https://www.elazigharputgazetesi.com/files/uploads/user/fd1d5aa0e54011e5ba4911a3e40031e2-e24148a630ba8d40b8e3.png
NEVZAT ÜLGER

EDEBİYAT MI DAHA ETKİLİ- SİYASET Mİ?

31-12-2023 23:48 435 kez okundu.

Edebiyat ve siyaset, insanların dünyayı anlama ve değiştirme yolunda kullandıkları güçlü araçlardır. Edebiyat sadece kişisel ifadeyle sınırlı değildir; aynı zamanda toplumun ve politikanın yönünü belirleme potansiyeline de sahiptir. Büyük yazarlar, eserleri aracılığıyla toplumsal meseleleri ele alarak, okuyucuları düşünmeye ve politikaları sorgulamaya teşvik etmişlerdir.

Edebiyat için çok farklı tanımlamalar yapılıyor. Bütün tanımlamalarda edebiyatın toplumla ilişkisi kesin bir gerçek olarak yer almaktadır. Edebiyat elbetteki toplumsal bir alandır. Bunun yanında siyaset de topluma ait önde gelen major unsurlardan biridir. Siyaset, toplumun bütün alanlarıyla olduğu gibi edebiyatla ve edebiyatçılarla da interaktif bir ilişkisi vardır.

Bütün dünya edebiyatları gibi Türk edebiyatı da, ilk yazılı metinlerinden itibaren siyasetle yakından ilgilenmiştir. Batı etkisine girişimizin bir başlangıç noktası olarak ele alırsak, Tanzimat’tan günümüze kadar Türk edebiyatında da siyasî meseleler sıklıkla işlenir. Son iki yüz yılda değişen siyasi yapımıza göre edebiyatın siyasetle ilişki biçimi ve muhtevası farklıdır. Edebiyatın siyasetle ilişkisinde zarar gören çoğunlukla edebiyat olmuştur. Siyaset bütün alanlar gibi edebiyatı da hem yönlendirmiş, hem de kullanmıştır.

Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar olan edebi çalışmalara baktığımızda, bu durumun topluma ve yönetime yansımalarını dönemlere ayırabiliriz.

1920-1940 yılları arasındaki edebi çalışmalarda daha çok yeni yönetimin faaliyetlerini anlatarak halka benimsetme metodunun öne çıktığını görmekteyiz. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Behçet Kemal Çağlar yeni yönetimin anlatımı konularında yer yer aşırılığa kaçmak da dahil, bu doğrultuda eserler vermişlerdir.

1940-1960 döneminde Türk edebiyatı biraz da kısırlık içerisine girerek, adeta “köy”e hapsolmuştur. “Toplumsal gerçeklik” adı altında daha ziyade sosyalizm anlatımına şahit olurken, edebiyatla olan organik bağ da zayıflamıştır. Fakir Baykurt ve Mahmut Makal gibi yazarların çalışmaları bu doğrultudadır.

1960-1980 arasında, edebiyatın siyaset(çi) olma adına ideolojik eserlerle karşılaşıyoruz. Ülkücü ve sol yazarların yoğun ideolojik ve siyasi çalışmaları daha çok bu dönemde raflarda yerlerini alırlar. Emine Işınsu, Vedat Türkali bu dönemin yazarlarıdır.

1980 sonrasında ülkücü ve solcu yazarlardan ziyade “İslami Edebiyat” diye tanımlanan çalışmalar çoğunluktadır. Hatta bu dönemi 1980 öncesi dönemlerle bir hesaplaşma dönemi olarak tanımlayan edebiyat tarihçileri de var.  Mustafa Kutlu, Hekimoğlu İsmail (Ömer Okçu), Şule Yüksel Şenler, Emine Şenliklioğlu hep bu dönemde öne çıkan yazarlardır.

1990 sonrasında edebiyatın siyasetten koptuğunu söylemek abartı sayılmaz. Ancak bu durum; yazarların siyasi duruşu terk ettikleri anlamına gelmez zannederim. Hatta bu dönem edebiyatın biraz da “nakitleştiği” iddialarını kulak ardı edemeyiz.

Maalesef, edebiyatın siyasete yaklaştığı oranda edebiyat özelliğini azalttığını söylemek de mümkündür. Elbette yazar eserini verirken siyasi kanaatten uzak olmaz ama bunu yaparken biraz daha estetik davranarak güzel sanatlar ayırımına haklılık kazandırmalıdır. Çünkü yazarların siyasete yakın durdukları dönemlerde belki siyasi mesajlar veriyorlar ama uzun yıllar üzerinde konuşulacak kayda değe eserler de veremiyorlar. Bunun çokça örnekleri vardır.

Edebiyatta “siyasi duruş” olmasında sakınca yoktur, lakin “siyasi söylem” kesinlikle olmamalıdır. Nitekim 1940’lı yıllardan sonra yazılan eserlerin fazla okunmamasında bu saikin yattığını iyi görmek gerekmektedir. Nitekim yeni nesil Fakir Baykurt ismini bilmez ama Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal isimlerini çok iyi tanır.

Olaya farklı yaklaşanlar da var elbette. “Politik roman ya da siyasi roman, edebiyatta bir roman türüdür. Siyasi olaylar, siyasi sistemler ve siyasi teoriler ile ilgilidir. Başlıca karakterleri siyasetçilerdir. Edebiyat bir siyasettir”  (Doç. Dr. Nuri Sağlam, TV Net, Türk Kahvesi, 13.08.2023)

Siyasi yönü öne çıkmakla birlikte bazı yazarların toplumda iz bıraktıkları da mevcuttur. İlk gençlik yıllarında son derece bohem bir hayat süren Necip Fazıl’ın Ârvasi ile karşılaştıktan sonra kendini “iman ve aksiyon”a adamış bir şair, bir siyasetçi olarak dönüşüme uğratması, onun bir dava adamı olarak Türkiye siyasal hayatı içinde önemli bir sembol olarak yer edinmesini sağlayan taşları döşemiştir. Necip Fazıl’ın DP döneminde A. Menderes’le, bir dönem Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’le, son döneminde ise Turgut Özal ile yakın temas halinde olduğu bilinmektedir. Ne var ki bu, Necip Fazıl’ın bir oportünist olduğu anlamına da gelmez.  İnandığı davaya hizmet edeceğini düşündüğü siyasi liderlerle her fırsatta yakınlaşmış ya da tersi durumda onlardan uzaklaşmıştır.

Daha nahiv karakter ve yapıda olan yazarlarımızın sayısı da azımsanamaz.

 

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI DOĞU SORUNU (TARİH BİR DİKİZ AYNASIDIR) 31 MART 2024 SEÇİMİ ANALİZİ YEREL SEÇİMLERİNİN ARDINDAN “İŞARATÜ’L İCAZ” ÜZERİNDEN CHP REDDİ MİRAS YAPAR MI?         YEREL SEÇİMLERDEN NE BEKLİYORUZ? KRİZLER BİLEREK(Mİ) ÇIKARILIYOR ETSO’YA ÇAĞRIMIZ VE BEKLENTİMİZ DİYANETE ÇALIŞANLARINDAN UYARI! SEÇİME GİDİYORUZ-SAVAŞA DEĞİL TEHLİKELİ BİR PROJE; EVANJELİZM HARPUT VE ELAZIĞ ÜZERİNE SEKİZ ESER DEĞİŞEN DÜNYADA TÜRKİYE’NİN AVANTAJLARI YEREL YÖNETİCİLER YEREL KALKINMAYI BAŞARABİLİRLER ATATÜRK’ÜN İLTİFATINA MUHATAP BİR İSİM İSMAİL HAKKI OKDAY BEŞİ BİR YERDE DEMİREL-ÖZAL-ERBAKAN SİYASET VE KAYITDIŞILIK TÜRKİYE’DE DİNDARLIK ALGISI FARKLILAŞIYOR BİRKAÇ OLAYLA EKONOMİ ANLATIMI KENT KONSEYİ VE STK’LAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YAŞINDA “NİCE YÜZYILLARA” CHP KURULTAYININ ARDINDAN “HANS’IN ANLADIĞINI HASAN DA ANLAMALI” VAHDET-İ VÜCUD VE PANTEİZM Hz. ÂDEM NE İSE BİZ DE OYUZ AK PARTİ 4. BÜYÜK KONGRESİNİN ARDINDAN MERKEZ SAĞ VE TARTIŞILAN MUHAFAZAKÂRLIK VOLTAİRE, DİDEROT VE RUS ÇARİÇESİ  (İLGİNÇ BİR ANEKTOD)   G20 VE TÜRKİYE DÜNYANIN YENİ PATRONLARI KİM? SEÇİMLERDE MİLLİYETÇİ OYLAR  KUR’AN YAKMA EYLEMİ VE DİN KARŞITLARI BU MAKALEYİ HERKES OKUMALI (SÜLEYMAN DEMİREL PENCERESİ) ENFLASYON DEĞİL AHTAPOT MÜBAREK MİGROS İÇKİ SATAMAZ (MI?) DÜNYA YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN TÜRKİYE ÇOK YÖNLÜ OLUYOR   TÜRKİYE “OYUN KURUCU” ÜLKE       HAZİNE GÜÇLÜ İSE DARBE OLMAZ BELEDİYE BAŞKANI MI OLMAK İSTİYORSUNUZ? EKONOMİZM YAPMADAN EKONOMİ KONUŞMAK SİSTEM VE REJİM BİR POLEMİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ YENİ KABİNEDEN PROFİLLER MİLLET İTTİFAKI NEDEN KAYBETTİ? CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ARDINDAN İKİNCİ TUR CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE BEKLENTİLER ŞEHİR KİMLİĞİNİ KAYBETMESİN 2. YÜZYILIN SEÇİMLERİ TOPLUMUN SİYASİLERDEN BEKLENTİLERİ KİM HANGİ İSİM  ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYOR? BİLGİ KAYNAĞI OLARAK TASAVVUF SİYASETTE YENİ YAPILANMALAR PARTİLER SEÇİME PROJELERLE GİTMELİ DÜNYA YENİDEN RESETLENİYOR 14 MAYIS 2023 ERKEN SEÇİMİ RESETLENEN YENİ TÜRKİYE DEVLETİN DİNİ VE MEDENİYET DÜŞÜNÜYOR MUYUZ? DEPREMLERLE YAŞAMAK SANAYİLEŞME VE KALKINMA HİKAYESİ “MESNEVİ OKUYUP BULGUR AŞI YEMEK” VEKALET SAVAŞININ YENİ ADI: UKRAYNA KATAR DÜNYA KUPASI VE ÇIKARIMLAR KAPİTALİZM ÜZERİNDEN İRONİ KALKINMA VE İSLAM ÜLKELERİ ÜZERİNE HARPUT’U YENİDEN DÜŞÜNMEK ÜLKELER HANGİ SİSTEMLE YÖNETİLİYOR? POTANSİYELİMİZ VE GELECEĞİMİZ
islami sohbet müzik indir dini sohbet sohbet dijital pazarlama ajansi dijital pazarlama smok betvolegiris.co deneme bonusu