Multipl skleroz (MS), dünya çapında yaklaşık 2,3 milyon insanı etkileyen, genç yetişkinlerde ortaya çıkan, kişinin sosyal ve meslek hayatında kısıtlamalara neden olarak ileri düzeyde engellilik yaratan ve yaşam kalitesini bozan nörolojik bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin savunma amaçlı olarak sinir hücrelerini çevreleyen miyelin kılıfı yok etmeye çalışması ile ortaya çıkan bir merkezi sinir sistemi hastalığı olan MS, 15-50 yaşları arasında özürlülüğe neden olan en yaygın hastalıklardan birisidir.
MS kronik bir hastalıktır, bir bölümü ataklarla seyrederken bir bölümü baştan veya sonradan ilerleyici olarak seyreder. Merkezi sinir sistemi hasarına bağlı tüm belirti ve bulgular ortaya çıkabilirse de kollar ve bacaklarda güçsüzlük, duysal belirtiler, yorgunluk, mesane problemleri, diplopi (çift görme), görme bulanıklığı gibi görsel belirtiler ve dizartri (motor konuşma bozukluğu), bellek-konsantrasyon-dikkat bozukluğu gibi kognitif belirtiler hastalarda sık görülen belirtilerdir.
Tanı – İzlem- Tedavi
Tanıda klinik ve laboratuvar bulguları, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), BOS (beyin-omurilik sıvısı) incelenmesi önemlidir. MRG ile beyin ve omurilikte lezyonlar ve plaklar saptanır.
MS tanısı olan hastalarda tedavi; atak tedavisi, immunomodülatör tedaviler ve semptomlara yönelik tedaviler olarak üç bölümde incelenebilir. Semptomlara yönelik tedaviler hastanın günlük yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir ve hastaya özgü yaklaşım gerektirir. Semptomlara yönelik olarak kas kuvvetini artıran, fiziksel uyumu ve dengeyi geliştiren çeşitli egzersizlerden yararlanılır. Hasta uygun olan spor aktivitelerine ve ilgisini çeken yoga, meditasyon gibi gevşemeyi kolaylaştıran öğretilere yönlendirilir. Ek olarak sıcak uygulamalardan ve ortamlardan, aşırı yorucu aktivitelerden kaçınılması, düzenli uyku ve iyi beslenme konusunda dikkat edilmesi önerilir.
Rehabilitasyon; kişinin fiziksel, psikolojik, sosyal ve mesleki olarak en üst düzeyde bağımsızlığa ulaşmasına yardım eden bir eğitim ve tedavi sürecidir. MS’te fiziksel ve kognitif bozuklukların yanı sıra emosyonel ve sosyal etkilenmenin de olması, ayrıca hastalık seyrinin öngörülememesi gibi nedenlerle klasik bir rehabilitasyon modeli uygulamak zordur. Hastalığın kendine özgü doğası nedeniyle MS rehabilitasyonu diğer nörolojik hastalıklardan biraz farklı özellikler taşımaktadır. MS rehabilitasyonu hastalığın değişken semptomlarına göre şekillenen dinamik bir süreçtir, hastalığın her aşamasında (bozukluk, özürlülük ve engellilik) merkezine hastayı alan ve onun aktif olarak katılımını gerektiren multidisipliner ve kapsamlı bir yaklaşım gerektirir. Hastanın hastalık hakkında iyi bilgilendirilmesi, kısa ve uzun vadeli rehabilitasyon uygulamalarının seçiminde karar sürecine aktif olarak katılması gerekmektedir.
Rehabilitasyonda MS’de sık görülen spastisite, ağrı, mesane ve barsak işlev bozuklukları, yürüme bozukluğu gibi semptomlarla mücadelede her bir semptom için ayrı bir ekip çalışması gerekebilir ancak ekipte mutlaka fizyoterapist, psikiyatrist ya da psikolog yer almalıdır. Son olarak hastalığın takibinde atakların engellenmiş olmasının ve görüntüleme çalışmalarında yeni lezyonların olmayışının hastalığın iyi kontrol altına alındığının ve hastalık seyrinin iyi olacağının en önemli göstergeleri olduğunu bilmek gerekmektedir.