Harput Gazetemizin değerli okuyucuları…
Düne kadar Filistin hakkındaki yazılarımda dünyanın İsrail zulmü karşısında izlemek ve kınamaktan başka bir şey yapmadığını defalarca dile getirmiştim, kınamanın kına yakmaktan bir farkı olmadığını da belirtirken anlamsız protesto ve boykotların temeline inilmesi, marketten alınacak malzemeyi almama boykotu yerine ithalle ülkeye girişi, ülke içerisindeki fabrikalarında faaliyetlerinin durdurulmasının daha mantıklı olacağını dile getirdim.
Öncelikle İspanya’nın uzun zamandan beri bu konudaki kararlı duruşu taktire şayandır Sumud kervanına koruyucu destek gönderme kararı, bunu İtalyan’ında paralel açıklama ile firkateyn göndereceğini belirtmesi önemli açıklamalardı.
İngiltere, Fransa gibi ülkelerin Filistin’i tanıyacağız ifadelerinin gölgesinde toplanan Birleşmiş milletler genel kurulu bugüne kadar hiçbir anlamı olmayan toplanmaların aksine Amerikan’ında, İsrail’inde ummadığı bir hava ile başladı
Katil Nethanyahu’ nun konuşması sırasında üyelerin salonu boşaltması vicdanın zulme galip geldiği tokadını vurdu. Buna rağmen Katil yalanlarını anlatmaya devam etti.
Genel kurul dolayısı ile bir araya gelen liderler bu fırsat çerçevesinde birbirleri ile bizzat görüşme ticari bağlantıları, siyasi sorunları, sosyal profillerini de tazeleme imkanlarını değerlendirdiler.
Bizde Cumhurbaşkanımız ve ABD başkanı ile 25Eylül’de yapılacak görüşmelere odaklandık, Dış işleri bakanı, Enerji ve tabi kaynaklar bakanı Mit Müsteşarı’nında katıldığı bir toplantı yapıldı.
Bu toplantı sonucunda bir kesim bu anlaşmalardaki sonuçları başarı olarak değerlendirirken, bir kesiminde kafasında sorular oluştu.
Sabahtan beri bütün tv kanalları, Türkiye'nin bu görüşmelerde ne kadar güçlü çıktığını anlatıyor.
Sanırım bütün konuşanlar Türkiye adına değil de ABD adına konuşuyor, bunların hepsi Damat Ferit kabinesinin görevlendirdikleri, Heyet-i Nasiha üyelerinden beter.
Habercilik olayında her zaman kulağa küpe olacak tarihi bir gerçek vardır bende bunu burada birkaç kez dile getirmiştim şimdi tekrarında fayda görüyorum II Dünya savaşı sırasında Alman basınını takip eden Almanlar Moskova’yı ele geçirmek üzere olduğunu düşünüyorlardı, bunun böyle olmadığını Rusların Berlin’e girmesi ile fark ettiler.
Bende Damat Ferit meselesine o yüzden değindim.
Bunlar, zehiri bal diye yutturacak cinsten kişiler, din bazlık, menfaat desek, hafif kalacak. Her biri Pravda ile İzvestiya örneği.
Bu ikisi komünist dönem Rus gazetesi, Pravda, gerçek; İzvestiya ise haber demekmiş.
Ruslar, Pravda'da gerçek yok, İzvestiya'da da haber yok diye dalga geçerlermiş.
Biz, gidişe göre bir süre sonra dalga da geçemeyeceğiz.
Yeni kapitülasyonlar olarak değerlendirilen anlaşmalar, ülkeye hayırlı olmayacakmı bilmem, zaman gösterecek Buna da şükür, 300 uçağı 225'e düşürmüşler. 75 uçak kâr etmişiz. Bir de "siz, seçim hilelerini iyi bilirsiniz" mi demiş! Şef, burada ne anlatmak istemiş olabilir? Bende anlayamadım ama Tramp “görevlerini, üzerine düşeni yapan akıllı öğrenciler” olarak bizi sevmiş bu kesin.
Selam ve Saygılarımla.
Av. İrfan SÖNMEZ
TÜRKİYE'Yİ HANGİ MODELLE BÖLELİM?
YAVUZ GEZER
İbret Alınsaydı- II
VAHİT DABAK
TRAFİĞİMİZ FELÇ
EMRAL CÖMERT
ELAZIĞ’IN 2025 BELEDİYE BÜTÇESİ
TUNCER SÖNMEZ
BENDEN BU KADAR
AHMET VURAL
CUMHURİYET
DR. İMBAT MUĞLU
İSRAİL-GAZZE SORUNU ÜZERİNE GÜNCEL ANALİZ
MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
MİNİK BİR YÜREKTEN BABAYA MEKTUP
Prof. Dr. Kenan KÖPRÜCÜ
Su Ürünleri Mühendisliği Mesleğine Dair…
MUSTAFA DOĞAN
HAMLELERLE GELEN GALİBİYET