HAZRETİ SÜLEYMAN VE HÜT HÜT KUŞU

MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ

19-02-2024 08:02

Darbı mesel dediğimiz ibret dolu yazı serimize devam edelim.

Biz her şeyi çocuk oyuncağı sanıyoruz.

Helali de, haramı da, yetim öksüz hakkını da, kul hakkını da... Hem çalıyor, hem yiyiyor hem de ahkâm kesiyoruz.

Sevk ve idaresinde sorumlu olduğumuz kuruluşları kendi çıkarlarımıza göre yönetmeye çalışıyoruz.

Aklın mantığın kabul etmeyeceği bir şekilde şifa bulmak için yattığımız hastanenin, okuduğumuz okulun, yattığımız pansiyonun demirbaşlarını kırıyor, söküp götürüyoruz.

Temmuzun sıcağında bir yudum su içmek isteyen vatandaşların su içeceği musluğu çalıyoruz.

Yetim malı, öksüz malı, kul hakkı demeyip bize emanet edilen her şeye ihanet ediyoruz.

Ölçüde hile yapıyoruz bunları yaparken de yalan yere yemin edip hâşâ Yüce Allah’ı şahit gösteriyoruz.

Cennetmekân bir arkadaşımın dediği gibi “Allah’ın cebinden peygamberini çalıyoruz”

Hak ve hukuktan, bey tul maldan bahsediyoruz.

Ama en çok onları gasp ediyoruz.

Nedir beytülmal?

Devlet malıdır.

O malın içinde tüyü bitmemiş yetimin öksüzün hakkı vardır.

O malın içerisinde helal ve haram kavramı vardır.

O malın üzerinde Sırat Köprüsü vardır.

Bu yükle bu köprüden geçebilmek mümkün müdür?

*

Cuma namazı öncesi verilen bir vaazda dinlemiştim. Vaiz ne diyordu biliyor musunuz?

Diyordu ki!..

“Gırtlağından haram lokma geçen ve bu haram lokma ile beslenen, beytül malin kör kuruşunu zimmetine geçiren kişilerin Allah indinde hiçbir duası kabul olmaz.”

Allahüekber…

*

Nedir beytül mal?

Hak etmeden, mesaiden çalınarak alınan maaştır.

Kaçak elektrik, kaçak su, kaçak gaz kullanmaktır.

Devletten vergi kaçırmak, devlet malını gasp etmektir.

Devlet malına zarar vermektir.

Tüyü bitmemiş yetim ve öksüzün hakkını yemektir.

İnsanların hak ve hukukunu gasp etmektir.

*

Hazreti Süleyman; kurda, kuşa, rüzgâra hükmeden onlarla konuşan bir peygamberdi.

Ormandaki bütün canlılarla bir araya gelmeyi onlara bazı telkinlerde bulunmak istiyor, dolayısıyla ormandaki bütün canlılara verdiği tarihte huzuruna gelmelerini tebliğ ettiriyordu.

Belirlenen günde ormanda yaşayan her canlı Hazreti Süleyman’ın huzura geliyor Hüt Hüt kuşu hariç...

Bir kere daha haber gönderiyor Sultan Süleyman yine gelmiyor Hüt Hüt kuşu…

Bu üç – beş defa devam ediyor… 

Yine gelmiyor, yine gelmiyor Hüt Hüt kuşu..

Canı sıkılıyor Hz. Süleyman’ın bizzat kendisi gidiyor Hüt Hüt koşuna… “Emrime nasıl itaat etmezsin nasıl huzura gelmezsin” diye azarlıyor Hüt Hüt kuşunu.

*

Hüt Hüt kuşu bir meseleden kırgın olduğu Hazreti Süleyman’ın hiçbir davetine icabet etmeyeceğini, kendisiyle daha fazla uğraşılması halinde Hazreti Süleyman’ı perişan edeceğini söylüyor.

Koskoca Hazreti Süleyman, dağa, taşa, aslana, kaplana hükmeden padişah “Söyle bakalım Hüt Hüt kuşu sen beni nasıl perişan edebilirsin ki?” deyince:

Hüt Hüt Kuşu;

“Gider yalın ayak gezen bir yetimin kapısı önündeki çamura bende ayaklarımı batırır ve o çamuru getirir sarayının tepesine bırakırım. Böylelikle yer ile yeksan olursun o yetimin ahından...” diyor.

Titriyor Hazreti Süleyman;

Allahüekber diyor.

“Ben ettim sen etme” diyor ve özür diliyor Hüt Hüt kuşundan.

Şimdi değerli okurlarım…

Hüt Hüt kuşunun ayağındaki çamur Cumadan cumaya köye gidip sadece Cuma namazı kıldıran diğer günlerini evinde geçiren imamdan başlarsak

hangi evin tepesinde yok söyler misiniz?..

Yaptığı evlerin, okulların, köprülerin yolların demirinden çimentosundan çalarak o okulu öğrencilerimizin başına yıkan müteahhidin mi?..

Ülkesi milleti için değil ikbali için çalışan siyasetçilerin mi?

Mesaisinde olması gerekirken kahvede okey oynayan memurun mu?

İhaleye fesat karıştıran, devlet malını özel işlerinde kullanan amirin mi?..

Yıllarca yanında çalıştırdığı işçinin maaşlarını ve tazminatını vermeden kapı önüne bırakan iş adamlarının mı?

Hiçbir suçu günahı olmayan masum insanların bulunduğu yerlere Molotof veya bomba atarak onları katleden ve bunu yaparken de “Allahüekber” diye bağıran hainlerin mi?..

Ve bunları koruyan, banlara destek veren gafillerin mi?..

Kimin veya kimlerin…

Allah hepimizi beytül malı kırıp dökmekten, yetimin, öksüzün hakkını gasp etmekten, namus ehli insanları sömürmekten ve onlara iftira atmaktan korusun.

*///*

DİĞER YAZILARI BİR MAYIS’IN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 HAZRETİ  SÜLEYMAN  VE  HÜT HÜT KUŞU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ’Mİ YEMEN Mİ? 01-01-1970 03:00 EYVAH Kİ EYVAH 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE’NİN VERDİĞİ DERS   01-01-1970 03:00 HANKENDİ’DE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR 01-01-1970 03:00 EYVAH EYVAH 01-01-1970 03:00 BUGÜN NE YAZSAM? 01-01-1970 03:00 EMEKLİ HASAN EMMİNİN PAZAR ÇANTASI 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİM 01-01-1970 03:00 UÇTU UÇTU GENÇLİĞİM UÇTU 01-01-1970 03:00 ACILAR DENİZİNİN ACILI ŞAİRİ ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN       01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 GÖKBAYRAĞIN GÖZYAŞI 01-01-1970 03:00 HİNDİ 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA O GECE 01-01-1970 03:00 BAK DOSTUM… 01-01-1970 03:00 KORKİREM 01-01-1970 03:00 BİR MİSAFİR GÖZÜYLE ELAZIĞ     01-01-1970 03:00  BİR KAÇ DALDA KISSALAR 01-01-1970 03:00 GÖNÜLLERDEKİ BELDE HANKENDİ 01-01-1970 03:00 SİZ HİÇ ZÜLFİYARE DOKUNDUNUZ MU?.. 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜM OLMASAYDI 01-01-1970 03:00 GÜZ MÜ GELDİ RENGİN SOLUK 01-01-1970 03:00 VAH Kİ VAH 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 SENDE BU ENSE, ONDA BU PARA, BENDE BU YOKSULLUK  01-01-1970 03:00 SEKSEN BASAMAKLI MERDİVEN 01-01-1970 03:00 İSTANBUL’DA SAHTE DOKTOR YAKALANMIŞ 01-01-1970 03:00 HANKENDİ MAHALLESİ 01-01-1970 03:00 BİRAZDA SOHBET EDELİM 01-01-1970 03:00 OTUR “0” 01-01-1970 03:00 EKMEKTEN SUYA, SUDAN HAVAYA ZAM 01-01-1970 03:00 AA… KRAL! 01-01-1970 03:00 KURTLA KUZUNUN HİKÂYESİ  01-01-1970 03:00 İLİMLE GİDİLMEYEN YOLUN SONU HÜSRANDIR 01-01-1970 03:00 FELAKETLERE ŞÜKRETMEK 01-01-1970 03:00 SEÇİMİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 24 MAYIS VE 33 ŞEHİT (EN UZUN GECE) 01-01-1970 03:00 BİZ DE BUNLARI ÖZLÜYORUZ 01-01-1970 03:00 BEKRİ MUSTAFA 01-01-1970 03:00 ULVİYE SAVTUR’UN 50. SANAT YILI 01-01-1970 03:00 AHLAK OLMAYINCA OLUR MU HİÇ DİN İMAN? 01-01-1970 03:00 EMEKLİ VALİ VE ŞAİR RIZA AKDEMİR’İN AZİZ HATIRASINA  01-01-1970 03:00 RAMAZAN VE İNSAN 01-01-1970 03:00 AH, ATATÜRK AH! 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE RÜYASI 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 ÜÇ ZARF 01-01-1970 03:00 ELAZIĞ - MALATYA 01-01-1970 03:00 TAKDİRE ŞAYAN İKİ KURUM 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI 01-01-1970 03:00 MUSİKİMİZ VE SPORUMUZ 01-01-1970 03:00 NEDEN HEP ESKİLERİ ÖZLER OLDUK? 01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 BİR DOSTUN KALEMİNDEN 01-01-1970 03:00 SAÇMA TARTIŞMA 01-01-1970 03:00 TAKVİMİN SON YAPRAĞI 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA EN UZUN GECE 01-01-1970 03:00 BÜNYESİNDE AHLAK OLMAYAN HİÇBİR ŞEY GÜZEL DEĞİLDİR 01-01-1970 03:00 ŞİİRİN EFSUNLU GÜZELLİĞİ 01-01-1970 03:00 KASTAMONULU ŞERİFE BACI DESTANI 01-01-1970 03:00 GÖKÇE (LOTOĞLU) KÖYÜ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK ELAZIĞ’DA 01-01-1970 03:00 ON KASIMLAR 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN SAVAŞTIĞI DÜŞMANLAR 01-01-1970 03:00 YEDİ DAĞIN HARMANI VE ÇÖLÜN KIBLE TARAFI 01-01-1970 03:00 BEN ANLAYAMADIM ANLAYANA AŞK OLSUN 01-01-1970 03:00 NAİLBEY MAHALLESİ 01-01-1970 03:00 ESKİŞEHİR’DEN BİR DEMET ŞİİR GELDİ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’TEN İSMET PAŞA’YA MEKTUP 01-01-1970 03:00 TAVUĞUN KIÇINDAKİ PETROL BORUSU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ 01-01-1970 03:00 MÜJDE 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -III- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -II- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -I- 01-01-1970 03:00 AĞLANACAK HALİNE GÜLEN İNSANLAR 01-01-1970 03:00