Tarihimizde hiç olmamış olaylar yaşıyoruz.
Önceki gün Diyarbakır’dan getirilen bir grup kadın TBMM çatısı altında "Bıji Öcalan" sloganları attı.
Binlerce insanımızın katili göklere çıkarıldı. Öcalan sadece asker/ polis/ öğretmen katili değil, dağa çıkan çocukların da katili. Ne kadar çok ölen olursa o kadar çok devlet düşmanı aile olur düşüncesi ile hareket etti. Binlerce çocuğu bile isteye ölüm tarlalarına sürdü.
Şimdi koca bir devlet ve siyaset kurumu ondan medet umuyor. Erdoğan ile Bahçeli “ kurucu önder” diyerek onun omuzlarını yıldızlarla dolduruyor.
Siyaset bunu yapınca ondan cesaret alanlar da meclisi Kandil’e çevirme cüretini gösterdiler.
Başka ülkeler de terör örgütleri ile silah bırakma görüşmeleri yaptılar. İngiltere IRA’ya silah bıraktırdı. Avam kamarasında veya Lordlar Kamarasında hiç IRA liderliği ile ilgili slogan atıldı mı? IRA yandaşları iki mecliste Örgüte övgüler düzdü mü?
İspanya, ETA ile anlaştı. İspanya meclisinde hiç ETA’ya övgüler dizildi mi? Üstelik ETA silah bıraktığında tutuklu 700 civarında militan vardı, İspanya hiçbirini affetmedi, sadece çevre cezaevlerinden Bask bölgesine taşıyarak mahkumların aileleri ile görüşmelerini kolaylaştırdı. Hala İspanya cezaevlerinde 70-100 civarında ETA militanı var.
Hiçbir ülke silah bırakma karşılığı ülkelerini kan ve gözyaşına boğan militanlara meşruiyet tanımadı. Onlara kahraman muamelesi yapmadı. Bizde ise aylardır gündemi Apo tayin ediyor. Her hafta tapınmak için İmralı’ya gidenlerin ne diyeceğini bekliyoruz. Bahçeli, Komisyondan birkaç kişinin İmralı’ya gitmesi gerektiğini söylüyor. Yani yıllar önce Demirtaş’ın söyledikleri gerçekleşiyor. İlk çözüm süreci çıkmaza girdiğinde AKP yetkilileri A planımız var olmasa B planımız var demişler, Demirtaş da A planınız Apo’ya yalvarmak, B planınız Apo’ya tekrar yalvarmaktır demişti.
Şimdi Silah bırakma adı altında Demirtaş’ın dedikleri gerçekleşiyor. Komisyondan kim veya kimler gider bilememem, ama doğru olan çağrıyı kim yapmışsa onun gitmesidir.
Meclisin Kandil’e çevrilmesi silahsızlanmanın karşılığının ne olduğunu gösteriyor. DEM partililer son İmralı tavafından sonra "Öcalan hukuki gerekliliklerin yerine getirilmesini istiyor" açıklamasını yaptılar. Alenen bu silahsızlanma şartsız değil dediler. Meclise İmralı’dan talimat getirdiler.
Bir ülke savaş kaybetmedikçe meclisi talimat almaz. Verilen görüntü çok vahim. Örgüt ve yandaşları pervasızlaştıkça vatandaşın içi kan ağlıyor. Yapılanlar toplumsal barışa değil, bu zemini hazırlayanlara karşı büyük bir kin ve öfke birikimine sebep oluyor.
Sosyal medya, elinde cetvel vatan sınırları içinde sınırlar çizenlerle doldu. PKK hala silah bırakmadı, Suriye PKK’sı da bırakmayacak. Suriye’ye entegre adı altında - silah bıraktılar- diye topluma yutturacaklar.
Apo güzellemeleri ile Apo’nun bölge insanı nezdindeki prestiji daha da büyütülerek ikili bir devlet yapısının önü açılıyor. Bölgede Örgüt ve ideolojisine karşı olanlar, gidişatın -kaçınılmazlığını- görerek saf değiştiriyor.
İnsanını kaybeden bir ülkenin, toprağını da kaybedeceğini kimse görmek istemiyor. Bugün kimse telaffuz etmek istemese de Apo’ya dalkavukluk yapanlar, anayasa veya özerklik pazarlığı yapanlar suç işliyorlar.
Yargının bugün kolu kanadı koparılmış olabilir, ama bu ilelebet devam edemez, günü gelir başını kurtarır ülkeyi felakete sürükleyenlerin makamına mevkisine bakmadan yakasına yapışır.
Unutmayın, hainleri ödüllendirmek, onların kurbanlarını cezalandırmaktır.
Bugün cezalandırılan aziz şehitlerimiz ve Türk milletidir.
Av. İrfan SÖNMEZ
TÜRKİYE'Yİ HANGİ MODELLE BÖLELİM?
YAVUZ GEZER
İbret Alınsaydı- II
VAHİT DABAK
TRAFİĞİMİZ FELÇ
EMRAL CÖMERT
ELAZIĞ’IN 2025 BELEDİYE BÜTÇESİ
TUNCER SÖNMEZ
BENDEN BU KADAR
AHMET VURAL
CUMHURİYET
DR. İMBAT MUĞLU
İSRAİL-GAZZE SORUNU ÜZERİNE GÜNCEL ANALİZ
MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
MİNİK BİR YÜREKTEN BABAYA MEKTUP
Prof. Dr. Kenan KÖPRÜCÜ
Su Ürünleri Mühendisliği Mesleğine Dair…
MUSTAFA DOĞAN
HAMLELERLE GELEN GALİBİYET