ve çözülebilir ama Kültürel ve ahlaki çöküntünün getireceği çöküntünün telafisi mümkün olmayacak içine düştüğümüz enkazı kaldırmak mümkün olmayacak.
Geleceğimizi ve gençliğimizi geri getiremeyeceğiz.
Bizim nesil genelde bilir ve biz ‘’Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç, bu son fasıldır ey gönül nasıl geçersen geç” demiyelim.
Ne olur karınca misali bir gayret içine girelim, biraz şapkamızı önümüze alıp ne yaptık şimdi ne yapabiliriz diye düşünelim, bu son fasıl olmasın, Çok zor şartlarda kazanılan bu Vatan ve kurulan bu
Selam ve Saygılarımla.
Av. İrfan SÖNMEZ
TÜRKİYE'Yİ HANGİ MODELLE BÖLELİM?
YAVUZ GEZER
İbret Alınsaydı- II
VAHİT DABAK
TRAFİĞİMİZ FELÇ
EMRAL CÖMERT
ELAZIĞ’IN 2025 BELEDİYE BÜTÇESİ
TUNCER SÖNMEZ
BENDEN BU KADAR
AHMET VURAL
CUMHURİYET
DR. İMBAT MUĞLU
İSRAİL-GAZZE SORUNU ÜZERİNE GÜNCEL ANALİZ
MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
MİNİK BİR YÜREKTEN BABAYA MEKTUP
Prof. Dr. Kenan KÖPRÜCÜ
Su Ürünleri Mühendisliği Mesleğine Dair…
MUSTAFA DOĞAN
HAMLELERLE GELEN GALİBİYET