KONUMUZ HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI
(Suya Sabuna Dokunmamak)
Ne kadar içi boş bir söz değil mi sevgili okurlarım?
Suya sabuna dokunmamak.
İyide be kardeşim suya da dokunma, sabuna da…
Haşereler yuva yapsın yakanda…
Bazıları hayatlarını suya ve sabuna dokunmadan idame ettiriyorlar. Bir siyasetçiyi bir bürokratı gördüklerinde körler sağırlar biri birini ağırlar misali el pençe divan durup ona methiyeler dizmekten geri kalmıyorlar.
Onlara “Türkiye Seninle Gurur Duyuyor” diye tempo tutuyorlar. Başarılı da oluyorlar. El üstünde tutuluyorlar.
Onlarda kendilerini bulunmaz Hint kumaşı sanıyor. “Nasıl olsa bu millet bizi alkışlıyor” diyerek yanlışlarına devam ediyorlar.
Oysa çarşı pazara çıkıldığında çarşı pazardaki akıl almaz fiyat artışlarını gördüklerinde tepkilerini dile getirseler belki kendilerine de yaşadığı topluma da bir faydaları dokunur.
Bürokrasideki noksanlıkları, siyasetteki seviyesizleri gözler önüne serseler emin olun her şey düzelir.
Ama nerede?
Yaşasın şakşakçılık…
Bazıları da zülfü yâre dokundukları için oradan oraya sürünüp gidiyorlar.
Ama o sürüp gidenler günün birinde yaptıklarıyla gurur duyacaklardır bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
Biz dilsiz şeytan olmak istemiyoruz.
Kimse bizim aşımızı ekmeğimizi vermiyor.
Elimizde bu kalem olduğu sürece kompradorların yanında değil halkımızın yanında alacağız inşallah.
Pazar günü bir iki dostum aradı Hazar Şiir Akşamları hakkında görüşlerimi sordular.
Ben bu etkinliğin hiçbir yerinde yer almadım. Televizyonlarda izlediğim kadarıyla rezaletten de öte tam bir rezaletti.
Bu programı hangi aklı evveller hazırladı Vallahi merak ediyorum.
Pek çok basın kuruluşları yanında bu işin mutfağında yıllarca alın teri dökmüş emektarların hiç birisi çağırılmadı.
Kendileri pişirdiler kendileri yediler.
Üstüne üstlükte plaketler aldılar.
Yazık Vallahi yazık.
27. si yapılan Hazar Şiir Akşamlarının ufku o kadar dardı ki Gülüçkür köprüsü ile Kömürhan Köprüsünden öteye geçemeyen bir faaliyet oldu.
Çünkü organize sıfır denilecek kadar zayıftı.
Oysa geçmiş şiir akşamlarından örnekler alınsaydı veya bir bilenlerden sorulsaydı daha iyi olabilirdi.
Ben şahsen onlarca şiir etkinliğine katıldım. Gittiğimiz her yerde Vali Beyi, Belediye Başkanını ziyaret eder onların bir bardak çayını içerdik. Böylelikle o yöre yöneticileri ve insanlarıyla kucaklaşma imkânı bulurduk. Dahası o yörenin gazetecileri ile hasbihal eder hem gittiğimiz hem de geldiğimiz yerin tanıtımını yapardık.
Ne yazık ki ilimizdeki gazeteciler bile bu etkinlikte yer almadılar.
Çünkü çağırılmadılar.
Biraz daha eskilere giderecek olursak Hazar Şiir Akşamlarını sadece şehrimiz için değil ilçelerimiz içinde bir araya gelme fırsatı bulurduk. İlçelerimizdeki okullarda şairlerimizi öğrencilerle buluşturur ilçelerdeki öğrencilerimizi de bu etkinliğin birer parçası yapardık. Şairlerimiz kitaplarını öğrencilere takdim eder onları şiire bir adım daha yaklaştırırlardı.
Çok mu zordu her ilçeye üç beş şairimizi götürmek oradaki öğretmen ve öğrencilerimizle bu mutluğu paylaşabilmek bu kadar mı zordu.
Yurt içinde ve şehrimizde o kadar şair denecek şairlerimiz vardı ki bunlar bu etkinlikten mahrum oldular.
Organizeyi yapanlar kendilerini en yüksek dağ olarak gördükleri için kendilerinden başka dağ tanımadılar.
Şiirin başkenti olan şehrimizde sadece bir tek Tarık Özcan Hocamızın davet edilmesi bu şehrin şair ve yazarlarına büyük bir haksızlıktı. Ben bu etkinliğe katılan tek şair olan Sayın Tarık Özcan’ın yerinde olsaydım bu etkinliğe katılmazdım.
Ezcümle;
Hazar Şiir Akşamlarını bu kadar pasif, bu kadar renksiz ve bu kadar soluk yapmaya hiç kimselerin hakkı yoktur. Ama bu etkinliği düzenleyen Elazığ Belediyesi ilk sınavında sınıfta kalmıştır. Çünkü bu organizeyi yapanlar bu güzelim faaliyetin canına okumuşlardır.
Sayın değerli belediye başkanım, iyi niyetle çok şeylere imza atsa da bu organizede görev alan yetkili belediye başkan yardımcısı bu işin altında kalmıştır. İstişareler yaparak işini kolaylaştırabilirdi.
Hazar Şiir Akşamları bu şehrin çok önemli bir markasıdır.
Tabii ehil ellerde olursa…
Yazımı yüzde başka arkada başka değerlendirenler ikiyüzlü riyakârların şerrinden Allah’a sığınırım demekle noktalıyorum.
Kalın sağlıcakla…