DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET

NEVZAT ÜLGER

28-02-2023 17:01

Medeniyetin üç kilit kavramla ilişkisi var; din, şehir ve devlet. (Buna emperyal devlet de diyebiliriz. Emperyali Marksist terminolojiye göre düşünmeyin. Emperyal, özgül ağırlığı fazla olan devlet anlamına kullanılmaktadır. Gezdiği yerlerde iz bırakan, saygı uyandıran devlet demektir. 13. Yüzyıldan 18. yüzyıla kadar olan zaman dilimindeki Osmanlı gibi. Marksizm yalnız kelimeleri bozmadı ki.)
Medeniyetin birinci belirleyeni “din” olduğuna göre, günümüzdeki mücadelelere de (S.P.Huntington’un tabiri ile) “medeniyetler savaşı” demek mümkün olmaz mı? Afganistan'ın işgali, Irak'ın işgali, Suriye’yi parçalama planları, Libya’yı parçalama planı, Mısır’ın demokratikleşmesine (belki ciddi İslamlaşmasına) engel olunması, Körfez Savaşı, Cezayir olayı, Bosna Hersek katliamı vs hep bu medeniyet penceresinden incelenirse ne mahsuru var?
Aynı bakış açısını iç olaylarda da görmek gerekir mi acaba? 1950 seçimlerini Demokrat Parti’nin kazanmasından on yıl sonra darbe yapılması, 28 Şubat darbesi ve diğer darbeler ve darbe girişimlerini hep bu açıdan değerlemeye almak en çok kimleri rahatsız eder? Adam bir gün önce çıkıyor ve diyor ki; “Bu memleketin % 99’u Müslüman’dır.” Seçimler yapılıyor ve seçimi kazanan parti hükümeti kuruyor. Aynı adam tekrar sahneye çıkıyor ve; “Memlekette din tehlikesi var” diyor. Yani adama sormazlar mı; “% 99'u Müslüman olan bir ülkede elbette Müslüman’ın sesi çıkar. Bundan daha tabii ne olabilir ki.”
Dünya her geçen gün daha küçük hale geliyor. Bu nedenle de medeniyetler arasındaki etkileşimler ve medeniyetlerin mensubu olan insanlar arasında da kendi medeniyetini daha iyi anlama ve tahlil etme merakı artıyor. Hatta çoğu ülkelerde merak sahibi olan insanların da tahsilli, iş güç sahibi, toplumun derdiyle dertlenen insanlar olduğunu görüyoruz. Çünkü dinle ilişiği olmayan insanların bu tür gaile taşımaları düşük bir ihtimaldir. Tamamen olmuyor da diyemeyiz ama bu durumlarda ideologların da kendilerince bir din, bazen dinsizlik dini oluştukları bir hakikattir.
İdeoloji ve etno-kültürel temelli ittifak kurmak çok yakın geçmişte iyice anlaşılmıştır ki pek uzun ömürlü olmuyor. Artık her geçen gün din temelli organizasyonlar daha fazla gündeme geliyor. Başka türlü olamaz mı? Olur elbette. Ancak dünyanın gidişatını da iyi okumak gerekir. Farklı medeniyetlerin mensuplarınca meydana getirilecek oluşumlar düşmanlık etmek manasına gelmez ama farklı oluşum içerisine giren ülkelerin de kalkınmalarına çelme takıldığı gerçeğini iyi görmek gerekir. Hatta Batı’nın ideolojik farklılıkları ortadan kalkınca hem İslam’la hem de kendi mezhebi farklılıkları arasındaki fay kırıkları daha bir görünür oldu.
Batı, medeniyeti tarif ederken “maddi ve manevi gelişmelerin bütünü” olarak tarif ediyor. Aynı medeniyet içinde çeşitli kültürler olabilir. Medeniyeti dinler meydana getirirken kültürler etnik yapılara aittirler ve birer alt birimlerdir. Bundan dolayı da kültürler bazen kendi mensup oldukları dinleri nakzedebiliyorlar. Böyle bir durumda da ya dinden ayrılma söz konusudur ya da bir başka medeniyetin kodlarına göre oluşturulan yanlış bir uygulama vardır. Yatırlara bez parçaları bağlamak, metres hayatı yaşamak, feminizm, canlı ve cansız varlıklara perestiş etmek, hazcılık, hızcılık vs hep bu türe örneklerdir.
Şehir kavramının medeniyetle çok yakın bir ilgisi vardır. Çünkü şehirli olmak bağımsız düşünebilmektir. Kişi halen daha 3. sınıf düşünce sahibi olan birilerini kanaat önderi olarak görüyorsa, ya hakikati çok ucuz bir menfaat uğruna satıyordur ya da şehirli olamadığı için temyiz gücü gelişmemiş olup iyiyi iyi olmayandan ayıramıyor demektir. Böyle bir insanın da şehir veya ülke yönetiminde önemli bir unsur olması halinde o şehir ya da o ülke gelişmesini erteleyecek demektir. Birçok ideoloji sahibini de bu kategoride görmek mümkündür. Bu  durum aymazlık halini yaşayan insanlar için de, yaşamayan kimseler için de söz konusu olabilir.
Son cümle; din, şehir ve devlet kavramlarının olmazsa olmaz ortak kümesi “adalet”tir. Çünkü devletlerin dini adalettir. Adaleti olmayan devletin dini yoktur.
 

DİĞER YAZILARI SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) 01-01-1970 03:00 DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 01-01-1970 03:00 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ 01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN 01-01-1970 03:00 CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         01-01-1970 03:00 YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ? 01-01-1970 03:00 KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR 01-01-1970 03:00 ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ 01-01-1970 03:00 DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI! 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL 01-01-1970 03:00 TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM 01-01-1970 03:00 HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER 01-01-1970 03:00 DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI 01-01-1970 03:00 YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY 01-01-1970 03:00 EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ? 01-01-1970 03:00 BEŞİ BİR YERDE 01-01-1970 03:00 DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN 01-01-1970 03:00 SİYASET VE KAYITDIŞILIK 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR 01-01-1970 03:00 BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI 01-01-1970 03:00 KENT KONSEYİ VE STK’LAR 01-01-1970 03:00 TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” 01-01-1970 03:00 CHP KURULTAYININ ARDINDAN 01-01-1970 03:00 “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” 01-01-1970 03:00 VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM 01-01-1970 03:00 Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ 01-01-1970 03:00 AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK 01-01-1970 03:00 VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD) 01-01-1970 03:00   G20 VE TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? 01-01-1970 03:00 SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  01-01-1970 03:00 KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI 01-01-1970 03:00 BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) 01-01-1970 03:00 ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK 01-01-1970 03:00 MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   01-01-1970 03:00 TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       01-01-1970 03:00 HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ 01-01-1970 03:00 BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? 01-01-1970 03:00 EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK 01-01-1970 03:00 SİSTEM VE REJİM 01-01-1970 03:00 BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 01-01-1970 03:00 YENİ KABİNEDEN PROFİLLER 01-01-1970 03:00 MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER 01-01-1970 03:00 ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 01-01-1970 03:00 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ 01-01-1970 03:00 TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ 01-01-1970 03:00 KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? 01-01-1970 03:00 BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF 01-01-1970 03:00 SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR 01-01-1970 03:00 PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ 01-01-1970 03:00 DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 01-01-1970 03:00 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ 01-01-1970 03:00 RESETLENEN YENİ TÜRKİYE 01-01-1970 03:00 DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? 01-01-1970 03:00 DEPREMLERLE YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 “MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK” 01-01-1970 03:00 VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA 01-01-1970 03:00 KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR 01-01-1970 03:00 KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ 01-01-1970 03:00 KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK 01-01-1970 03:00 ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? 01-01-1970 03:00 POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ 01-01-1970 03:00