BİR HATIRA:GÜN SAZAK'IN ARDINDAN

Av. İrfan SÖNMEZ

28-05-2023 22:02

Rahmetli Gün Sazak'ın şahadetinin üzerinden tam 43 yıl geçti. Uğradığı suikast üzerine çok şeyler yazıldı. Bizim kuşağın öncülerinden, örnek şahsiyetlerinden biriydi. Bugün onunla ilgili bir hatıramı anlatmak istiyorum.

Yıl 1979, Manisa Spor Akademisinden sol terör yüzünden devamsızlıktan atıldım, memlekete, Elazığ'a döndüm. Bir kaç hafta sonra Erzincan'da Doğu Anadolu Bölgesi Güreş Şampiyonası oldu. Antremansız ve hazırlıksız gittiğim müsabakada 2. olarak Türkiye Şampiyonasına gitmeye hak kazandım.

Türkiye şampiyonası Manisa'da olacak, lakin ben orada Ocak Başkanlığı yapmış ve  birazcık -düşman-kazanmışım. Solcuların yakalarlarsa beni bir kaşık suda boğacaklarını biliyorum

Benim dışımda iki Elazığlı güreşçi daha şampiyonaya katılma hakkı elde etmişti. Üç sporcu bir yönetici Manisa'ya geldik. Şampiyonanın yapılacağı salon Spor Akademisinin bitişiğinde ve Sol'un kontrolünde. Aynı salonu okul da kullanıyor.Oraya gidip gelmek ateşe atlamak gibi bir şey.

Ocak, iki ülkücü polis ayarladı, bize bir de hemşerim Fatih Esen katıldı. Salonda bir saldırı olursa onlar beni koruyacaklar. Gittik, müsabakalar başladı,artık Erzincan'daki gibi hazırlıksız değilim. Üç maç yaptım üçünü de kazandım. Beni Erzincan'da yenen güreşçiyi de açık farkla yendim. Ben salonda ısınma hareketleri yaparken okuldan çıkanlar da yavaş yavaş salona gelmeye başladılar. Beni gören, okulun diğer öğrencilerine de haber verdi. On- on beş dakikada salon neredeyse okulun öğrencileriyle doldu. O sıralar okul düşmüş ülkücü öğrenci kalmamıştı. Çünkü aramızda muvazenesiz bir sayı ve güç farkı vardı. Biz 18 kişiydik, onlar 350 kişi.

Ben maçlara hazırlanırken flaşlar patlayor, maç heyecanından bir anlam veremiyordum. Beni çok seven Gaziantepli bir milli güreşçi yanıma gelerek, "senin fotoğraflarını çekiyorlar dikkatli ol" dedi.O heyecan fırtınası içinde çok anlam veremedim, ama içerideki sayı artınca da tedirgin olmaya başladım. Elazığlı diğer güreşçiler yenilerek elendiler. Ben 3 galibiyetle yarı finale kaldım, neredeyse Türkiye üçüncülüğüm garantiydi. İçeride hava gerginleşince benimle gelen polislere artık o gün müsabakam kalmadığı için "çıkalım" dedim.Biz dışarı çıkınca okuldan bir grup öğrenci de dışarı çıktı. Bir taksiye binip bizi Ocak'a götürmesini istedik. Arkamızdan çıkanlar iki araçla bizi takip ettiler, Ocak'ın önünde inince geçip gittiler.

Sabah önce tartı sonra müsabakalar var. Polislerle sözleştik sabah gelip beni götürecekler.  Sabah polislerden biri geldi öteki gelmedi. Ben hala durumun ciddiyetinin farkında değilim. "Gidelim" dedim, bir taksi tuttuk salona doğru yola çıktık. Salona varmadan tren yolu geçidi var, oraya varınca bir gün önce beni uyaran Gaziantepli milli güreşçinin geldiğini gördüm. Taksiyi durdurdum, "nereye" dedim, "ben de seni arıyordum, sakın salona gitme seni arıyorlar, vuracaklar" dedi. "Bir şartla gitmem" dedim, "milli takım antrenörünü tanıyorsun ona beni milli takıma çağırmasını söylersen dönerim" dedim. "Söz, söyleyeceğim ama sen de hemen dön" dedi. Benimle gelen polis "dönmeyelim" dedi. Bir polisle hele ben salonun ortasında korumasızken hiç bir şey yapamayacağımızı biliyordum."Hayır" dönelim dedim, döndük. Benim Türkiye şampiyonu olma hayallerim böylece bitti.

Elazığlı diğer sporcular yenildikleri için ilk gün akşam Elazığ otobüsü ile geri döndüler. Elazığ'a varır varmaz Manisa Ocak'ın telefonunu bulup not bırakmışlardı. "İrfan sakın gelmesin,Salihli'de bazı militanlar ellerinde İrfan'ın fotoğrafları ile otobüse binip İrfan'ı aradılar." Böylece salonda patlayan flaşların anlamı ortaya çıkmıştı. Ben de bu uyarı üzerine birkaç gün Manisa'da kalmaya,arkadaşlarla hasret gidermeye karar verdim.

Pazartesi oldu, öğle saatleri bir arkadaş koşarak geldi" İl Başkanımız Cemil Çöllü'yü vurdular "dedi. Çöllü erdemli, ahlaklı bir insandı. Eczacıydı, Manisa'da sevilen bir isimdi. Bir ilde il başkanının vurulması demek o hareketin kalbine ateş açılması demekti.Ardından misilleme mantığı devreye girdi, soldan da vurulanlar oldu. Beni salona götüren polislerden biri Ocak'a gelerek," seni vuracaklardı, sen salona gitmeyince aynı kişiye Cemil Çöllü'yü vurdurdular" dedi.Bu bir tahmin miydi, bilgi miydi hiç bir zaman öğrenemedim.

Bir gün sonra rahmetli Cemil Çöllü'nün cenaze merasimi vardı. Ankara'dan biri Ocak'tan iki araç gelmişti. Partiden gelen ikinci araçta rahmetli Gün Sazak, rahmetli Tahsin Ünal, rahmetli Osman Albayrak ve Ahmet Hamdi Ayan vardı.Cenaze kaldırıldı, büyük kalabalık daha sonra Ocak'ın önüne geldi. Taziyeler kabul edildikten sonra dönecekler. Ben de Elazığ'a döneceğim ama sporcu arkadaşlardan gelen ikaz üzerine otobüsle dönemiyorum. Ocak başkanı " istersen sen de Gün beylerle beraber dön" dedi."Olur" dedim. Ocak'tan gelen gençlerin arabası doluydu. Gün beyin bindiği araç eski model, büyük Chevrole taksiydi. Tahsin Ünal, Osman Albayrak ve Ahmet Hamdi Ayan arkaya bindiler. Benle Gün Sazak öne bindik.Hiç biri -niçin- diye sormadı.Aranıyor olabileceğimi tahmin ediyorlardı. Ama hiç biri yüzünü buruşturmadı, tedirgin olmadı, bir görevi yerine getiriyor gibi beni araçlarına aldılar.Hiç bir olaya karışmamıştım ama polisin gözünde  her zaman olağan şüpheliydim.

Uşak'a geldik, yolda uygulama var, polis arama yapıyor, kimliklere bakıyor. Bizim aracı da durdular.Uygulamanın başında Uşak Emniyet müdürü. Tahsin Ünal müdürü görür görmez camı indirdi, müdür Polis Akademisinden öğrencisiymiş.Bir kaç hafta önce rahmetli Türkeş Uşak'a gitmiş, olaylar olmuş,aracı taşlanmıştı. Tahsin Ünal, müdüre bir fırça attı, "Türkeş'in aracının taşlanmasına niçin engel olamadığını "sordu. Müdür kem küm etti. Bu arada müdür Tahsin Ünal'la konuşuyor ama iki de bir göz ucuyla beni de süzüyor. Bu gencin bu adamların aracında olmasına bir türlü akıl erdiremiyor, ama hoca-öğrenci ilişkisi yüzünden de soramıyor.Biraz tatlı azar ve hoca talebe muhabbetinden sonra yolumuz açıldı Ankara'ya doğru devam ettik. Yol boyunca kah Gün Sazak'la konuştuk, kah omzuna yaslanarak uyudum. Beni Ankara'da kalacağım yere kadar götürüp bıraktılar. Gün bey bir ihtiyacım olup olmadığını sordu, yoktur dedim, teşekkür ettim.

O bakanlık yapmış bir kişiydi. Tahsin Ünal Partinin önemli bir ismi ve yazardı. "Tarım Kentleri'ni" onda okumuştum.Beni araçlarına alırken en küçük tereddüt geçirmediler.Risk almayı göze aldılar.Dünün milliyetçiliği böyleydi. Bugün olsa daha araca biner binmez biletimizi kesen onlarca insan çıkardı.Bunu 14 Mayıs seçimlerinde yaşayarak gördüm.. Dayanışmadan çelmelemeye giden bu değişimin iyi irdelenmesi gerekir. Ne oldu da biz birbirimizin kurdu olduk?Bu sorunun cevabını bulabilirsek belki yarım kalan hayallerimizi de gerçekleştirebiliriz.

Bu vesileyle Gün Sazak'ı, Tahsin Ünal'ı, Osman Albayrak'ı rahmetle anıyor, A.Hamdi Ayan'a sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyorum.

DİĞER YAZILARI İYİ Parti kongresi, Akşener’in vedası 01-01-1970 03:00 Hak'ka batılı karıştırmak 01-01-1970 03:00 Şimdi milliyetçilik yapma zamanı 01-01-1970 03:00 Dil üzerinden bölücülük 01-01-1970 03:00 Balkon konuşmasının satır araları 01-01-1970 03:00 Milliyetçiliğin özlü bir tarihi 01-01-1970 03:00 Ahlaksız siyaset kaybetti 01-01-1970 03:00 Kazanan demokrasidir 01-01-1970 03:00 Tony Blair'in yolculuğu 01-01-1970 03:00 Kazanan milliyetçilik olmalı 01-01-1970 03:00 Bir terör saldırısının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Asıl tehdit bu siyaset tarzıdır 01-01-1970 03:00 Ülkücülük yağmalanırken 01-01-1970 03:00 Yerlikaya ve mafya operasyonları 01-01-1970 03:00 Bülbülü öldürmek 01-01-1970 03:00 DEM üzerinden milliyetçilik 01-01-1970 03:00 Biz seyrederken yahut siyasi münafıklık 01-01-1970 03:00 Mülakatlar ve iktidar 01-01-1970 03:00 Korkuları yönetmek 01-01-1970 03:00 Milliyetçilik ve İslam 01-01-1970 03:00 Sisi ile barış 01-01-1970 03:00 Montaigne haksız mı? 01-01-1970 03:00 Zana ve Ahmet Türk’ün çağrısı 01-01-1970 03:00 İslam düşüncesi ve ikbal 01-01-1970 03:00 Enkazdan oy çıkarmak! 01-01-1970 03:00 Aynı kaba tükürmek 01-01-1970 03:00 Düşün artık yargının yakasından 01-01-1970 03:00 Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail kararı 01-01-1970 03:00 Şeyhefendi'nin rüyasındaki Türkiye 01-01-1970 03:00 Sinan Ateş dosyası neyi bekliyor? 01-01-1970 03:00 Terörle mücadelede söz birliği ve kararlılık 01-01-1970 03:00 Deizm ve Kuran 01-01-1970 03:00 SULTAN DİNİN İKİZ KARDEŞİ OLUNCA 01-01-1970 03:00 Şehitlerimize dokunmayın! 01-01-1970 03:00 Dağın sözünü meclise taşımak 01-01-1970 03:00 Kabuk bağlamış yaraları deşmek 01-01-1970 03:00 ŞEHY SAİD 01-01-1970 03:00 ARAP'I SEVMEK YAHUT SEVMEMEK 01-01-1970 03:00 Kuyu ve külhan 01-01-1970 03:00 YUNANİSTAN ZİYARETİ 01-01-1970 03:00 İYİ Parti’nin kararı 01-01-1970 03:00 MİLLİYETÇİLİK VE MODERNİZM 01-01-1970 03:00 Atatürk Demirtaş’a selam gönderir miydi? 01-01-1970 03:00 Türkiye'de din anlayışında değişim süreci 01-01-1970 03:00 Yargı bağımsızlığı 01-01-1970 03:00 ABD/İsrail yapımı soykırım 01-01-1970 03:00 CHP’de yeni dönem 01-01-1970 03:00 Meclisin imkanlarını milletin aleyhine kullanmak! 01-01-1970 03:00 Kurtuluş paradoksu 01-01-1970 03:00 NİCE YÜZ YILLARA 01-01-1970 03:00 İslam düşüncesinin siyasal ufku 01-01-1970 03:00 Irak, Suriye, Libya ve Filistin, ya sonra?  01-01-1970 03:00 Para ve Faiz 01-01-1970 03:00 FİLİSTİN,İSRAİL,BATI’NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ 01-01-1970 03:00 Hamas'ın saldırısı ve Filistin sorunu 01-01-1970 03:00 Öz vatanda sığınmacı olmak 01-01-1970 03:00 AİHM kararları ve çifte standart 01-01-1970 03:00 Mafya ile mücadele 01-01-1970 03:00 Tek dil, bütünleştirir 01-01-1970 03:00 Edepsizliğin dini yoktur!  01-01-1970 03:00 Cabiri; yeniden yapılanma -2 01-01-1970 03:00 Bölünme Anayasası 01-01-1970 03:00 DAĞINIK MUHALEFET 01-01-1970 03:00 BİN DOKUZYÜZ YETMİŞ SEKİZ 01-01-1970 03:00 Tarihi parçalamak 01-01-1970 03:00 İtaat ve itaatsizlik üzerine 01-01-1970 03:00 Milliyetçiler nasıl birleşir? 01-01-1970 03:00 Milliyetçilerin birliği 01-01-1970 03:00 Cabiri ve yeniden yapılanma 01-01-1970 03:00 BAHÇELİ’NİN İTTİFAK ÇAĞRISI 01-01-1970 03:00 Çürüme 01-01-1970 03:00 Yerel seçimlere doğru, ittifak mı, tek başına mı? 01-01-1970 03:00 İSLAM VE SİYASET 01-01-1970 03:00 Hukuk olmadan ekonomi düzelmez! 01-01-1970 03:00 VATANDAŞ NEREDE, MUHALEFET NEREDE? 01-01-1970 03:00 ZAM YAĞMURU VE ALDATMA USTALARI 01-01-1970 03:00 İslam, demokrasi ve Türkiye 01-01-1970 03:00 Bu kafayla mı? 01-01-1970 03:00 KAYBETME PSİKOLOJİSİ İLE SEÇİM KAZANILMAZ 01-01-1970 03:00 Fransa’dan ders almak 01-01-1970 03:00 MERDAN YANARDAĞ, ÖCALAN 01-01-1970 03:00 İYİ PARTİ KONGRESİ VE YENİ SİYASETİN İPUÇLARI 01-01-1970 03:00 Bir kitap ‘Popülizmin küresel yükselişi’ 01-01-1970 03:00 Dini cehalet ve fanatizm 01-01-1970 03:00 Sorunumuz din ve milliyetçilik satanlardır 01-01-1970 03:00 14 MAYIS SEÇİMLERİ VE BATI 01-01-1970 03:00 BİZ PKK'YA BAKARKEN... 01-01-1970 03:00 Yeni hükümet ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Suçlu sadece muhalefet mi? 01-01-1970 03:00 Gyges'in yüzüğü yahut bağımlı yargı 01-01-1970 03:00 Geleceğini başkalarının ellerine bırakan toplum 01-01-1970 03:00 Anketler ve sonuçlar 01-01-1970 03:00 TARAFIMIZ BELLİ! 01-01-1970 03:00 Ayrıştırma siyaseti yerine birleştirme siyaseti 01-01-1970 03:00 Türkiye değişim istiyor 01-01-1970 03:00 AKP giderse... 01-01-1970 03:00 Milliyetçiler birleşiniz! 01-01-1970 03:00 Zamansız söz kime yarar 01-01-1970 03:00 EKONOMİK KRİZ,MİLLİYETÇİLİK VE AYRIŞMA 01-01-1970 03:00 Enfokrasi 01-01-1970 03:00 Testi kırıldı 01-01-1970 03:00 Akşener ve Altılı masa 01-01-1970 03:00 DAHA SORGULAMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ? 01-01-1970 03:00 Zaman daralıyor 01-01-1970 03:00 AFET BÖLGESİ, KADER-TEDBİR 01-01-1970 03:00 Deprem, Hatay ve Sığınmacılar 01-01-1970 03:00 Acımız büyük 01-01-1970 03:00 Büyük felaket 01-01-1970 03:00 Akşener ne diyor? 01-01-1970 03:00 Ortak politikalar metni, bir iktidar sıçraması 01-01-1970 03:00 Her seçim İmralı 01-01-1970 03:00 KARNE HEDİYESİ 01-01-1970 03:00 Bu sese kulak verilmeli 01-01-1970 03:00 FAY HATLARI ÜZERİNDE SİYASET 01-01-1970 03:00 Tutukluluk ve siyaset 01-01-1970 03:00 SİNAN ATEŞ'İN YAKTIĞI ATEŞ 01-01-1970 03:00 Yeni bir milliyetçi sıçrama 01-01-1970 03:00 ŞİDDET KÜLTÜRÜ 01-01-1970 03:00 Robotların duyguları yoktur! 01-01-1970 03:00 Tepkileri toplumsallaştırmak 01-01-1970 03:00 Seçilmiş travma 01-01-1970 03:00 Akşener’in suçu! 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve seçimler 01-01-1970 03:00 HERKES İÇİN ADALET 01-01-1970 03:00 Mahkeme kararı ile Kılıçdaroğlu’nun önü açıldı 01-01-1970 03:00 Yargı’nın intiharı 01-01-1970 03:00 ÇOCUK İSTİSMARI, STRATEJİSİZLİK 01-01-1970 03:00 ASKERİMİZ FAKİRDENDİR 01-01-1970 03:00 POST KAVGASI DEĞİL,VATAN KAVGASI 01-01-1970 03:00 Seçmenle duygusal ilişki kurmak 01-01-1970 03:00 YALANLA AVUNMAK 01-01-1970 03:00 Telafisi olmayan bir seçim 01-01-1970 03:00 Parti kapatma: Hukuk ve siyaset 01-01-1970 03:00 Sisi, Esat, muhalefet 01-01-1970 03:00 Parti kapatmak 01-01-1970 03:00 HDP, HANGİ MASANIN ALTINDA? 01-01-1970 03:00 HDP ile görüşme 01-01-1970 03:00 YERLİ VE MİLLİ OTOMOBİLDE SORULAR 01-01-1970 03:00 Suçlu bulundu: Türklük 01-01-1970 03:00 SİYASÎ İSTİKRAR VE GÜNDEM 01-01-1970 03:00 Kapanmış yarayı deşmek 01-01-1970 03:00 Fakıbaba, erdemli siyaset 01-01-1970 03:00 SİYASETÇİNİN BAŞARISI NE İLE ÖLÇÜLÜR? 01-01-1970 03:00 SEÇMEN EĞİLİMLERİNİ ANLAMAK 01-01-1970 03:00 Demokrasi ne ile var olur? 01-01-1970 03:00 YORUMA AÇIK OLMAYAN NAS BUDUR! 01-01-1970 03:00 BİZDEN Mİ OLSUN, ONDAN MI OLSUN? 01-01-1970 03:00 Bu kafayla terör bitmez! 01-01-1970 03:00 Sığınmacı sorunu, biz ve ABD 01-01-1970 03:00 SİYASİ NEZAKET VE CHP 01-01-1970 03:00 AHLAK KRİZİ 01-01-1970 03:00 Anketler ne diyor? 01-01-1970 03:00 İttifak ve nezaket 01-01-1970 03:00 Selçuklunun Osmanlının torunu, cumhuriyetin çocuklarıyız... 01-01-1970 03:00 Adaylık tartışmaları 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANI KİM OLMALI? 01-01-1970 03:00 YA HUKUK DEVLETİ YA YOLSUZLUK DEVLETİ 01-01-1970 03:00 KAFALAR DEĞİŞMEDİKÇE 01-01-1970 03:00 TARİH ÜZERİNDEN KUTUPLAŞTIRMA 01-01-1970 03:00 İMAM HATİPLER VE ŞARKICI GÜLŞEN 01-01-1970 03:00 EKONOMİK SORUNLARI ÇÖZECEK KADRO 01-01-1970 03:00 Doğru aday, kazanacak adaydır 01-01-1970 03:00 Keskin dil barış getirmez 01-01-1970 03:00 PARTİLER, İHTİMALLER 01-01-1970 03:00