GÖKBAYRAĞIN GÖZYAŞI

MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ

08-01-2024 12:21

Bir bayan düşünün 1957 yılında doğduğu Türkistan’ın Yerkent vilayetinde babası Seyit Abdullah Veli Han Hoca Çin zindanlarında çile dolduruyordu.

Böyle bir ailenin gönlü vatan sevgisiyle yanıp tutuşan bu bayan 1949 yılında Çinliler tarafından istila edilen vatanlarından Doğu Türkistan’a göç etmek zorundu kaldı.

1961 senesinde Afganistan’a,

1965 senesinde de Türklük bağıyla sıkı sıkıya bağlı oldu Türk kardeşlerinin yaşadığı Türkiye’ye sığındı.

On bir kişilik ailesiyle 1966 yılında Hac münasebetiyle gittiği Arabistan’dan sekiz ay sonra yeniden “Ana yurdum” dediği Türkiye’ye döndü. Hamit Han Göktürk’le evlendi. Biri kız üçü erkek dört çocuk sahibi oldular.

Uzun yıllar bu mütevazı aile Kayseri’de yaşadı.

Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine onlarca çeviri yaptı.

Yurt genelinde Konferanslar verdi, başta Hazar Şiir Akşamları olmak üzere pek çok yerde yapılan şiir etkinliklerine şair oyarak davet edildi.

Birkaç defa Elazığ’a geldi.

Gökbayrak Sevdası 1,

Gökbayrak sevdası 2,

Ben Türkistan Kızıyım,

Gökbayrağın Gözyaşları isimli şiir kitaplarının yazarıdır.

Doğu Türkistan Geleneksel Uygur mutfak kültürü isimli bir yemek kitabı ile şu anda elimde bulunan ve bu değerli Hanım Kardeşimin lütfedip bana gönderdiği “TANRI DAĞLARINDAN ERCİYESİN ETEKLERİNE” ADINI TAŞIYAN 466 SAYFA Göç Hikâyeleri kitabını yayınladı.

Bu eserlerin sahibi bu çilekeş bayan kardeşim NURALA GÖKTÜRK’TEN Başkası değildir.

Kendisiyle bir etkinlik için Manas Camiasıyla birlikte gittiğimiz Kayseri’de tanıştık.

O dur budur bir bacı- kardeş gibiyiz. Eşi değerli insan büyük fikir adamı Hamit Han’da bu kardeşliğimize üçüncü bir kardeşlik ilave etti.

Doğu Türkistan’la ilgili pek çok sayıda uluslararası yerel radyo ve TV programlarına katıldı.

Şiir ve makaleleri yüzlerce dergilerde yayınlandı, yayınlanmaya da devam ediyor.

Hep vatan dedi, hep vatanım dedi, hep hürriyet, hep istiklal dedi. Nurala Göktürk bunları söyleyince bizimde gönlümüzde yanan vatan ve millet sevdası arşa çıktı.

Vatan nedir, Hürriyet nedir, esaret ve işgal nedir bütün bunları bizler yaşamasak da ata babalarımız, dedelerimiz yaşadılar.

1915 senesinde Çanakkale’yi geçemeyen emperyalist güçler 13 Kasım 1918’de İngiliz, İtalyan, Fransız ve Yunun donanmasına ait 55 parça savaş gemisi İstanbul’u işgal ediyor.

İstanbul sokaklarında bu emperyalist güçlerin askerlerinin postal sesleri onların zafer çığlıkları kulakları tırmalıyor.

Kadınlarımıza kızlarımıza gündüz gözüyle sarkıntılık ediyorlar.

Gençlerimiz dövülüyor, iş yerleri yağmalanıyor.

İşte böyle bir zamanda odasında çalışan Mustafa Kemal dışarıyı gözleyen yaverinin ağladığını görüyor. Yaveri rıhtımda demirleyen işgal kuvvetleri donanmasını göstererek “Paşam geldiler” diyor.

Mustafa Kemal yerinden kalkıyor aynı pencereden aynı acı tabloyu görünce derinden bir ah çekiyor ve yaverine;

“Üzülme çocuk geldikleri gibi giderler” diyor hakikaten İstanbul’u işgal eden emperyalist güçlerin tamamı 06 Ekim 1923 de geldikleri gibi gidiyorlar.

Böylelikle Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1953’de zapt ettiği İstanbul ikinci kez Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurtarılıyor.

Ama yeryüzünde Yüce Rabbim’in bizlere bahşettiği Mustafa Kemal’den başka bir lider henüz doğmadığından dünya üzerindeki zulümler asla bitmiyor.

Milletler evlerinden, barklarından çoluk çocuklarından koparılarak sürgünlere, işkencelere maruz kalıyorlar.

İşte bu yüzden yıllardır Çin zulmü altında yaşayan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin dertlerini en iyi biz anlarız.

Nurala Göktürk’ün elimde bulunan Gökbayrağın Gözyaşı adlı şiir kitabını okuduğunuzda satırlarının gözyaşları ile yazıldığını göreceksiniz.

Bir insanın vatanının doğup büyüdüğü topraklardan zorla koparılması bence acıların en büyüdür.

Bütün bu duyguları anlayabilmek için Nurala Göktürk Hanım Kardeşimin söz konusu şiir kitabının 17. sayfasında yer alan TÜRKİSTAN’IN SİNESİNE başlıklı şiirine bir göz atalım.

 

Masum çığlıklar karışmış milletimin gür sesine,

Hüzün inmiş bir asırdır halkımın nur çehresine,

Tevhit kokar Türkistan’ım şehitliğin müjdesine,

Gürledi esti bir asır, kızıl Çin’in zulmü çoktan,

Hançer vurmuş kızıl düşman Türkistan’ın sinesine…

 

Çığlıklar ayyuka çıktı, niçin sessiz koca cihan?

Çelik perdeler çekilmiş her tarafı sanki zindan.

Pençe atmış ağlar örmüş hile ile kızıl düşman

Neden suskundur şu cihan Türkistan’ın çilesine

Hançer vurmuş vahşi düşman Anayurdun sinesine…

Her tarafı zulüm kokar, kamplarda analar, babalar,

Evlatların boynu bükük onulmaz kanayan yaralar.

Namus, iffet kirletilmiş aklanmaz kirdir karalar,

Dağlar taşlar ağlaştılar mazlum milletim sesine

Kızıl Çinli çöreklenmiş Türkistan’ın sinesine…

 

Tanrı Dağı, Pamir Dağı, Karanlık Dağ haykır artık!

Cennet yurdum evlatların sen bağrına çağır artık.

Bitsin elem, bitsin çile, yeter zifiri karanlık,

Ey Gökyüzü işit bizi ses ver mazlumlar sesine,

Rahmet insin Hak katından Türkistan’ın sinesi…

 

Uzayıp gidiyor gözleri nemlendiren, dudakları titreten bu muhteşem şiir.

Âmin diyoruz yüreğimizin derinliklerinden gelen bir sesle “Âmin” diyoruz.

“Yüce Rabbim bu ülkeye bir daha İstiklal Marşı yazdırmayı nasip etmesin” diyen cennetmekân Mehmet Akif Ersoy bakınız ne diyor?

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda.

Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Vatan sen ne kadar mübareksin ki biz dağlarımıza taşlarımıza Mehmetçiğimizin kanayan tırnaklarıyla Önce vatan yazdık ÖNCE VATAN.

Söz konusu vatansa gerisi teferruattır demiş şair.

Rabbim hiç kimseyi, hiçbir milleti vatansız, bayraksız, ezansız bırakmasın.

Keşke yerimiz olsaydı da bütününü yayınlayabilseydik bu muhteşem şiirlerin.

Unutmayın Nurala Göktürk Hanım kardeşim zülüm ile abad olanın sonu berbattır.

Türkistan’ıma da bir güneş doğacaktır inşallah.

Çinlilerde geldikleri gibi gideceklerdir inşallah…

DİĞER YAZILARI BİR MAYIS’IN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 HAZRETİ  SÜLEYMAN  VE  HÜT HÜT KUŞU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ’Mİ YEMEN Mİ? 01-01-1970 03:00 EYVAH Kİ EYVAH 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE’NİN VERDİĞİ DERS   01-01-1970 03:00 HANKENDİ’DE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR 01-01-1970 03:00 EYVAH EYVAH 01-01-1970 03:00 BUGÜN NE YAZSAM? 01-01-1970 03:00 HAZRETİ SÜLEYMAN VE HÜT HÜT KUŞU 01-01-1970 03:00 EMEKLİ HASAN EMMİNİN PAZAR ÇANTASI 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİM 01-01-1970 03:00 UÇTU UÇTU GENÇLİĞİM UÇTU 01-01-1970 03:00 ACILAR DENİZİNİN ACILI ŞAİRİ ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN       01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 HİNDİ 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA O GECE 01-01-1970 03:00 BAK DOSTUM… 01-01-1970 03:00 KORKİREM 01-01-1970 03:00 BİR MİSAFİR GÖZÜYLE ELAZIĞ     01-01-1970 03:00  BİR KAÇ DALDA KISSALAR 01-01-1970 03:00 GÖNÜLLERDEKİ BELDE HANKENDİ 01-01-1970 03:00 SİZ HİÇ ZÜLFİYARE DOKUNDUNUZ MU?.. 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜM OLMASAYDI 01-01-1970 03:00 GÜZ MÜ GELDİ RENGİN SOLUK 01-01-1970 03:00 VAH Kİ VAH 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 SENDE BU ENSE, ONDA BU PARA, BENDE BU YOKSULLUK  01-01-1970 03:00 SEKSEN BASAMAKLI MERDİVEN 01-01-1970 03:00 İSTANBUL’DA SAHTE DOKTOR YAKALANMIŞ 01-01-1970 03:00 HANKENDİ MAHALLESİ 01-01-1970 03:00 BİRAZDA SOHBET EDELİM 01-01-1970 03:00 OTUR “0” 01-01-1970 03:00 EKMEKTEN SUYA, SUDAN HAVAYA ZAM 01-01-1970 03:00 AA… KRAL! 01-01-1970 03:00 KURTLA KUZUNUN HİKÂYESİ  01-01-1970 03:00 İLİMLE GİDİLMEYEN YOLUN SONU HÜSRANDIR 01-01-1970 03:00 FELAKETLERE ŞÜKRETMEK 01-01-1970 03:00 SEÇİMİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 24 MAYIS VE 33 ŞEHİT (EN UZUN GECE) 01-01-1970 03:00 BİZ DE BUNLARI ÖZLÜYORUZ 01-01-1970 03:00 BEKRİ MUSTAFA 01-01-1970 03:00 ULVİYE SAVTUR’UN 50. SANAT YILI 01-01-1970 03:00 AHLAK OLMAYINCA OLUR MU HİÇ DİN İMAN? 01-01-1970 03:00 EMEKLİ VALİ VE ŞAİR RIZA AKDEMİR’İN AZİZ HATIRASINA  01-01-1970 03:00 RAMAZAN VE İNSAN 01-01-1970 03:00 AH, ATATÜRK AH! 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE RÜYASI 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 ÜÇ ZARF 01-01-1970 03:00 ELAZIĞ - MALATYA 01-01-1970 03:00 TAKDİRE ŞAYAN İKİ KURUM 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI 01-01-1970 03:00 MUSİKİMİZ VE SPORUMUZ 01-01-1970 03:00 NEDEN HEP ESKİLERİ ÖZLER OLDUK? 01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 BİR DOSTUN KALEMİNDEN 01-01-1970 03:00 SAÇMA TARTIŞMA 01-01-1970 03:00 TAKVİMİN SON YAPRAĞI 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA EN UZUN GECE 01-01-1970 03:00 BÜNYESİNDE AHLAK OLMAYAN HİÇBİR ŞEY GÜZEL DEĞİLDİR 01-01-1970 03:00 ŞİİRİN EFSUNLU GÜZELLİĞİ 01-01-1970 03:00 KASTAMONULU ŞERİFE BACI DESTANI 01-01-1970 03:00 GÖKÇE (LOTOĞLU) KÖYÜ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK ELAZIĞ’DA 01-01-1970 03:00 ON KASIMLAR 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN SAVAŞTIĞI DÜŞMANLAR 01-01-1970 03:00 YEDİ DAĞIN HARMANI VE ÇÖLÜN KIBLE TARAFI 01-01-1970 03:00 BEN ANLAYAMADIM ANLAYANA AŞK OLSUN 01-01-1970 03:00 NAİLBEY MAHALLESİ 01-01-1970 03:00 ESKİŞEHİR’DEN BİR DEMET ŞİİR GELDİ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’TEN İSMET PAŞA’YA MEKTUP 01-01-1970 03:00 TAVUĞUN KIÇINDAKİ PETROL BORUSU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ 01-01-1970 03:00 MÜJDE 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -III- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -II- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -I- 01-01-1970 03:00 AĞLANACAK HALİNE GÜLEN İNSANLAR 01-01-1970 03:00