2022 yılının en tarihi ve en önemli sözü bana göre bu başlıktaki sözdür.
Memur zammı konusunda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin emekli ve memur maaşlarına ''Hiç olmazsa yüzde 55 zam yapılır mı gibi saçma sapan tartışmalar var” diyerek emekli ve memurlarımızın isteklerini saçmalık olarak değerlendirdi.
Yani 3500 lira maaş alanların,
30-32 sene devletine ve milletine hizmet eden ve hala 6500 lira maaş alan emeklilerin isteklerini saçmalık olarak kabul etmesi hangi aklın ve hangi mantığın ürünüdür anlamak mümkün değil.
***
Yıllardır bu köşede sizlere hitap ederim değerli okurlarım.
Hiçbir yazımda kimselere haksızlık etmedim, yalan yanlış ifadeler kullanmadım. Her zaman ve her zeminde kendi hakkımı savunur gibi toplumun haklarını savunmaya gayret ettim.
Bendeniz 80 yaşındayım bu güne kadar hiçbir bakandan vatandaşın haklı isteklerine karşı “Saçmalık” sözünü duymadım.
Böyle bir saçmalık olur mu?
Ben kendimi örnek vereyim ki daha da gerçeklik kazasın.
32 sene devletime ve milletime hizmet ettim. Devletime de milletime de helali hoş olsun.
Bir kurumda yazı işleri müdürüydüm yani idareci pozisyonundaydım. Lise mezunu olduğum için ikinci derecenin altıncı kademesinde emekli oldum.
Şu anda aldığım maaş 6.700 veya 6.800 lira.
Sayın Bakan bendeniz cumartesi, pazar günleri daireme gelip işlerim aksamasın diye çalışır, aldığım maaşı helal etmeye çalışırdım.
Bilmiyorum bu gibi duygular devri iktidarınızda hala geçerliliğini koruyor mu?
Ramazan aylarında sahura kadar dairede her hangi bir mesai ücreti almadan canla başla devletime ve milletime hizmet ettiğimi hatırlarım. Şimdi emeğimin karşılığını istemem saçmalıksa size söyleyecek sözüm yok.
Sayın bakana soruyorum
Bizim maaşlarımızı asgari ücretin altında bırakmak veya onunla eşitlemek saçmalık değil de bizim asgari ücrete yapılan zamlar kadar zam istememiz mi saçmalık?
Bu nasıl bir yaklaşım, nasıl bir mantık?
Galiba sizin de Sayın Nebati gibi açlık ve yoksulluk sınırının kaç lira olduğundan haberiniz yok.
Ama merak etmeyin biz emekliler sandıkta bunu size hatırlatır açlık ve yoksulluk sınırının kaç lira olduğunu açıklarız.
KADINLAR İÇİN ÖZEL OTOBÜS TAHSİSİ
HÜDA PAR (Hür Demokrat Partisi) Elazığ İl Başkanı Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları`nı makamında ziyaret ederek, toplu taşıma araçlarında bayanların yaşadığı rahatsızlıkları dile getirerek pembe otobüs tahsis edilmesini istedi.
Yani kadınlara mahsus belediye otobüslerinin tahsis edilmesini istedi.
Haremlik ve selamlık gibi…
Eller aya giderken, eller kadın erkek eşitliğine o kadar önem verirken bizimkiler hala bu yüz yılda nelerle uğraşıyor.
İşte asıl saçmalık budur.
Bütün bunları görünce bu ülkenin saçmalıkta sınır tanımayanlar tarafından idare edildiğine ne yazık ki şahit olmaktayız.
Bu da bizim ne kadar talihsiz bir millet olduğumuzu gösteriyor.
***
Sayın Belediye Başkanı bu talebe nasıl bir karşılık verdi veya verecek bilemiyorum ama böyle bir garabetin olması için diyelim ki iki yüz belediye otobüsümüz varsa bu sayının acilen dört yüze çıkarılması lazım.
Çünkü aynı saatte aynı güzergâhta birisi kadınlar biriside erkekler olmak üzere iki otobüsün arka arkaya kaldırılması gerekiyor.
Tabiidir ki kadınlara mahsus belediye otobüslerinde sürücülerinde kadın olması gerekiyor.
Kim karşılayacak bu bütçeyi kim giderecek bu savurganlığı?
Yazık değil mi bu ülkeye?
Nedir bu kadın erkek ayırımı?
Burası Türkiye Cumhuriyeti, burası demokratik bir ülke,
O zaman kadınlar kadın doktora, erkeklerde erkek doktora gitsinler kızlar erkekler ayrı ayrı sınıflarda okusunlar kızlara bayan öğretmen, erkeklere erkek öğretmen ders versin.
Kadınlar ayrı mezarlığa erkekler ayrı mezarlığa defnedilsin.
Nasıl olsa karpuz gibi ikiye bölündük.
Bunların akılları fikirleri bu gibi işlere çalıştığı için biz derdiz ki her türlü tarikat ve cemaatlerin ivedilikle kapatılması gerekiyor.
Allah sonumuzu hayreylesin bu kafayla bu işler gitmiyor kardeşim.
Gitmiyor.