Anketler, millet ittifakının giderek yükseldiğini, Cumhur İttifakındaki erimenin devam ettiğini gösteriyor. Cumhur İttifakının adayı belli, millet İttifakı henüz adayını açıklamadı.
Bu bakımdan anketler tek taraflı aday üzerinden yapılıyor. Adaysız ölçüm ile adaylı ölçüm bir değil. Millet ittifakı adayını açıkladığında vatandaş iki adayı mukayese ederek tercihlerini daha kolay belirleyecektir.
Açıklanacak adayın oy kazandırması da kaybettirmesi de mümkün. Belli çevreler, -HDP'yi- kilit parti göstererek Türk milletine HDP'nin taleplerine sıcak bakan bir adayın gösterilmesini istiyorlar. Türkçesi, millet ittifakının adayını HDP belirlesin diyorlar. Kilit demek, bu kapı ancak bu kilitle açılır demektir.
HDP sözcüleri de ikide bir şunu isteriz, bunu istemeyiz kabilinden açıklamalar yapıyorlar. Güneydoğu seçmeninin oyları ceplerindeymiş gibi davranıyorlar. Oysa ikinci İstanbul seçiminde HDP ve Öcalan'lara rağmen vatandaş oyunu kendi istediği gibi kullandı.Öcalanları dinlemedi. Yine aynısının olmaması için hiç bir sebep yok, tam aksine bir çok sebep var. 2018'den sora Türkiye her alanda daha geriye gitti. Ekonomik kriz her evi vurdu. Vatandaşa kulağı tıkalı, yandaşa kulağı açık yönetim biçimi devam etti. Fakirlik, işsizlik daha da çoğaldı. Ekonomi, Doğu'nun da Batı'nın da birinci önceliği haline geldi. Kimlik siyaseti üçüncü plana düştü. Tüm kamuoyu araştırmalarında enflasyon, ekonomik kriz açık ara öne geçti. Onun için vatandaş açken birilerinin ayrıştırıcı siyasetine alet olmayacaktır. Açlık, sefalet, fukaralık bütün izm ve kimlik taleplerinden daha güçlüdür. PKK ve türevlerinin bu ekonomik şartlarda kitleleri istedikleri gibi manipüle etmeleri mümkün değildir.
Anketlerin gösterdiği başka bir şey daha var: HDP'nin istemezük dediği sayın Meral Akşener'e de, sayın Mansur Yavaş'a da Güeydoğu'da küçümsenmeyecek bir destek var. Bazı araştırmalarda bu destek yüzde 30'ları aşıyor. Demek ki kimsenin oyu kimsenin cebinde değil.
Bu tek adam ve seçilmiş krallık düzeninin gitmesi CB seçimlerinde alınacak sonuca bağlı. Doğru aday çıkarılmadığı müddetçe netice almak mümkün değil. Doğru aday, kazanacak adaydır. Onun için kazanacak adayda karar kılmak büyük önem taşıyor.
Kılıçdaroğlu belli ki, CB adaylığını çok istiyor. Birinci tekil şahıs kullanarak yaptığı açıklamalar bunu gösteriyor. Ancak istemek başka kazanmak başkadır. Kılıçdaroğlu bu süreçte iyi mücadele verdi. İYİ Partinin seçime girmesi için Akşener ile birlikte yapılan hamle Türkiye'nin kaderini değiştirdi. Bugün Türkiye umut edebiliyorsa bu sayede ediyor.Bence layıktır, fakat anketler kazanacak aday olarak Kılıçdaroğlu'nu göstermiyor. Cumhur ittifakı bile karşısında Kılıçdaroğlu'nu istiyor. Akşener ve Mansur Yavaş daha önde görünüyorlar. Akşener, Başbakan olacağını açıkladı, geriye Mansur Yavaş kalıyor. Onu da bertaraf etmek için Güneydoğu oyları bahane ediliyor. Türkiye'nin geri kalan kısmı yok sayılıyor. Aslında HDP'nin kilit parti olmadığını göstermek için de bir fırsat çıkmış durumda. Vatandaş Erdoğan'dan, onun kibir politikasından usanmış vaziyette. Türkiye Doğulusu, Batılısı ile değişim istiyor. Altılı masaya düşen sokağın sesine kulak vermektir. Zira bu Türkiye'nin tek şansıdır.