Büyük Abe (Selahattin’in Sıçanları)

YAVUZ GEZER

22-12-2022 20:52

“Yazı tura atıldığında ben hep tura diyorum. Varsın tura gelmesin, benim tek derdim Atatürk’ün yüzü yere gelmesin” Taçsız Kral Metin OKTAY.

İstanbul’da ikamet eden ya da zaman zaman İstanbul’a gelen ağabey ve arkadaşlarımız Mehmet GÜL beyefendinin (Gülsan Holding Yönetim Kurulu Başkanı) 3. Levent’teki ofisine mutlaka uğrarlar.

Burası Elazığ sevdalılarının iş dünyasındaki gelişmeler, sanat, siyaset ve spor alanındaki entelektüel sohbetlerin tadı doyumsuz mekânıdır.

Ben orada öğrendim çiğköftenin kıvamında, tutucunun (leğen) çok büyük fonksiyonu olduğunu Vanlı Ahmet abi sayesinde. Çiğköfte ustaları Mehmet EKŞİ ve Necdet abilerin maharetleri bu tutucu sayesinde perçinlenir ve çiğköfte doyumsuz bir tat alır.

Kendine has hazırlanış şekliyle Şeref abinin salatası enfes tattadır.

Erdal ve Ercan kardeşlerimizin hazırladıkları bulgur pilavı her hafta farklı sunumuyla damaklar için şölen kıvamındadır. Güveci söylemeye gerek dâhi yok…

Menü Bahattin ÇİZMECİ abimize sorulmadan hazırlanmaz.

Milli takım antrenörü Fethi DEMİRCAN, Dr. Özer, Feyzi (Kara), Prof. Dr. Yunus, Mehmet, Osman BENZEŞ, Yalçın ve Harun ağabeyleri müdavimleridir bu cumartesi günü sohbetlerinin.

Bazen bu sohbetlere Beşiktaş’ın efsane futbolcularından Ulvi GÜVENEROĞLU ile Elazığ’ın amatör futbolunun örnek futbolcularından Ahmet DAĞOĞLU ağabey de katılırlar. Söz futbola geldiğinde; yaklaşık 165 yıldır hayatımızda olan futbol, Elazığ’da müessese takımlarının öncülüğünde 1967 yılına kadar amatör kulüpler seviyesine seyircilerine seyir zevki yaşatmış ve 1967 yılında Merkez Gençlik, Güvenspor ve Harputspor kulüplerinin birleşmesiyle profesyonel hayata geçmiştir. Hem amatör hem de profesyonel olarak futbol sahalarında top koşturan güzide futbolcular ağırlıklı olarak lakaplarıyla yad edilir, hafızalar tazelenir.

Fikri Buz, Bomba Reşit (Babam olur), Ego Kemal, Baba Dursun, Çolak Ehsan (İhsan), Yavuz, Çengel Fuat, Deli Şaban, Işık, paşa Kadir (Emekli Tüm. Gn.), Gara İzzet, Kel Mamoş, Büyük Abe…

Kaptan Ömer, Hıdır Bilek, Gıvır Ruhi, Mehmet EKŞİ, Ulvi, Hamit, Hacı.

Bu güzide şahsiyetler Elazığlı çocuk ve gençlerin idolü olmuş ve onlar gibi futbolcu olmak için gençler spor sahalarına yönelmişlerdir. Bugün size bu şahsiyetlerden Büyük Abe’nin (Selahattin BUDAK) nüktedan kişiliğinden Ahmet DAĞOĞLU ağabey ve Mehmet GÜL ağabeyin anlatımıyla bir nebze olsun bahsedeceğim.

“Heç zorlama gafaya çıhıp gol atmam, sen zorlisin gol atam ki ortayı ben yaptım diyesin.”

 İki amatör takımın kavgasına karışmayıp, korner bayrağının yanında elleri belinde, yardım isteyenlere “gavga edisez dayah yemeği de bileceksiz. Bahan güvenmeyin.” Diyecek kadar kendinden emin ve fizik gücünün üstünlüğünü başkasına dayatmayan…

1,90 metre üzerindeki boy ve heykeli andıran bir fiziğe sahip Büyük Abe, kiremit fabrikasında yarım gün çalışarak iki kişinin yevmiyesini almaya hak kazanan gücü tarif edilemez bir insandı. O koca gövdede müthiş bir insan sevgisi taşıyan yumuşak bir kalbe ve ince bir mizahi zekaya sahipti Ahmet DAĞOĞLU’nun ağabeyin anlatımıyla. Elazığ’a gelen tiyatro ekibinin ondaki bu mizahi kabiliyeti keşfedip İstanbul’a tiyatro eğitimi almak üzere götürülmek istenmesini Elazığ’ı çok sevdiğini bahane göstererek nazikçe reddetmiştir.

Mehmet GÜL ağabeyin anlatımıyla Büyük Abe; gardaş yokluk zamanı, her şeye gücümüz yetmidi. On beş tane yumurta aldım eve geldim, hanım hele yumurta yap yiyek dedim. Hanım getti üç tane yumurta haşladı getürdü, doymadıh baba, hele bir iki tane daha ğaşla dedim. Hanım gitti geldi dedi ki “Seleddin yumurta galmamış” yav nasıl olur dedim daha üç tane yedük. Dedi kü “kör olam yoh ahan gel bağ” neyse gittim on yumurta daha aldım geldim. Hanım birkaç tane daha yaptı getürdü çoh şükür karnımız doydu. Sabah gene hele yumurta varsa yap dedüm. Hanım dedü “yumurta yoğ”, yav daha akşam yok dedin yenisini aldım nasıl yoğ, sinirlendim, gafama da tağıldı. Ahşam yumurtaları aldım getirdüm tel dolabın üstüne koydum. Tel dolabın karşısına bir sandalye attım. Garanlıh çökünce gettim sandalyeye oturdum yumurtalara bağim. Bi hışırtı duydum, aha sıçan delükten çıhtı etrafı golaçan etti arkadakini çağırdı. Ana sıralı geldiler, öndeki arğa ayağının üstüne kalktı ön ayahlarıunı dolaba dayadı. Diğeri onun sırtına, öbürü de onun sırtına çığtı. Dolabın en üzerine yumurtaya ulaştılar. Bahtım aşağıda bir tenesi sırt üstü yattı ellerini ayahlarını top tutacak kaleci gibi uzattı, yuğardaki yumurtayı bıraği, aşağıdaki tuti. Diğeri de o yumurtayı tutanı kuyruğundan çeği deliğe soği. Bizim yumurtalar sırasıyla sıçan deliğine gitti. Hanım haklıymış.

Gelmiş geçmiş en yaratıcı insanlardan biri ve onun yaratıcılık stratejileri seyircilerle paylaşılmadan edilemez bir bilgi.

Hayalci amacını hayal et ve uç uçabildiğin kadar. Nasıl sorusunu sormak ve ayakların biraz yere basması konusunda gerçekçi ve son olarak eleştirel yaratıcı ama daha çok eksik ve yanlışları düzeltip, alternatif oluşturmaya yönelik bir stratejist elinde Büyük Abe nasıl bir mizah ustası olurdu düşünemiyorum.

Ha bir de her gün cebimizden eksilen paramızın kimler tarafından çalındığını öğrenmek için Büyük Abe gibi bir nüktedana ihtiyaç vardır diye düşünüyorum.

Selam ve saygılar sana Büyük Abe.

DİĞER YAZILARI Gel Bakalım Devletin Babası-II 01-01-1970 03:00 Gel Bakalım Devletin Babası- I 01-01-1970 03:00 Bayrama Dair... 01-01-1970 03:00 Şakga Yaptık... 01-01-1970 03:00 Hadee Canım!!! 01-01-1970 03:00 Dedem Atlas 01-01-1970 03:00 Var Ya... (Varya) 01-01-1970 03:00 Emekli... 01-01-1970 03:00 Sevda... 01-01-1970 03:00 Peynir Heç'e Çıktı 01-01-1970 03:00 Zümrüd-ü Anka - II 01-01-1970 03:00 Simurg (Zümrüd ü Anka)- I 01-01-1970 03:00 90 Lira Bindi (Taksi)-10 Lira İndi (Simit) 01-01-1970 03:00 Asker- Saf Anadolu Çocuğu 01-01-1970 03:00 Şehit... 01-01-1970 03:00 Kutsim kızıl saçlım-4 01-01-1970 03:00 Kutsi – Kızıl saçlım 3 01-01-1970 03:00 Kutsi – Kızıl saçlım 2 01-01-1970 03:00 Kutsi...Kızıl saçlım 01-01-1970 03:00 Saatler dursa da akan zaman… 01-01-1970 03:00 Ekşi her zaman ekşi değildir. Bazı ekşiler tatlıdır hıdır ekşi gibi 01-01-1970 03:00 Pamuk tarlaları beyazın lekeleri 01-01-1970 03:00 Orada bir köy var mıymış uzakta? 01-01-1970 03:00 Futbol üzerine – Topumuzu kessinler mi? 3 01-01-1970 03:00 Futbol üzerine – Topumuzu kessinler mi?- 2 01-01-1970 03:00 Futbol üzerine – Topumuzu kessinler mi? 01-01-1970 03:00 Anne, melekler neden beyaz? 01-01-1970 03:00 Nostalji sendromu 01-01-1970 03:00 YETER – YAHU 01-01-1970 03:00 Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet-III 01-01-1970 03:00 Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet- II 01-01-1970 03:00 Yas’ın Gölgesinde Cumhuriyet- I 01-01-1970 03:00 Savaşta çocuk olmak 01-01-1970 03:00 Emeğim 01-01-1970 03:00 Türk – Osmanlı –II 01-01-1970 03:00 Türk – Osmanlı 01-01-1970 03:00 HİLAL VE YILDIZ 01-01-1970 03:00 Onbeşinci gün 01-01-1970 03:00 Ağustos – Zaferler ayı 01-01-1970 03:00 Diken ve gül 01-01-1970 03:00 Ayıyla sohbet 01-01-1970 03:00 Neden ben? 01-01-1970 03:00 Kırk birinci 01-01-1970 03:00 BORDO BEYAZ 01-01-1970 03:00 Kurban 01-01-1970 03:00 Sevdalar; mektuplar, güller 01-01-1970 03:00 Çelik Kaleler 01-01-1970 03:00 Tebessüm 01-01-1970 03:00 Güzel görebilmek 01-01-1970 03:00 Bir şehir ki -III 01-01-1970 03:00 Tıpşor... 01-01-1970 03:00 Kanatsız Melekler 01-01-1970 03:00 Neyiz… Bilinsin! 01-01-1970 03:00 İnsan ve sevgi 01-01-1970 03:00 BUGÜN BAYRAM GÜNÜ DERLER... 01-01-1970 03:00 On Bir Ayın Sultanı – 4 01-01-1970 03:00 On bir ayın sultanı – 3 01-01-1970 03:00 On Bir Ayın Sultanı – 2 01-01-1970 03:00 On Bir Ayın Sultanı – 1 01-01-1970 03:00 Topun sahabı benim – 3 01-01-1970 03:00 Topun sahabı benim – 2 01-01-1970 03:00 Cumhuriyetin aydınlık yüzü; Prof. Dr. Naci Görür 01-01-1970 03:00 Cemre bu sefer insanlığa düşsün! 01-01-1970 03:00 Topun sahabı benim – 1 01-01-1970 03:00 Gitti canımın cananı 01-01-1970 03:00 İmdaaat… 01-01-1970 03:00 Sonsuzluğa mektup 01-01-1970 03:00 KİMSİN? YA SEN KİMSİN? 01-01-1970 03:00 Özlenen 01-01-1970 03:00 Bir şehir ki… 01-01-1970 03:00 Kırmızı gül her dem olmaz 01-01-1970 03:00 HARBİYELİ 01-01-1970 03:00