Kabuk bağlamış yaraları deşmek

Av. İrfan SÖNMEZ

20-12-2023 13:05

Her ülkenin tarihinde-uyuşmazlık alanları- vardır. Bazılarının iftiharla baktığı bir olaya, diğer bazıları üzüntü ve acı ile bakabilir. Doğru olan, bir -duygu bataklığı- olan bu alanlara girmemektir. Girdikçe batar, bitmiş olaylar üzerinden yeni düşmanlıklar, yeni ihtilaflar üretirsiniz. 

Şeyh Said isyanı o ihtilaf alanlarından biridir

İnsanlarımızın en zayıf ve istismara en açık yanı, dini inançlarıdır. Onun için ihanet, çoğu zaman insanımızı bu yönden iğfal etmiştir. İkbal peşinde koşan birçok muhteris, -din bayrağı- ile milletin karşısına çıkmış, oluk oluk kan akmasına sebep olmuştur. 

Bazıları için Şeyh Said bir din mücahididir.  Tek gerekçeleri, onun -dini bir söylem- kullanması, sağa sola gönderdiği mektuplarda -Şeriatı Garrayı Ahmediye-(Hz. Peygamber'in parlak şeriatı) için aşiretleri cihada çağırmasıdır. Her cihad çağrısı, İslam'a uymadığı gibi gerçekte İslam'ın prensiplerini hayata nakşetme amacı da taşımaz. Bazen gerçek dava, şeriat bohçası ile sarılarak gizlenir, mücadele hedefine ulaşıp, bohça açıldığında içinden çok başka şeyler çıkar. 

Ayaklanmaya katılanlar, ele geçirdikleri her yerde yağma, hırsızlık, kadınlara musallat olmak gibi İslam'ın asla cevaz vermediği çirkinliklere karışmışlardır. Aynı dine inanan insanlara müşrik muamelesi yapmışlardır. Hamamlar basıp kadınlara musallat olmuşlardır. İsyancılarda İslam arayanlar, kısa zamanda hayal kırıklığına uğramışlardır. 

İslam iddiası ile yola çıkanları yine İslam'ın yüce prensipleri ile değerlendirmek gerekir. Birgivi'nin, Gazali'nin, ehli sünnet'in; "İmam(başkan/yönetici" zalim veya fasık da olsa baş kaldırmayı kesinlikle uygun görmeyen, ödenecek bedeli elde edilecek faydadan daha ağır gören fetvaları vardır.Hanefi/Maturidi görüşe göre, zalim sultana muhalefet edilir ama isyan edilmez.  

Daha bu tarafa gelince Şeyh Said'in çağdaşlarının çoğu bu kalkışmayı doğru bulmamış, etki alanında olanları bu isyandan uzak tutmuşlardır.  

Bunlardan biri Said Nursi'dir. Şeyh Said, o dönem şöhreti ülkedeki bütün din adamlarından daha yüksek olan Nursi'ye Kör Hüseyin Paşa'yı gönderir. Bu zatın paşalığı, Hamidiye alaylarında görev yaptığı için Abdülhamit Han tarafından verilen bir ünvandır. Kör Hüseyin, Şeyh Said'in başkaldırısına Nursi'den destek ister. Yanında getirdiği zekât altınlarını/paralarını talebelerine dağıtması için Said Nursi'ye uzatır. Nursi, bunun bir nevi rüşvet olduğunu anlar, kendisi Şafii'dir, "nakli zekât caiz değildir, getirdiğiniz yerde dağıtın" diyerek reddeder. Ayaklanmaya katılma ve destek teklifi için ise şunları söyler: "Hareketiniz akim kalır, vazgeçin bu isyandan. Bin yıldan beri İslam'a hizmet eden bir milletin evladına silah çekilmez. Siz Ahmet'i Mehmet'e, Hasan'ı Hüseyin'e kırdırmak mı istiyorsunuz?"  

Nursi, Molla Selim'in 1916 Bitlis isyanında da aynı tavrı göstermiştir. Kendisine yapılan ayaklanmaya katılma teklifini nasıl reddettiğini şöyle anlatır: Eski Harb-i Umumi’den biraz evvel ben Van’da iken bazı dindar ve muttaki zatlar yanıma geldiler.Dediler ki:’Bazı kumandanlarda dinsizlik oluyor,gel bize iştirak et,biz bu reislere isyan edeceğiz.’ Ben de dedim:’O fenalıklar ve o dinsizlikler, o gibi kumandanlara mahsustur,ordu onun ile mesul olmaz.Bu Osmanlı Ordusundaki belki yüz bin evliya var.Ben bu orduya karşı kılıç çekmem.Ve size iştirak etmem.’O zatlar benden ayrıldılar, kılıç çektiler,neticesiz Bitlis Hadisesi vücuda geldi.Az zaman sonra Harb-i Umumi patladı. O ordu din namına iştirak etti.Cihada girdi.O orduda yüz bin şehitler evliya mertebesine çıkıp beni o davamda tasdik edip kanlarıyla velayet fermanlarını imzaladılar.” Nursi, ayaklanmaya katılmamakla kalmamış,  Bitlis valisi ile birlikte aşiretleri gezerek isyanın yayılmasını da önlemiştir. 

Ayaklanmaya karşı çıkanlardan biri de Elazığ/Harput'ta ikamet eden, aslen Erzurumlu  Osman Bedrettin'i Erzurumi, yaygın ismiyle İmam efendi'dir.Son büyük Nakşi şeyhlerindendir. O tarihlerde Doğu ve Güneydoğu'da 150-200 bin civarında müridi olduğu söylenmektedir. Bağlılarından biri Karakoçan'da aşiret reisi Necip Ağa'dır. Şeyh Said'in elçileri ona da ayaklanmaya katılması teklifinde bulunurlar. Bir şehzadenin de isyana destek verdiğini, büyük bir ordu ile gelmekte olduğunu bölgeyi ele geçirdikten sonra Ankara'ya yürüyeceklerini söylerler. Necip Ağa," şeyhime soracağım" der. "O Allah adamıdır, ne anlar bu işlerden" diyerek ne kadar ısrar ederlerse de sormadan hareket etmeyeceğini söyler. İmam efendiye gelir, olanları anlatır. İmam efendi,"zinhar... zinhar...(Sakın,sakın)  bu bir İngiliz oyunudur. Buna katılan bizden değildir diyerek" hem Necip ağaya hem müritlerine isyandan uzak durmalarını söyler. Necip ağa isyana katılmaz ama milisleriyle birlikte askerin yanında isyancılara karşı savaşır. 

Bu iki isim dönemin alimleridir. Meselenin dini yönüne vakıftırlar. İmam Efendi, ayrıca büyük bir mutasavvıftır.Etki alanlarında ayaklanmanın önünde bent olurlar, daha da büyümesini engellerler.  

Şeyh Said,  yargılama esnasında yaptıklarını savunamamıştır. İfadesinde Elazığ komutanı olarak atadığı Şeyh Şerif'i ima eden açılamalarda bulunmuştur. Bu Şeyh Şerif, devlet duruma hakim olduktan sonra Bingöl'de bir mağarada saklanmıştır. Yanında fedaileri Hasan ve Mahmut da vardır. Yerini bilip,ziyaretine gelenlerden biri,  yanında Gazi Mustafa Kemal'e küfür edince; Şeyh hiddetlenerek, küfreden şahsa;" Gazi'yi o pis ağzına alma, seni ayağımın altına alırım, biz onunla savaştık ama o bir gazidir" diyerek şahsı yanından kovmuştur. Şeyh Şerif, isyanın ikinci adamıdır ama başkaldırdığı kişinin(Atatürk) hakkını da teslim etmiştir.  

Toplumda derin çatlaklara neden olan bu tip uyuşmazlıkları yeniden gündeme getirmek,o çatlakları derinleştirmekten başka işe yaramaz.Bazı şeyleri unutup bazı şeyleri canlı tutarak millet olunur. İhtilaflar unutturulur, ittifak edilen konular öne çıkarılır. Sürekli ihtilaflar, ayrılıklar üzerinden siyaset yapmak bir toplumu bölmek, parça parça etmektir. Durup dururken - birkaç bin etnikçi-İslamcının oyunu almak için Şeyh Said'i gündeme getirmek bu ülkenin temelleriyle oynamak,vatandaşın arasına yeni mesafeler, yeni husumetler koymaktır. O isim, Şeyh Said'e saygı için değil, iktidar oyununda galip çıkmak için oraya verildi.  Çünkü toplum kavga ederse onlar kazanır, barışırsa  onlar kaybeder. Şanlı Peygamber, bu gibi durumlar için:"Fitne uykudadır uyandırana lanet olsun,"der. Her seçimde  kabuk bağlamış bir yarayı deşmek bu millete ihanettir. 

Şeyh Said isyanının özeti şudur: 

-Dönemin büyük din adamları, mutasavvıfları isyanı doğru bulmamışlar,karşı çıkmışlardır. 

-İsyanda etnikçi Azadi örgütü vardır. 

-Zamanlaması ve sonradan ortaya çıkan belgeler ayaklanmada İngiliz parmağı olduğunu doğrulamaktadır. 

-Musul- Kerkük meselesinde Türkiye'nin elini zayıflatmıştır. 

-İsyan ulusalcı bir isyan değildir. İçinde az sayıda Kürt ve Türk, çok sayıda Zaza vardır. 

DİĞER YAZILARI Hak'ka batılı karıştırmak 01-01-1970 03:00 Şimdi milliyetçilik yapma zamanı 01-01-1970 03:00 Dil üzerinden bölücülük 01-01-1970 03:00 Balkon konuşmasının satır araları 01-01-1970 03:00 Milliyetçiliğin özlü bir tarihi 01-01-1970 03:00 Ahlaksız siyaset kaybetti 01-01-1970 03:00 Kazanan demokrasidir 01-01-1970 03:00 Tony Blair'in yolculuğu 01-01-1970 03:00 Kazanan milliyetçilik olmalı 01-01-1970 03:00 Bir terör saldırısının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Asıl tehdit bu siyaset tarzıdır 01-01-1970 03:00 Ülkücülük yağmalanırken 01-01-1970 03:00 Yerlikaya ve mafya operasyonları 01-01-1970 03:00 Bülbülü öldürmek 01-01-1970 03:00 DEM üzerinden milliyetçilik 01-01-1970 03:00 Biz seyrederken yahut siyasi münafıklık 01-01-1970 03:00 Mülakatlar ve iktidar 01-01-1970 03:00 Korkuları yönetmek 01-01-1970 03:00 Milliyetçilik ve İslam 01-01-1970 03:00 Sisi ile barış 01-01-1970 03:00 Montaigne haksız mı? 01-01-1970 03:00 Zana ve Ahmet Türk’ün çağrısı 01-01-1970 03:00 İslam düşüncesi ve ikbal 01-01-1970 03:00 Enkazdan oy çıkarmak! 01-01-1970 03:00 Aynı kaba tükürmek 01-01-1970 03:00 Düşün artık yargının yakasından 01-01-1970 03:00 Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail kararı 01-01-1970 03:00 Şeyhefendi'nin rüyasındaki Türkiye 01-01-1970 03:00 Sinan Ateş dosyası neyi bekliyor? 01-01-1970 03:00 Terörle mücadelede söz birliği ve kararlılık 01-01-1970 03:00 Deizm ve Kuran 01-01-1970 03:00 SULTAN DİNİN İKİZ KARDEŞİ OLUNCA 01-01-1970 03:00 Şehitlerimize dokunmayın! 01-01-1970 03:00 Dağın sözünü meclise taşımak 01-01-1970 03:00 ŞEHY SAİD 01-01-1970 03:00 ARAP'I SEVMEK YAHUT SEVMEMEK 01-01-1970 03:00 Kuyu ve külhan 01-01-1970 03:00 YUNANİSTAN ZİYARETİ 01-01-1970 03:00 İYİ Parti’nin kararı 01-01-1970 03:00 MİLLİYETÇİLİK VE MODERNİZM 01-01-1970 03:00 Atatürk Demirtaş’a selam gönderir miydi? 01-01-1970 03:00 Türkiye'de din anlayışında değişim süreci 01-01-1970 03:00 Yargı bağımsızlığı 01-01-1970 03:00 ABD/İsrail yapımı soykırım 01-01-1970 03:00 CHP’de yeni dönem 01-01-1970 03:00 Meclisin imkanlarını milletin aleyhine kullanmak! 01-01-1970 03:00 Kurtuluş paradoksu 01-01-1970 03:00 NİCE YÜZ YILLARA 01-01-1970 03:00 İslam düşüncesinin siyasal ufku 01-01-1970 03:00 Irak, Suriye, Libya ve Filistin, ya sonra?  01-01-1970 03:00 Para ve Faiz 01-01-1970 03:00 FİLİSTİN,İSRAİL,BATI’NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ 01-01-1970 03:00 Hamas'ın saldırısı ve Filistin sorunu 01-01-1970 03:00 Öz vatanda sığınmacı olmak 01-01-1970 03:00 AİHM kararları ve çifte standart 01-01-1970 03:00 Mafya ile mücadele 01-01-1970 03:00 Tek dil, bütünleştirir 01-01-1970 03:00 Edepsizliğin dini yoktur!  01-01-1970 03:00 Cabiri; yeniden yapılanma -2 01-01-1970 03:00 Bölünme Anayasası 01-01-1970 03:00 DAĞINIK MUHALEFET 01-01-1970 03:00 BİN DOKUZYÜZ YETMİŞ SEKİZ 01-01-1970 03:00 Tarihi parçalamak 01-01-1970 03:00 İtaat ve itaatsizlik üzerine 01-01-1970 03:00 Milliyetçiler nasıl birleşir? 01-01-1970 03:00 Milliyetçilerin birliği 01-01-1970 03:00 Cabiri ve yeniden yapılanma 01-01-1970 03:00 BAHÇELİ’NİN İTTİFAK ÇAĞRISI 01-01-1970 03:00 Çürüme 01-01-1970 03:00 Yerel seçimlere doğru, ittifak mı, tek başına mı? 01-01-1970 03:00 İSLAM VE SİYASET 01-01-1970 03:00 Hukuk olmadan ekonomi düzelmez! 01-01-1970 03:00 VATANDAŞ NEREDE, MUHALEFET NEREDE? 01-01-1970 03:00 ZAM YAĞMURU VE ALDATMA USTALARI 01-01-1970 03:00 İslam, demokrasi ve Türkiye 01-01-1970 03:00 Bu kafayla mı? 01-01-1970 03:00 KAYBETME PSİKOLOJİSİ İLE SEÇİM KAZANILMAZ 01-01-1970 03:00 Fransa’dan ders almak 01-01-1970 03:00 MERDAN YANARDAĞ, ÖCALAN 01-01-1970 03:00 İYİ PARTİ KONGRESİ VE YENİ SİYASETİN İPUÇLARI 01-01-1970 03:00 Bir kitap ‘Popülizmin küresel yükselişi’ 01-01-1970 03:00 Dini cehalet ve fanatizm 01-01-1970 03:00 Sorunumuz din ve milliyetçilik satanlardır 01-01-1970 03:00 14 MAYIS SEÇİMLERİ VE BATI 01-01-1970 03:00 BİZ PKK'YA BAKARKEN... 01-01-1970 03:00 Yeni hükümet ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Suçlu sadece muhalefet mi? 01-01-1970 03:00 Gyges'in yüzüğü yahut bağımlı yargı 01-01-1970 03:00 BİR HATIRA:GÜN SAZAK'IN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 Geleceğini başkalarının ellerine bırakan toplum 01-01-1970 03:00 Anketler ve sonuçlar 01-01-1970 03:00 TARAFIMIZ BELLİ! 01-01-1970 03:00 Ayrıştırma siyaseti yerine birleştirme siyaseti 01-01-1970 03:00 Türkiye değişim istiyor 01-01-1970 03:00 AKP giderse... 01-01-1970 03:00 Milliyetçiler birleşiniz! 01-01-1970 03:00 Zamansız söz kime yarar 01-01-1970 03:00 EKONOMİK KRİZ,MİLLİYETÇİLİK VE AYRIŞMA 01-01-1970 03:00 Enfokrasi 01-01-1970 03:00 Testi kırıldı 01-01-1970 03:00 Akşener ve Altılı masa 01-01-1970 03:00 DAHA SORGULAMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ? 01-01-1970 03:00 Zaman daralıyor 01-01-1970 03:00 AFET BÖLGESİ, KADER-TEDBİR 01-01-1970 03:00 Deprem, Hatay ve Sığınmacılar 01-01-1970 03:00 Acımız büyük 01-01-1970 03:00 Büyük felaket 01-01-1970 03:00 Akşener ne diyor? 01-01-1970 03:00 Ortak politikalar metni, bir iktidar sıçraması 01-01-1970 03:00 Her seçim İmralı 01-01-1970 03:00 KARNE HEDİYESİ 01-01-1970 03:00 Bu sese kulak verilmeli 01-01-1970 03:00 FAY HATLARI ÜZERİNDE SİYASET 01-01-1970 03:00 Tutukluluk ve siyaset 01-01-1970 03:00 SİNAN ATEŞ'İN YAKTIĞI ATEŞ 01-01-1970 03:00 Yeni bir milliyetçi sıçrama 01-01-1970 03:00 ŞİDDET KÜLTÜRÜ 01-01-1970 03:00 Robotların duyguları yoktur! 01-01-1970 03:00 Tepkileri toplumsallaştırmak 01-01-1970 03:00 Seçilmiş travma 01-01-1970 03:00 Akşener’in suçu! 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve seçimler 01-01-1970 03:00 HERKES İÇİN ADALET 01-01-1970 03:00 Mahkeme kararı ile Kılıçdaroğlu’nun önü açıldı 01-01-1970 03:00 Yargı’nın intiharı 01-01-1970 03:00 ÇOCUK İSTİSMARI, STRATEJİSİZLİK 01-01-1970 03:00 ASKERİMİZ FAKİRDENDİR 01-01-1970 03:00 POST KAVGASI DEĞİL,VATAN KAVGASI 01-01-1970 03:00 Seçmenle duygusal ilişki kurmak 01-01-1970 03:00 YALANLA AVUNMAK 01-01-1970 03:00 Telafisi olmayan bir seçim 01-01-1970 03:00 Parti kapatma: Hukuk ve siyaset 01-01-1970 03:00 Sisi, Esat, muhalefet 01-01-1970 03:00 Parti kapatmak 01-01-1970 03:00 HDP, HANGİ MASANIN ALTINDA? 01-01-1970 03:00 HDP ile görüşme 01-01-1970 03:00 YERLİ VE MİLLİ OTOMOBİLDE SORULAR 01-01-1970 03:00 Suçlu bulundu: Türklük 01-01-1970 03:00 SİYASÎ İSTİKRAR VE GÜNDEM 01-01-1970 03:00 Kapanmış yarayı deşmek 01-01-1970 03:00 Fakıbaba, erdemli siyaset 01-01-1970 03:00 SİYASETÇİNİN BAŞARISI NE İLE ÖLÇÜLÜR? 01-01-1970 03:00 SEÇMEN EĞİLİMLERİNİ ANLAMAK 01-01-1970 03:00 Demokrasi ne ile var olur? 01-01-1970 03:00 YORUMA AÇIK OLMAYAN NAS BUDUR! 01-01-1970 03:00 BİZDEN Mİ OLSUN, ONDAN MI OLSUN? 01-01-1970 03:00 Bu kafayla terör bitmez! 01-01-1970 03:00 Sığınmacı sorunu, biz ve ABD 01-01-1970 03:00 SİYASİ NEZAKET VE CHP 01-01-1970 03:00 AHLAK KRİZİ 01-01-1970 03:00 Anketler ne diyor? 01-01-1970 03:00 İttifak ve nezaket 01-01-1970 03:00 Selçuklunun Osmanlının torunu, cumhuriyetin çocuklarıyız... 01-01-1970 03:00 Adaylık tartışmaları 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANI KİM OLMALI? 01-01-1970 03:00 YA HUKUK DEVLETİ YA YOLSUZLUK DEVLETİ 01-01-1970 03:00 KAFALAR DEĞİŞMEDİKÇE 01-01-1970 03:00 TARİH ÜZERİNDEN KUTUPLAŞTIRMA 01-01-1970 03:00 İMAM HATİPLER VE ŞARKICI GÜLŞEN 01-01-1970 03:00 EKONOMİK SORUNLARI ÇÖZECEK KADRO 01-01-1970 03:00 Doğru aday, kazanacak adaydır 01-01-1970 03:00 Keskin dil barış getirmez 01-01-1970 03:00 PARTİLER, İHTİMALLER 01-01-1970 03:00