EMEKLİ HASAN EMMİNİN PAZAR ÇANTASI

MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ

10-02-2024 22:43

Emekli Hasan Emmi, o gün emekli maaşını almıştı.

Emekli maaşı denilince aklınıza öyle ahım şahım bir maaş gelmesin.

Emekli Hasan Emminin maaşı, asgari ücretlinin maaşından bile düşüktü ama Hasan emmi yol yordam görmüştü.

Çevresinde olup bitenlerden haberdardı. Evine kitapsız, gazetesiz gitmeyen 30-40 yıl öncesinde de kadeh kulpu tutanlardandı.

 *

Bir aile reisi edasıyla hanımı Emine Hanıma “Hanım Pazar arabası nerede onu ver de pazara çıkayım” dedi.

Hanımı mutfakta temizlik yapıyordu.

“Yahu herif alacağın üç beş kuruşluk bir şey Pazar arabasına ne gerek var pazar çantası vestiyerde asılı onu alda git” dedi.

Hasan Emmi denileni yaptı. Vestiyerde asılı Pazar çantasını alarak yola koyuldu...

Yolda yıllarca birlikte çalıştığı kendisi gibi emekli bir arkadaşına rastladı.

Arkadaşı;

“Ne o Hasan Bey nereye gidiyorsun? Deyince Hasan Emmi;

“Pazara gidiyorum. Sebze meyve alacağım birde bir 35’lik alıp akşama kendi kendime ziyafet çekeceğim” dedi.

Gülmeye başladı arkadaşı;

Hasan Emmi;

“Niye gülüyorsun?” deyince arkadaşı,

“Yahu sen bir 35’lik rakının kaç lira olduğunu biliyor musun?” deyince...

Hasan emmi bozuntuya vermedi “Tabi iki biliyorum” dedi.

Hasan Emminin canı istemiyor da değildi. Oğlu Adana’dan kendisine beş kiloluk şalgam suyu da göndermişti. Şalgam yanında cacık ve taze peynir olunca değmeyin Hasan Emminin on kuruşluk keyfine.

Birde Huri Sapan kendisine sesiyle eşlik ederse keyfinden doyum olmaz, tadından geçilmezdi.

 *

En az 25-30 seneden beri ağzına koymamıştı o mereti. Arkadaşına hava atmak içinsöylemişti onun için bir 35 lik rakının kaç lira olduğunu bilmiyordu.

“Ne olacak 60-70 lira civarındadır” deyince arkadaşı bu sefer gülümsemeden öte bir kahkaha attı.

“Yahu senin hiçbir şeyden haberin yok bir 35’lik rakı en az 250 veya 300 lira sen kim rakı içmek kim? Sende o rakıyı içecek ağız var mı? Önce o rakının fiyatı akabinde de Emine bacım çarpar seni” dedi.

Adam yerden göye haklıydı.

Rakı içecek ağız var mıydı kendisinde.

İster istemez elini ağzına götürdü enine, boyuna yokladı “Yok bende o ağız yok” dedi. 

 *

Arkadaşıyla ayrıldıktan sonra pazarı boydan boya arşınlamaya başladı.

Gözünün gördüğü gönlünün çektiği her şey ateş pahasıydı.

Çarşı pazarda fiyatlar uçmuştu.

Sanki bu ülke bir tarım ülkesi değildi.

Elmaya baktı, armuda baktı, domatese, bibere baktı vaz geçti.

Patlıcan sanki kavağa çıkmıştı.

 *

Üzüm satan bir tablacı gözüne ilişti birkaç gün önce hanımı kendisine pazarda üzüm var mı diye sormuştu ya “Hanımın canı çekmiştir” diye düşündü  “Yahu binin yarısı beş yüz oda bizde yok şuradan bir kilo üzüm alayım” dedi ve Pazarcıya;

“Evladım bana bir kilo üzüm versene” dedi.

Pazarcı arkadaşına;

“Tart oradan bir kilo üzüm yalnız yeni kasadan aç amcamıza” dedi.

Hasan emmi satıcının kendisine gösterdiği yakın ilgiden mutlu olmuştu.

Kendi kendine gülümsedi.

“Demek ki bu ülkede emeklileri insan yerine koyan esnaflar da varmış” diye düşündü.

Taze fasulyeye yöneldi oda ne?

Fasulyenin kilosu yüze merdiven dayamıştı ondanda vaz geçti.

Bir devletlûmuzun telkinlerine uyarak yarım kilo hıyar, dört-beş tanede biber yarım kiloda domates, iki de ekmek alıp çantasına koyup evinin yolunu tuttu.

 *

Hanımı bu kez salondaydı.

Bir müjde verircesine “Herif elektrik faturası geldi” dedi.

Hasan Emmi koşar adımlarla masanın üzerindeki faturaya yöneldi faturayı görür görmez çığlık atması bir oldu.

Çünkü 430 liralık bir elektrik faturası gelmişti.

 *

Hanımı Pazar çantasını alıp mutfağa yöneldi. Az sonra Hasan Emminin elektrik faturasını gördüğünde attığı çığlın aynısı attı…

“Herif buraya gel” diye gürledi.

Hasan Emmi mutfağa girdiğinde getirdiği üzümün bir tepsi üzerine boşaltıldığını ancak üzümün üzüme benzer yanı olmadığını gördü. Satıcı kasa altında kalan tanelenmiş ve ezik üzümleri poşete koymuş eline vermişti.

Bir salkım üzüm bile yoktu.

Hanımı;

“Herif ben sana pazara gitme seni kandırıyorlar demiyor muyum? Niye gittin Pazara? Ala ala bir kilo üzüm, yarım kilo domates üç beş tane salatalık, üç-beş tane biber almışsın onlar da şimdiden çürümüş.” Dedi.

Hasan emmi derinden bir ah çekti ve…

“Toplumun ahlakı çürümüş hanım üzüm çürümüş çok mu? Tuz alsaydım tuz da kokmuş olacaktı” dedi. 

Sahiden tuzda mı koktu sevgili okurlarım?

Tuzda mı koktu?

      *///*

DİĞER YAZILARI BİR MAYIS’IN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 HAZRETİ  SÜLEYMAN  VE  HÜT HÜT KUŞU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ’Mİ YEMEN Mİ? 01-01-1970 03:00 EYVAH Kİ EYVAH 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE’NİN VERDİĞİ DERS   01-01-1970 03:00 HANKENDİ’DE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR 01-01-1970 03:00 EYVAH EYVAH 01-01-1970 03:00 BUGÜN NE YAZSAM? 01-01-1970 03:00 HAZRETİ SÜLEYMAN VE HÜT HÜT KUŞU 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİM 01-01-1970 03:00 UÇTU UÇTU GENÇLİĞİM UÇTU 01-01-1970 03:00 ACILAR DENİZİNİN ACILI ŞAİRİ ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN       01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 GÖKBAYRAĞIN GÖZYAŞI 01-01-1970 03:00 HİNDİ 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA O GECE 01-01-1970 03:00 BAK DOSTUM… 01-01-1970 03:00 KORKİREM 01-01-1970 03:00 BİR MİSAFİR GÖZÜYLE ELAZIĞ     01-01-1970 03:00  BİR KAÇ DALDA KISSALAR 01-01-1970 03:00 GÖNÜLLERDEKİ BELDE HANKENDİ 01-01-1970 03:00 SİZ HİÇ ZÜLFİYARE DOKUNDUNUZ MU?.. 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜM OLMASAYDI 01-01-1970 03:00 GÜZ MÜ GELDİ RENGİN SOLUK 01-01-1970 03:00 VAH Kİ VAH 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 SENDE BU ENSE, ONDA BU PARA, BENDE BU YOKSULLUK  01-01-1970 03:00 SEKSEN BASAMAKLI MERDİVEN 01-01-1970 03:00 İSTANBUL’DA SAHTE DOKTOR YAKALANMIŞ 01-01-1970 03:00 HANKENDİ MAHALLESİ 01-01-1970 03:00 BİRAZDA SOHBET EDELİM 01-01-1970 03:00 OTUR “0” 01-01-1970 03:00 EKMEKTEN SUYA, SUDAN HAVAYA ZAM 01-01-1970 03:00 AA… KRAL! 01-01-1970 03:00 KURTLA KUZUNUN HİKÂYESİ  01-01-1970 03:00 İLİMLE GİDİLMEYEN YOLUN SONU HÜSRANDIR 01-01-1970 03:00 FELAKETLERE ŞÜKRETMEK 01-01-1970 03:00 SEÇİMİN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 24 MAYIS VE 33 ŞEHİT (EN UZUN GECE) 01-01-1970 03:00 BİZ DE BUNLARI ÖZLÜYORUZ 01-01-1970 03:00 BEKRİ MUSTAFA 01-01-1970 03:00 ULVİYE SAVTUR’UN 50. SANAT YILI 01-01-1970 03:00 AHLAK OLMAYINCA OLUR MU HİÇ DİN İMAN? 01-01-1970 03:00 EMEKLİ VALİ VE ŞAİR RIZA AKDEMİR’İN AZİZ HATIRASINA  01-01-1970 03:00 RAMAZAN VE İNSAN 01-01-1970 03:00 AH, ATATÜRK AH! 01-01-1970 03:00 ÇANAKKALE RÜYASI 01-01-1970 03:00 LEYLEK, CÜPPE, SAKAL VE HZ.SÜLEYMAN 01-01-1970 03:00 ÜÇ ZARF 01-01-1970 03:00 ELAZIĞ - MALATYA 01-01-1970 03:00 TAKDİRE ŞAYAN İKİ KURUM 01-01-1970 03:00 MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI 01-01-1970 03:00 MUSİKİMİZ VE SPORUMUZ 01-01-1970 03:00 NEDEN HEP ESKİLERİ ÖZLER OLDUK? 01-01-1970 03:00 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ 01-01-1970 03:00 BİR DOSTUN KALEMİNDEN 01-01-1970 03:00 SAÇMA TARTIŞMA 01-01-1970 03:00 TAKVİMİN SON YAPRAĞI 01-01-1970 03:00 SARIKAMIŞ’TA EN UZUN GECE 01-01-1970 03:00 BÜNYESİNDE AHLAK OLMAYAN HİÇBİR ŞEY GÜZEL DEĞİLDİR 01-01-1970 03:00 ŞİİRİN EFSUNLU GÜZELLİĞİ 01-01-1970 03:00 KASTAMONULU ŞERİFE BACI DESTANI 01-01-1970 03:00 GÖKÇE (LOTOĞLU) KÖYÜ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK ELAZIĞ’DA 01-01-1970 03:00 ON KASIMLAR 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’ÜN SAVAŞTIĞI DÜŞMANLAR 01-01-1970 03:00 YEDİ DAĞIN HARMANI VE ÇÖLÜN KIBLE TARAFI 01-01-1970 03:00 BEN ANLAYAMADIM ANLAYANA AŞK OLSUN 01-01-1970 03:00 NAİLBEY MAHALLESİ 01-01-1970 03:00 ESKİŞEHİR’DEN BİR DEMET ŞİİR GELDİ 01-01-1970 03:00 ATATÜRK’TEN İSMET PAŞA’YA MEKTUP 01-01-1970 03:00 TAVUĞUN KIÇINDAKİ PETROL BORUSU 01-01-1970 03:00 HANKENDİ 01-01-1970 03:00 MÜJDE 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -III- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -II- 01-01-1970 03:00 ADALET TEYZE -I- 01-01-1970 03:00 AĞLANACAK HALİNE GÜLEN İNSANLAR 01-01-1970 03:00