ULVİYE SAVTUR’UN 50. SANAT YILI

MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ

25-04-2023 20:19

Elazığ’da 06 Şubatta ardı ardına 7,7 ve 7,6 şiddetinde iki deprem oldu.
Günlerce eksi 14 - 15 derecelerde ya arabalarda, yâ da kamu kurumlarında sabahlamak zorunda kaldık. Evlerimize giremiyorduk.
Çünkü sarsıntılar kesintisiz devam ediyordu.
Şehirde bir panik vardı. İnsanlarımız korku içerisindeydi.
İşte o günlerde Ankara’da Ulviye Savtur kardeşimden bir telefon geldi. Bana “Şükrü abi benim Ankara’da boş bir evim var. Dayalı döşeli bütün aile efradınla birlikte buyurun gelin. Evim benim değil sizlerin evidir” dedi.
İki üç gün sonra da evime bir koli geldi.
Kolinin içerisinde bana ve hanıma kışlık giysiler, torunlarıma oyuncaklardan bebeklere varıncaya kadar çok şeyler vardı. Birde bir kitap vardı ki kolinin içerisinde “Mürekkep III Ulviye Savtur’un Ellinci Sanat yılı bütün hediyelerden kat be kat daha değerliydi benim için.
Bu kitabın ilk sayfasında bendenizin bu değerli kardeşimle ilgili 14 Şubat 2013 tarihinde Elazığ Nurhak Gazetesinde yazdığım “Ulviye Savtur ve Mürekkepli Dünyası” başlıklı bir köşe yazım yer alıyordu.
Bu zamanda böyle bir dostumun olması bana depremin acılarını unutturdu desem yeridir.
*
Biz gelelim Ulviye Savtur’un 50. Sanat Yılına ve bu yıl çıkardığı “Mürekkep III” başlıklı o duygusal eserine.
02 Mart 1960 Ankara doğumlu şairimiz, güfte karımız Ulviye Savtur’un söz konusu eseri Şubat 2023 tarihini taşıyordu.
İçeriğine baktığımızda üstadın bu güne kadar yazmış olduğu çoğunun usta bestekârlar tarafından bestelendiği biri birinden muhteşem eserleri vardı.
Bu eserleri, şairimizin aldığı ödülleri, yaptığı televizyon programlarını, bestelen şiirlerini, katıldığı şiir şölenlerini yazmaya kalksak sayfamız yeterli olmayacaktır.
*
Şairler duygusal olur.
İşte bu değerli şairimiz bu eserinde duygusallığın zirvesinde kısacık bir şiiriyle bakınız nasıl yerini alıyor.

Seni gördüm
Ölsem de gam yemem
Desem, ölsem,
Sana keder olur ölümüm
Onun için ölmek istemem.

Şairimiz bu şiiriyle ölümünün sevdiceğini üzeceğinden korktuğu için ölmek istemiyor gerçeğini görebiliriz.
Başka bir örnekte;

Bütün papatyaların yapraklarını
Tek tek koparttım.
Hepsi seviyor dedi,
Bende inandım.

Şairler nelere inanmıyor ki papatya falına da inanmasın.
Biz gelelim söz konusu kitabındaki diğer şiirlerinde;
Şimdide güftesi şairimize ait olan ülkemizin değerli bestekârlarından Erdoğan Tozoğlu’nun rast makamında bestelediği bir şiirine göz atalım.
AL İPEK MENDİLE ADINI YAZAR

Al ipek mendile adını yazar,
Naz eder nazenin güller içinde.
Az bulur selamı niyeti bozar,
Utanıp diyemez eller içinde.

Düğmeler göz kırpar ilik açılır,
Açılan kapıdan kısmet saçılır,
Güzeller içinde hemen seçilir,
Yalandan bakılan fallar içinde.

Kollarım yorulmaz, gece gündüz gel,
Boşluğu doldurmaz bir başka güzel,
Adım âşık oldu, soluğum gâzel,
Sonlar bana çıkar, yollar içinde.

Yaralı gönlüne eyledi pazar
Göz etti gizliden eller içinde
Nazenin nazara muskalar yazar
Düşürür mendili kullar içinde
*
Ve bir başka ölümsüz şiiri RÜZGÂR

Yaprağın sesine saklanan rüzgâr
Git söyle özlemle beklediğimi
Çiçekte, yağmurda koklanan rüzgâr
Hasreti hasrete eklediğimi

Sebepsiz çözülür saçlar tokadan
Esme rüzgar, üşür, giymiş yukadan
Ne söylemez ağlar, bilmez şakadan
Desem utanır mı kokladığımı.

Anası anlamış seviştiğini
Ayak sesi duyup savuştuğunu
Her gece rüyada kavuştuğunu
Helalim diyerek yokladığını

Babası asarım, keserim demiş
Bu ne hiddet böyle, nasıl kükremiş
Sevgili, sevene, dünyada yemiş
Söylemem kimseye sakladığımı.

Şimdide sizlere bu değerli şairimizin özüne hitap eden bir şiirini takdim edeyim.

BOYUN EĞDİM BÜKÜLMEDİM

Boyun eğdim bükülmedim
Taştım ama dökülmedim
Kuruldum gönül köşküne
Yüreğinden sökülmedim

Tütmedi evim ocağım
Sevgisiz kaldı kucağım
Sen ağlama yavrucağım
Sendelendim yıkılmadım

İnişe dönmez yokuşum
Cehennem olur yakışım
Mıhlıyor sanki bakışım
Yükseklerden bakılmadım

Bizde bu değerli şairimize ömür boyu yıkılmadan, bükülmeden, hayırlı ve itibarlı bir ömür yaşamışını diliyoruz.
Yazacak çok daha güzel şiir ve hatıralar var sevgili okurlarım.
Biri birinden değerli onlarca bestelenmiş, ödüllendirilmiş, dillerden dillere dolaşan şiirlere imza atmış bu değerli şairimiz şiirlerine devam etmek isterim ama…
Yerimiz dar imkânlarımız kısıtlı.
Onun için bu kadarımızla iktifa ediniz ne olur.
Ulviye Savtur’u ve onun biri birinden değerli eserlerini anlatma gibi bir hadsizliğimiz olduysa lütfen affedin.
Ulviye Savtur’un dostluğu, arkadaşlığı, insanlığı o duygusal sıcak ve samimi yüreği dahası o hanımefendiliği anlatılmaz ki anlatayım.
Sağlıcakla kalın esen kalın.
NOT: Bu yazımı Ramazan Bayramının ikinci günü kaleme aldım. Acaba değerli, vefalı ve canım kardeşim bu yazımı bir buket çiçek veya bir kutu bayram şekeri olarak kabullenebilir mi?
*///*

DİĞER YAZILARI HAZRETİ  SÜLEYMAN  VE  HÜT HÜT KUŞU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ’Mİ YEMEN Mİ? 01-01-1970 03:00 EYVAH Kİ EYVAH 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE’NİN VERDİĞİ DERS   01-01-1970 03:00 HANKENDİ’DE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR 01-01-1970 03:00 EYVAH EYVAH 01-01-1970 03:00 BUGÜN NE YAZSAM? 01-01-1970 03:00 HAZRETİ SÜLEYMAN VE HÜT HÜT KUŞU 01-01-1970 03:00 EMEKLİ HASAN EMMİNİN PAZAR ÇANTASI 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİM 01-01-1970 03:00 UÇTU UÇTU GENÇLİĞİM UÇTU 01-01-1970 03:00 ACILAR DENİZİNİN ACILI ŞAİRİ ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN       01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 GÖKBAYRAĞIN GÖZYAŞI 01-01-1970 03:00 HİNDİ 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA O GECE 01-01-1970 03:00 BAK DOSTUM… 01-01-1970 03:00 KORKİREM 01-01-1970 03:00 BİR MİSAFİR GÖZÜYLE ELAZIĞ     01-01-1970 03:00  BİR KAÇ DALDA KISSALAR 01-01-1970 03:00 GÖNÜLLERDEKİ BELDE HANKENDİ 01-01-1970 03:00 SİZ HİÇ ZÜLFİYARE DOKUNDUNUZ MU?.. 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜM OLMASAYDI 01-01-1970 03:00 GÜZ MÜ GELDİ RENGİN SOLUK 01-01-1970 03:00 VAH Kİ VAH 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 SENDE BU ENSE, ONDA BU PARA, BENDE BU YOKSULLUK  01-01-1970 03:00 SEKSEN BASAMAKLI MERDİVEN 01-01-1970 03:00 İSTANBUL’DA SAHTE DOKTOR YAKALANMIŞ 01-01-1970 03:00 HANKENDİ MAHALLESİ 01-01-1970 03:00 BİRAZDA SOHBET EDELİM 01-01-1970 03:00 OTUR “0” 01-01-1970 03:00 EKMEKTEN SUYA, SUDAN HAVAYA ZAM 01-01-1970 03:00 AA… KRAL! 01-01-1970 03:00 KURTLA KUZUNUN HİKÂYESİ  01-01-1970 03:00 İLİMLE GİDİLMEYEN YOLUN SONU HÜSRANDIR 01-01-1970 03:00 FELAKETLERE ŞÜKRETMEK 01-01-1970 03:00 SEÇİMİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 24 MAYIS VE 33 ŞEHİT (EN UZUN GECE) 01-01-1970 03:00 BİZ DE BUNLARI ÖZLÜYORUZ 01-01-1970 03:00 BEKRİ MUSTAFA 01-01-1970 03:00 AHLAK OLMAYINCA OLUR MU HİÇ DİN İMAN? 01-01-1970 03:00 EMEKLİ VALİ VE ŞAİR RIZA AKDEMİR’İN AZİZ HATIRASINA  01-01-1970 03:00 RAMAZAN VE İNSAN 01-01-1970 03:00 AH, ATATÜRK AH! 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE RÜYASI 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 ÜÇ ZARF 01-01-1970 03:00 ELAZIĞ - MALATYA 01-01-1970 03:00 TAKDİRE ŞAYAN İKİ KURUM 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI 01-01-1970 03:00 MUSİKİMİZ VE SPORUMUZ 01-01-1970 03:00 NEDEN HEP ESKİLERİ ÖZLER OLDUK? 01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 BİR DOSTUN KALEMİNDEN 01-01-1970 03:00 SAÇMA TARTIŞMA 01-01-1970 03:00 TAKVİMİN SON YAPRAĞI 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA EN UZUN GECE 01-01-1970 03:00 BÜNYESİNDE AHLAK OLMAYAN HİÇBİR ŞEY GÜZEL DEĞİLDİR 01-01-1970 03:00 ŞİİRİN EFSUNLU GÜZELLİĞİ 01-01-1970 03:00 KASTAMONULU ŞERİFE BACI DESTANI 01-01-1970 03:00 GÖKÇE (LOTOĞLU) KÖYÜ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK ELAZIĞ’DA 01-01-1970 03:00 ON KASIMLAR 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN SAVAŞTIĞI DÜŞMANLAR 01-01-1970 03:00 YEDİ DAĞIN HARMANI VE ÇÖLÜN KIBLE TARAFI 01-01-1970 03:00 BEN ANLAYAMADIM ANLAYANA AŞK OLSUN 01-01-1970 03:00 NAİLBEY MAHALLESİ 01-01-1970 03:00 ESKİŞEHİR’DEN BİR DEMET ŞİİR GELDİ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’TEN İSMET PAŞA’YA MEKTUP 01-01-1970 03:00 TAVUĞUN KIÇINDAKİ PETROL BORUSU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ 01-01-1970 03:00 MÜJDE 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -III- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -II- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -I- 01-01-1970 03:00 AĞLANACAK HALİNE GÜLEN İNSANLAR 01-01-1970 03:00