NAİLBEY MAHALLESİ

MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ

11-10-2022 21:53

1950 yılı Eylül ayında bir kamyon kasasında okullu olabilmek için Elazığ’a, Tuncay Sokak’ta iki katlı bir eve geldim.
Bu evin ikinci katında biz alt katta ise ev sahibimiz oturuyordu.
Ben DSİ’de memur olan ağabeyimin evinde kalacak burada okula gidecektim.
Ertesi günü beni Atatürk İlkokulu’na götürdüler “Eti bizim kemiği senin” diyerek öğretmenim cennetmekân Şefik Sayılı’ya teslim ettiler.
***
İlkokulu, ortaokulu, liseyi bu mahallede okudum. 
Yanılmıyorsam 1953 senesi Elazığ’ın tarihinde en fazla karın yağdığı yıldı. Sokaklarda bir kişinin geçebileceği şekilde küreklerle yollar açılırdı. Zaten o zamanlar ulaşım fayton ve at arabalarıyla yapılırdı. Çocuklar faytonlara asılır ispiyoncu çocuklar da “Faytoncu amca arkaya bir kamçı” diye onları ihbar ederlerdi. Faytoncuların kırbacını yemeyen çocuk yok gibiydi. 
İstasyon caddesi boydan boya geçit vermeyen üzerinde birkaç yerde tahtadan köprüler olan bir yerdi.
Dal Sokak, Tuncay Sokak, Bahçeli Sokak, Akın Sokak ve Yenice 
Sokak’ta 60 sene acısıyla tatlısıyla, unutulmayan anılarıyla bir ömür geçirdim.   
2010 senesinde Bahçelievler’e taşındım.
***
Nailbey Mahallesinde öylesine can ciğer arkadaşlar ve hatırı başımızın üzerinde olan komşular tanıdım ki onları asla ve asla unutmam mümkün değildir.
Bunların kimileri göç eyledi kimileri onların özlemiyle yaşadı.
Burada zaten herkes biri birleriyle dostlardı, komşulardı, arkadaşlardı. 
Hiçbir ayrı gayrımız yoktu.
Arkadaşlarımın anneleri benim annem gibiydi. Rahmetli Şaziye Abla benim kuru fasulyeyi sevdiğimi bildiği için bu yemeği pişirdiğinde oğlu Orhan’a “Oğlum, Karakaş’ıda çağır bu akşam bizde yemek yesin annem kuru fasulye pişirdi de o gelir” derdi. Arkadaşımın annesi benim ne sevdiğimi bilirdi.
Kadir Çöteli, Ergün Kıyak, Fethi Çelik, Coşkun Yıldırım (Efe Coşkun) bir dönem milletvekilimizde olan Tuncay Şekercioğlu, Erdinç Sakır, Naim ve Fedit Gündoğdu, Orhan ve Burhan Akkuş kardeşler bunlardan bazılarıydı.
Çünkü bu mahallede ölümsüz bir komşuluk, arkadaşlık ve dostluk vardı.
Bir evde pişen yemek tabaklarla komşulara servis edilirdi.
Acılarımız bir tasalarımız birdi.
***
Düğünler sokaklarda yapılırdı. 
Sokak süslenir bezenir, var ise elektrik çekilir klarnetle Elazığ oyun havalarını doyumsuz bir şekilde icra edilirdi.
Hemen hemen her düğün yemekli yapılırdı.
Bir komşunun bir cenazesi olduğunda üç gün o mahallede radyolar çalınmaz, eğlenceler yapılmazdı. Birinin acısı bütün bir mahallenin acısı gibiydi.
Düğünleri birlikte yapar, acıları birlikte paylaşırlardı.
Kapılar pencereler açık bırakılır öyle uyunurdu.
Hırsızlık yoktu, terör yoktu, Suriyeli yoktu.
Dolayısıyla çelik kapılarda yoktu.
***
Gazete, oyuncak, şekerleme satan bir topal Mehmet Ali’miz vardı. Adeta bir adres gibiydi. İnsanlar “Mehmet Ali’yi geç iki üç kapı yukarıda” diye adres tarif ederlerdi.
Bütün komşu kadınları o gün düğün evinde yemekler pişirir, salatalar, tatlılar yaparlardı.
İçecek ve banyo yapacak sularımız köşe başlarındaki çeşmelerden getirilirdi.
Öğretmenevi önündeki parkta bir elektrik fabrikası vardı. Büyük bir homurtuyla çalışırdı on evden birinde var olan elektrik ihtiyacını gidermeye çalışılırdı.
Elektrik bir odada yanınca öteki odada akım düşerdi. 
Radyo hali vakti yerinde olan ailelerde vardı. Akşamları komşular radyosu olan eve gider ajansı dinlerlerdi.
Günlük gazeteler 3-5 gün sonra buraya gelirdi.
Koca şehirde toplasan on tane taksi ya vardı ya yoktu.
1950’den 2010 yılına kadar 60 sene bu mahallede ikamet ettim. 
Ne sevgiler ne sevdalar yaşadık bu mahallede.
***
1960’lı yıllardı.
Mertliğin, ahlak ve faziletin zirvede olduğu, hırsızlığın, ahlaksızlığın, yolsuzluğun henüz icat edilmediği, insanların kapılarını kapatmadan uyuduğu, esnafın dükkânını açık bırakarak camiye gittiği, dinin siyasete alet edilmediği, siyasetin kirlenmediği ve delikanlılığın meziyet olduğu yıllardı. 
***
16-17 yaşlarında gönüllerimizde vatan ve bayrak sevgisi yanan gençlerdik.
Kültür Mahallesi Dal Sokak’ta oturuyorduk. 
Sokağımızda adını unuttuğum Bitlisli bir şoför komşumuz vardı onunda REO marka tahta kasalı bir kamyonu… 
Sere serpe otururduk hasır, kilim serili kamyonun kocaman kasasına... 
Kamyon homurdana homurdana fidanlığın yolunu tutardı... 
Az sonra varırdık varacağımız yere… 
Kamyondan iner bu kez hasırları kilimleri yerlere sererdik… 
Anneler yemek hazırlığına başlar.
Yemekler yapar, börekler açar, tatlılar yaparlardı.  
Bir aile gibiydik bütün konu komşularla. 
Yapılan bu yemeklerin kimin pişirdiği, açılan bu böreklerin kimin yaptığı belli değildi. Hepsi aynı sofraya diziliyor, hepsi aynı ölçüde paylaşılıyordu. Çünkü o zaman insanlarımız paylaşmayı ve bölüşmeyi biliyorlardı.
Erkekler tavla müsabakası yaparken biz gençlerde yırtılır korkusuyla vurmaya bile kıyamadığımız eski pürsü futbol topuyla kendi aramızda gazozuna maç yapıyorduk. 
Genç kızlar çeyizlerini işliyor geleceğe umutla bakıyorlardı. 
Mayıs ayının bu ilk gününde bütün tabiat yeşilden bir giysi giymiş, etrafına güzellikler saçıyor, insanın kanını coşturuyordu.
Özlemle bekliyorduk 1 Mayıs’ları…
İnsanlar arasında birbirlerine sınırsız bir güven ve sadakat vardı. Sevgi ve saygı doruklardaydı.  
Büyükler küçükleri sever, küçükler büyüklerini sayardı. 
Her şey duru, her şey tertemizdi…
***
Yemekler yenilir, çaylar içilir, muhabbetler edilirdi. Zamanın nasıl geçtiğini bile anlayamazdık. Bir bakardık ki güneş yuvasına girmek üzere bu kez dönüş hazırlığına başlardık.
Bizler o gün birbirimizi kucaklar soframızı paylaşırdık, 
Hile yoktu, ihanet yoktu, riya yoktu…
Birlik, dirlik ve beraberlik vardı.
***
Geçen gün gittim 60 sene ikamet ettiğim bu mahalleye sokakların bile ismi değişmişti.
Mahalle yerindeydi ama içerisinde dirlik, beraberlik, güzellikte yoktu biz de yoktuk.
*///*
 

DİĞER YAZILARI BİR MAYIS’IN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 HAZRETİ  SÜLEYMAN  VE  HÜT HÜT KUŞU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ’Mİ YEMEN Mİ? 01-01-1970 03:00 EYVAH Kİ EYVAH 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE’NİN VERDİĞİ DERS   01-01-1970 03:00 HANKENDİ’DE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR 01-01-1970 03:00 EYVAH EYVAH 01-01-1970 03:00 BUGÜN NE YAZSAM? 01-01-1970 03:00 HAZRETİ SÜLEYMAN VE HÜT HÜT KUŞU 01-01-1970 03:00 EMEKLİ HASAN EMMİNİN PAZAR ÇANTASI 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİM 01-01-1970 03:00 UÇTU UÇTU GENÇLİĞİM UÇTU 01-01-1970 03:00 ACILAR DENİZİNİN ACILI ŞAİRİ ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN       01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 GÖKBAYRAĞIN GÖZYAŞI 01-01-1970 03:00 HİNDİ 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA O GECE 01-01-1970 03:00 BAK DOSTUM… 01-01-1970 03:00 KORKİREM 01-01-1970 03:00 BİR MİSAFİR GÖZÜYLE ELAZIĞ     01-01-1970 03:00  BİR KAÇ DALDA KISSALAR 01-01-1970 03:00 GÖNÜLLERDEKİ BELDE HANKENDİ 01-01-1970 03:00 SİZ HİÇ ZÜLFİYARE DOKUNDUNUZ MU?.. 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜM OLMASAYDI 01-01-1970 03:00 GÜZ MÜ GELDİ RENGİN SOLUK 01-01-1970 03:00 VAH Kİ VAH 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 SENDE BU ENSE, ONDA BU PARA, BENDE BU YOKSULLUK  01-01-1970 03:00 SEKSEN BASAMAKLI MERDİVEN 01-01-1970 03:00 İSTANBUL’DA SAHTE DOKTOR YAKALANMIŞ 01-01-1970 03:00 HANKENDİ MAHALLESİ 01-01-1970 03:00 BİRAZDA SOHBET EDELİM 01-01-1970 03:00 OTUR “0” 01-01-1970 03:00 EKMEKTEN SUYA, SUDAN HAVAYA ZAM 01-01-1970 03:00 AA… KRAL! 01-01-1970 03:00 KURTLA KUZUNUN HİKÂYESİ  01-01-1970 03:00 İLİMLE GİDİLMEYEN YOLUN SONU HÜSRANDIR 01-01-1970 03:00 FELAKETLERE ŞÜKRETMEK 01-01-1970 03:00 SEÇİMİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 24 MAYIS VE 33 ŞEHİT (EN UZUN GECE) 01-01-1970 03:00 BİZ DE BUNLARI ÖZLÜYORUZ 01-01-1970 03:00 BEKRİ MUSTAFA 01-01-1970 03:00 ULVİYE SAVTUR’UN 50. SANAT YILI 01-01-1970 03:00 AHLAK OLMAYINCA OLUR MU HİÇ DİN İMAN? 01-01-1970 03:00 EMEKLİ VALİ VE ŞAİR RIZA AKDEMİR’İN AZİZ HATIRASINA  01-01-1970 03:00 RAMAZAN VE İNSAN 01-01-1970 03:00 AH, ATATÜRK AH! 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE RÜYASI 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 ÜÇ ZARF 01-01-1970 03:00 ELAZIĞ - MALATYA 01-01-1970 03:00 TAKDİRE ŞAYAN İKİ KURUM 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI 01-01-1970 03:00 MUSİKİMİZ VE SPORUMUZ 01-01-1970 03:00 NEDEN HEP ESKİLERİ ÖZLER OLDUK? 01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 BİR DOSTUN KALEMİNDEN 01-01-1970 03:00 SAÇMA TARTIŞMA 01-01-1970 03:00 TAKVİMİN SON YAPRAĞI 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA EN UZUN GECE 01-01-1970 03:00 BÜNYESİNDE AHLAK OLMAYAN HİÇBİR ŞEY GÜZEL DEĞİLDİR 01-01-1970 03:00 ŞİİRİN EFSUNLU GÜZELLİĞİ 01-01-1970 03:00 KASTAMONULU ŞERİFE BACI DESTANI 01-01-1970 03:00 GÖKÇE (LOTOĞLU) KÖYÜ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK ELAZIĞ’DA 01-01-1970 03:00 ON KASIMLAR 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN SAVAŞTIĞI DÜŞMANLAR 01-01-1970 03:00 YEDİ DAĞIN HARMANI VE ÇÖLÜN KIBLE TARAFI 01-01-1970 03:00 BEN ANLAYAMADIM ANLAYANA AŞK OLSUN 01-01-1970 03:00 ESKİŞEHİR’DEN BİR DEMET ŞİİR GELDİ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’TEN İSMET PAŞA’YA MEKTUP 01-01-1970 03:00 TAVUĞUN KIÇINDAKİ PETROL BORUSU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ 01-01-1970 03:00 MÜJDE 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -III- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -II- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -I- 01-01-1970 03:00 AĞLANACAK HALİNE GÜLEN İNSANLAR 01-01-1970 03:00