Harput Gazetesinin değerli okuyucuları…
Gazetemizin okur ve takipçilerinin gerçekten ne kadar ileri görüşlü ve ön görülü ülkenin gidişatı hakkında bilgili olduğunu biliyorum bizim buradan yaptığımız gündemdeki konuları dip notlar bırakarak hatırlatmaktan başka bir şey değildir.
Emin olun ki Elazığ’ın, ülkenin ve dünyanın gündemi o kadar hızla değişip ilerliyor ki yazmaya hazırlandığınız konu tasarlarken, ertesi sabah başka bomba bir gündemle karşılaşıyorsunuz.
Ülkede ekonomik sıkıntılar, 31 Martta yapılacak yerel seçim çalışmalarının temel hazırlıkları, Asgari ücret ve memur zamlarının durumu.
Tabi ki gururla takip ettiğimiz konulardan biri İçişleri bakanlığı bünyesindeki kolluk güçlerinin dallanmış budaklanmış kangrene dönüşen söz konusu birçok suç çeşidi ve terör örgütlerine karşı verdiği amansız ve istikrarlı müdahale ve mücadele göğsümüzü kabartıyor, İçişleri Bakanımızın şahsında her birini takdir ve tebrik ediyoruz
Dünyada ise yedi günlük aradan sonra yeniden başlayan üstüne üstlük Batı Şeria’yı da yavaş yavaş içine alan saldırılar ile ablukayı genişletmeye başladı. Arkasında bu ara duraklama kim için ne için yapıldı sorularını bırakarak katliamların yapıldığı İsrail mezalimi içerisindeki Filistin meselesi başlı başına ele alınacak ana konular olarak önümüze geliyor.
Birkaç gün önce ölen Amerika’nın 100 yaşındaki eski Dışişleri bakanı Henry Kissinger hakkında yazılan çizilen ve anlatılanlara bakanlık döneminde yaptıklarına ve konuşmalarına bakıldığında göz göre göre nasıl uyumuşuz diyerek iç çekmemek elde değil.
Bu zatı anlatmamdaki sebep dünyayı kimler nasıl yönetiyor bu gün yaşanan bir olayın onlarca yıl sonra karşımıza nasıl geldiğinin önemini belirtmek. Tarihin en kirli siyasetçilerinden biri Yahudi ve Siyonist olan bu şahıs Ortadoğu‘nun bu günkü vaziyetinin temel taşlarını dizen bir numaradır.
İlginç yaklaşım ve ikna gücüyle diplomaside efsane süreçler içerisinde İsrail merkezli Ortadoğu haritasını o günden çizen baş aktörlerdendir.
Dış işleri bakanlığı dahil, Abd’nin dış diplomasisinin kilit noktasını oluşturarak dünya genelinde milyonlarca insanın katledilmesine imza atmıştır.
ABD’nin Vietnam, Laos ve Kamboçya’daki savaş suçlarının önde gelen sorumlularından biri olmasına rağmen ne kadar ilginçtir ki bütün dünyada itiraz ve tartışmalara kulak asılmadan 1973 yılında’’ Nobel barış Ödülü’’ Kissinger’a verilmiştir.
50 yıl geçtikten sonra Ellerini kadın ve çocuklardan oluşan binlerce mazlum kanıyla yıkayan Netanyahu - Blinken soysuzlarına 2023 ‘’Nobel barış Ödülü’ verirlerse şaşırmayalım.
Önemle belirtmek istiyorum ki bu sorun asla din meselesi değildir, İslam’ı ve Hristiyanlığı kullanarak Marjinal yapılar oluşturan guruplar gibi Siyonizim gerçek manada Yahudiliğin inançlarına aykırı din dışı bir örgüttür. İsrail’de bu örgütün tetikçisi çıbanıdır.
SELAM ve SAYGILARIMLA…