Kurtuluş paradoksu

Av. İrfan SÖNMEZ

01-11-2023 10:53

Devlete dönüşen siyasi hareketler, bir süre sonra kazanımlarına meydan okuyan dini hareketlerle karşılaşmışlardır. 

Bunun kendi tarihimizde de örneği var: Kurucuların hedefleri ile bir iki nesil sonra gelenlerin çizgileri birbirinden farklıdır. 

Milli kurtuluş hareketleri çoğunlukla sadece dışarıdan gelen zalimlerden kurtulmayı amaçlamaz, bu işin kolay tarafıdır, dış baskıların içeride yarattığı etkilerden kurtulmayı da amaçlar. İşin zor tarafı da budur. Çünkü kurtarıcılar, kurtarmak istedikleri halkın bir kısmı ile karşı karşıya gelir, düşüncelerini toplumsallaştıramama tehlikesiyle karşılaşabilirler. Yapılması gereken ilk iş toplumsal bilinci yükseltmektir. (s.21) 

Bu ikili kurtuluşla ilgili Tunuslu Yahudi Albert Memmi'nin sözleri mühimdir: “Yahudilerin çifte baskıdan kurtarılması gerek: uğradıkları saldırılardan kaynaklanan dış baskıdan ve kendilerine uyguladıkları iç baskıdan."(s.19) 

İç baskıyı sağlayan, yabancı egemenliğinin arabulucuları olan içerideki geleneksel elitlerdir. Bunlar ezilen ulus ve onun yöneticileri arasında yabancı hakimiyeti adına arabuluculuk yapan tiplerdir. Bu -Yahudi bezirgân- figürü yabancı hakimiyetinde olan her ulusta vardır, kurtuluş mücadelesinin amaçlarından biri de bu rolü ve onu üstlenenleri bertaraf etmektir. (s.20) 

Michael Walzer," Kurtuluş Paradoksu, Seküler Devrimler ve Dini Karşı Devrimler" isimli kitabına bu cümlelerle başlıyor. 

İsrail, Hindistan ve Cezayir örneklerini inceleyen yazar, çalışmasında bu ülkelerdeki kurtuluş mücadelelerinin seküler karakterli olmasına rağmen niçin bir süre sonra din ve gelenek temelli karşı devrimlerle karşılaştığını sorgular. 

Walzer, Kurtuluş mücadelelerinin safhalarını şu şekilde açıklar: “Yabancı egemenliğinin herhangi bir türünün altına girip buna alışan topluluklar, birdenbire onları kurtarmak için ortaya çıkanlara şüphe ile bakarlar...ancak öncü militanlar zaferin mümkün olduğunu bir kere gösterdiler mi, birçok insan kurtuluş mücadelesini benimseyip katılmaya başlar."(s.21-34) 

Kurucu veya kurtuluşçuların karşılaştığı en büyük güçlük, kitleleri ikna etmeye çalışırken karşılaştıkları dirençlerdir. Onun için önce toplumsal bilinci yükseltmeye çalışırlar. Bu da kurtarılacak ulusa hâkim olan zihniyetle mücadeleyi gerektirir. Yazar İsrail, Cezayir ve Hindistan örneğinden hareketle," bunun için sıklıkla dinle karşı karşıya gelmek olduğunu söyler. Cevahirlal Nehru'dan alıntı yaparak, çünkü der: din, hâkim toplumsal düzene ve aslında her şeye karşı bir teslimiyet felsefesi öğretir. Öteki dünyaya inanmak, burada işler ne kadar kötü giderse gitsin, daima elverişli bir konfor sunar."(s.23) İngiliz hakimiyetine karşı Hinduizm'in oynadığı rol budur:" Hinduizm...bizi bin yıllık yenilgiye ve durgunluğa maruz bıraktı. İnsanın insanla sözleşme yapabileceğine, bir devlet kurabileceğine dair hiçbir fikir vermedi. Nüfusun dörtte birini köleleştirdi... Geri çekilme/durma felsefesi, insanları entelektüel açıdan zayıflattı ve meydan okumalara karşı donanımsız bıraktı."(s.24) 

Benzer düşünceler ilk Siyonistlerde de vardır: “Yahudi dininin, modern hayatın gerekliliği ile çeliştiği için er ya da geç tedavülden kalkacağına inandıkları için (s.40) dini değil, seküler bir kurtuluş projesi oluşturmuşlardı. 

Her şeye teslimiyeti öğütleyen din yorumları olduğu doğrudur ancak bunu genelleştirmek, dinleri toplumu uyuşturan Marksist bakış açısıyla görmektir. Doğru olan, dinler neyi emrederlerse emretsinler, inananlarının onları kendi rahat ve konforlarına göre yorumlamalarıdır. Mücadele etmekten kaçınanlar, dinlerini de ona göre yorumlayacaklardır. Nitekim yorumlamışlardır da... 

Nehru, yabancı egemenliğine uyum sağlamayı dini tevekkül ile ilişkilendirmesine rağmen yazar, "ancak der, ulusal kurtuluş hareketleri, dinin sağladığı bu konforları boş vaatler olarak nitelendirirlerse büyük hataya düşerler. Din, gidişatı tersine çevirme ve zafere dair fanteziler ve sonrasında, ara ara yeni uyanıcı, binyılcı hareketler üretir."(s.22) Ancak bu üretim sonuçsuz ve faydasızdır. “Bin yılcılık yabancı egemenliğine karşıymış gibi gözükür ve bir ölçüde öyledir ve fakat aynı zamanda bir siyasi uzlaşma biçimidir. Çünkü istikrarlı ve kalıcı bir muhalif siyaset üretmediği gibi o beklenen binyıl asla gelmez,"(s.24) insanları beklemeye teşvik eder. Ahir zamana veya beklenen kurtarıcıya havale edilen bütün kurtuluş siparişleri aslında o gelecek olana (aslında gelmeyecek olan) kadar hareketsiz kalmayı önerir. 

Walzer'e göre Siyonist liderler de -daha önce ifade edildiği gibi-aslında manevi kurtuluşu hedefleyen bir devlet istememişlerdi. Çoğu laik, Batılı eğitim almıştı. T. Herzl Avusturya eğitimi alan tipik bir milliyetçiydi. İsrail’in ilk devlet başkanı Chaim Weizman Alman üniversitelerinde eğitim almış, Manchester Üniversitesinde bir araştırmacıydı, Cezayir kurtuluş hareketinin kalemi Frantz Fanon, Fransa'da tıp ve psikiyatri eğitimi almıştı, diğer kurtuluşçular Cezayir'deki Fransız okullarında okumuştu, Bin Bella Fransa'nın en büyük nişanını bizzat De Gaulle'ün elinden almıştı, Nehru İngiliz okullarında eğitim görmüştü, yazara göre kurtarıcıların zalimin ülkesinde ve onun kültürü ile yetişmiş olması ulusal kurtuluş tarihinin ortak bir temasıydı.(s.33) Bu aynı zamanda geleneksel eğitimden çok, modern eğitimin -özgürlükçü- liderler çıkardığı anlamına geliyor. Nitekim bugün Müslüman Yönetimler Altında Yaşayan Kadınların merkez ofisi, Cezayir veya nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede değil, Londra’dadır. Müzakere yanlısı Hintli ulusal kurtuluş yanlılarının çoğu ve sebepleri farklı da olsa ilk kurtuluş prensiplerini savunan Cezayir kurtuluşçularının bir kısmı ABD’de yaşıyor." (s.132-133) 

Yazar, bir karşı devrimle karşılaşmamak için, din ve geleneğin gücünü görmezden gelmek yerine, başlarda gelenekle kurulacak geniş çaplı ve güçlü bir ilişkinin bunu engelleyebileceğini, zamanında bu yapılabilse, muhtemelen Siyonizm'in de daha incelikli, daha demokratik bir kültüre sahip olacağını ve bugünkü radikalizmin olmayacağını belirtir. (S.134) Oysa bazı kurtuluş hareketlerinde geçmiş tümüyle reddedilmiş, bu da:" yeni bir kültür inşası için çok az malzeme bırakmıştır. Kurtarıcılar, bir dizi tatil, bir dizi kahraman, bir dizi anma ritüeli, bir dizi şarkı ve bir dizi danslar icat ederek bu açığı kapatmaya çalışırlar. Bir süreliğine insanlar bu ritüelleri benimser, bir nesil sonra yapay olduğu için bu anmalar, kahramanlar çekiciliğini yitirir. Gençler ya popüler kültürün heyecanlarına ya da dini uyanışın hararetine kapılırlar. Fanon’un ifadesiyle: “köklerini söküp atan kadınların kızları, köklerini yeniden toprağa gömüp, dini inançlara geri dönüyorlar" dediği (43-44) dönüşüm başlar. 

Çalışmada, seküler başlayan kurtuluşçu üç hareketin (İsrail, Cezayir ve Hindistan) başarıya ulaştıktan sonra nasıl giderek muhafazakarlaştıkları, yazarın ifadesiyle, nasıl -karşı devrimle- karşı karşıya kaldıkları akıcı bir dille anlatılıyor. Kurtuluş hareketlerinin, (özellikle Siyonizm'in) sahneye çıkışıyla başarıya ulaştıktan sonra, geçirdikleri dönüşümü merak edenler için okunması gereken bir kitap. Yazar, "her ne kadar eski İsrailliler gibi, modern militanlar da vaat edilmiş topraklara ulaştıklarını düşünüyorlarsa da Mısır'ı da bagajlarında taşıdıklarını henüz keşfetmediler"(s.46) diyerek önemli bir hatırlatmada bulunuyor. 

DİĞER YAZILARI İYİ Parti kongresi, Akşener’in vedası 01-01-1970 03:00 Hak'ka batılı karıştırmak 01-01-1970 03:00 Şimdi milliyetçilik yapma zamanı 01-01-1970 03:00 Dil üzerinden bölücülük 01-01-1970 03:00 Balkon konuşmasının satır araları 01-01-1970 03:00 Milliyetçiliğin özlü bir tarihi 01-01-1970 03:00 Ahlaksız siyaset kaybetti 01-01-1970 03:00 Kazanan demokrasidir 01-01-1970 03:00 Tony Blair'in yolculuğu 01-01-1970 03:00 Kazanan milliyetçilik olmalı 01-01-1970 03:00 Bir terör saldırısının düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 Asıl tehdit bu siyaset tarzıdır 01-01-1970 03:00 Ülkücülük yağmalanırken 01-01-1970 03:00 Yerlikaya ve mafya operasyonları 01-01-1970 03:00 Bülbülü öldürmek 01-01-1970 03:00 DEM üzerinden milliyetçilik 01-01-1970 03:00 Biz seyrederken yahut siyasi münafıklık 01-01-1970 03:00 Mülakatlar ve iktidar 01-01-1970 03:00 Korkuları yönetmek 01-01-1970 03:00 Milliyetçilik ve İslam 01-01-1970 03:00 Sisi ile barış 01-01-1970 03:00 Montaigne haksız mı? 01-01-1970 03:00 Zana ve Ahmet Türk’ün çağrısı 01-01-1970 03:00 İslam düşüncesi ve ikbal 01-01-1970 03:00 Enkazdan oy çıkarmak! 01-01-1970 03:00 Aynı kaba tükürmek 01-01-1970 03:00 Düşün artık yargının yakasından 01-01-1970 03:00 Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail kararı 01-01-1970 03:00 Şeyhefendi'nin rüyasındaki Türkiye 01-01-1970 03:00 Sinan Ateş dosyası neyi bekliyor? 01-01-1970 03:00 Terörle mücadelede söz birliği ve kararlılık 01-01-1970 03:00 Deizm ve Kuran 01-01-1970 03:00 SULTAN DİNİN İKİZ KARDEŞİ OLUNCA 01-01-1970 03:00 Şehitlerimize dokunmayın! 01-01-1970 03:00 Dağın sözünü meclise taşımak 01-01-1970 03:00 Kabuk bağlamış yaraları deşmek 01-01-1970 03:00 ŞEHY SAİD 01-01-1970 03:00 ARAP'I SEVMEK YAHUT SEVMEMEK 01-01-1970 03:00 Kuyu ve külhan 01-01-1970 03:00 YUNANİSTAN ZİYARETİ 01-01-1970 03:00 İYİ Parti’nin kararı 01-01-1970 03:00 MİLLİYETÇİLİK VE MODERNİZM 01-01-1970 03:00 Atatürk Demirtaş’a selam gönderir miydi? 01-01-1970 03:00 Türkiye'de din anlayışında değişim süreci 01-01-1970 03:00 Yargı bağımsızlığı 01-01-1970 03:00 ABD/İsrail yapımı soykırım 01-01-1970 03:00 CHP’de yeni dönem 01-01-1970 03:00 Meclisin imkanlarını milletin aleyhine kullanmak! 01-01-1970 03:00 NİCE YÜZ YILLARA 01-01-1970 03:00 İslam düşüncesinin siyasal ufku 01-01-1970 03:00 Irak, Suriye, Libya ve Filistin, ya sonra?  01-01-1970 03:00 Para ve Faiz 01-01-1970 03:00 FİLİSTİN,İSRAİL,BATI’NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ 01-01-1970 03:00 Hamas'ın saldırısı ve Filistin sorunu 01-01-1970 03:00 Öz vatanda sığınmacı olmak 01-01-1970 03:00 AİHM kararları ve çifte standart 01-01-1970 03:00 Mafya ile mücadele 01-01-1970 03:00 Tek dil, bütünleştirir 01-01-1970 03:00 Edepsizliğin dini yoktur!  01-01-1970 03:00 Cabiri; yeniden yapılanma -2 01-01-1970 03:00 Bölünme Anayasası 01-01-1970 03:00 DAĞINIK MUHALEFET 01-01-1970 03:00 BİN DOKUZYÜZ YETMİŞ SEKİZ 01-01-1970 03:00 Tarihi parçalamak 01-01-1970 03:00 İtaat ve itaatsizlik üzerine 01-01-1970 03:00 Milliyetçiler nasıl birleşir? 01-01-1970 03:00 Milliyetçilerin birliği 01-01-1970 03:00 Cabiri ve yeniden yapılanma 01-01-1970 03:00 BAHÇELİ’NİN İTTİFAK ÇAĞRISI 01-01-1970 03:00 Çürüme 01-01-1970 03:00 Yerel seçimlere doğru, ittifak mı, tek başına mı? 01-01-1970 03:00 İSLAM VE SİYASET 01-01-1970 03:00 Hukuk olmadan ekonomi düzelmez! 01-01-1970 03:00 VATANDAŞ NEREDE, MUHALEFET NEREDE? 01-01-1970 03:00 ZAM YAĞMURU VE ALDATMA USTALARI 01-01-1970 03:00 İslam, demokrasi ve Türkiye 01-01-1970 03:00 Bu kafayla mı? 01-01-1970 03:00 KAYBETME PSİKOLOJİSİ İLE SEÇİM KAZANILMAZ 01-01-1970 03:00 Fransa’dan ders almak 01-01-1970 03:00 MERDAN YANARDAĞ, ÖCALAN 01-01-1970 03:00 İYİ PARTİ KONGRESİ VE YENİ SİYASETİN İPUÇLARI 01-01-1970 03:00 Bir kitap ‘Popülizmin küresel yükselişi’ 01-01-1970 03:00 Dini cehalet ve fanatizm 01-01-1970 03:00 Sorunumuz din ve milliyetçilik satanlardır 01-01-1970 03:00 14 MAYIS SEÇİMLERİ VE BATI 01-01-1970 03:00 BİZ PKK'YA BAKARKEN... 01-01-1970 03:00 Yeni hükümet ve beklentiler 01-01-1970 03:00 Suçlu sadece muhalefet mi? 01-01-1970 03:00 Gyges'in yüzüğü yahut bağımlı yargı 01-01-1970 03:00 BİR HATIRA:GÜN SAZAK'IN ARDINDAN 01-01-1970 03:00 Geleceğini başkalarının ellerine bırakan toplum 01-01-1970 03:00 Anketler ve sonuçlar 01-01-1970 03:00 TARAFIMIZ BELLİ! 01-01-1970 03:00 Ayrıştırma siyaseti yerine birleştirme siyaseti 01-01-1970 03:00 Türkiye değişim istiyor 01-01-1970 03:00 AKP giderse... 01-01-1970 03:00 Milliyetçiler birleşiniz! 01-01-1970 03:00 Zamansız söz kime yarar 01-01-1970 03:00 EKONOMİK KRİZ,MİLLİYETÇİLİK VE AYRIŞMA 01-01-1970 03:00 Enfokrasi 01-01-1970 03:00 Testi kırıldı 01-01-1970 03:00 Akşener ve Altılı masa 01-01-1970 03:00 DAHA SORGULAMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ? 01-01-1970 03:00 Zaman daralıyor 01-01-1970 03:00 AFET BÖLGESİ, KADER-TEDBİR 01-01-1970 03:00 Deprem, Hatay ve Sığınmacılar 01-01-1970 03:00 Acımız büyük 01-01-1970 03:00 Büyük felaket 01-01-1970 03:00 Akşener ne diyor? 01-01-1970 03:00 Ortak politikalar metni, bir iktidar sıçraması 01-01-1970 03:00 Her seçim İmralı 01-01-1970 03:00 KARNE HEDİYESİ 01-01-1970 03:00 Bu sese kulak verilmeli 01-01-1970 03:00 FAY HATLARI ÜZERİNDE SİYASET 01-01-1970 03:00 Tutukluluk ve siyaset 01-01-1970 03:00 SİNAN ATEŞ'İN YAKTIĞI ATEŞ 01-01-1970 03:00 Yeni bir milliyetçi sıçrama 01-01-1970 03:00 ŞİDDET KÜLTÜRÜ 01-01-1970 03:00 Robotların duyguları yoktur! 01-01-1970 03:00 Tepkileri toplumsallaştırmak 01-01-1970 03:00 Seçilmiş travma 01-01-1970 03:00 Akşener’in suçu! 01-01-1970 03:00 Sosyal medya ve seçimler 01-01-1970 03:00 HERKES İÇİN ADALET 01-01-1970 03:00 Mahkeme kararı ile Kılıçdaroğlu’nun önü açıldı 01-01-1970 03:00 Yargı’nın intiharı 01-01-1970 03:00 ÇOCUK İSTİSMARI, STRATEJİSİZLİK 01-01-1970 03:00 ASKERİMİZ FAKİRDENDİR 01-01-1970 03:00 POST KAVGASI DEĞİL,VATAN KAVGASI 01-01-1970 03:00 Seçmenle duygusal ilişki kurmak 01-01-1970 03:00 YALANLA AVUNMAK 01-01-1970 03:00 Telafisi olmayan bir seçim 01-01-1970 03:00 Parti kapatma: Hukuk ve siyaset 01-01-1970 03:00 Sisi, Esat, muhalefet 01-01-1970 03:00 Parti kapatmak 01-01-1970 03:00 HDP, HANGİ MASANIN ALTINDA? 01-01-1970 03:00 HDP ile görüşme 01-01-1970 03:00 YERLİ VE MİLLİ OTOMOBİLDE SORULAR 01-01-1970 03:00 Suçlu bulundu: Türklük 01-01-1970 03:00 SİYASÎ İSTİKRAR VE GÜNDEM 01-01-1970 03:00 Kapanmış yarayı deşmek 01-01-1970 03:00 Fakıbaba, erdemli siyaset 01-01-1970 03:00 SİYASETÇİNİN BAŞARISI NE İLE ÖLÇÜLÜR? 01-01-1970 03:00 SEÇMEN EĞİLİMLERİNİ ANLAMAK 01-01-1970 03:00 Demokrasi ne ile var olur? 01-01-1970 03:00 YORUMA AÇIK OLMAYAN NAS BUDUR! 01-01-1970 03:00 BİZDEN Mİ OLSUN, ONDAN MI OLSUN? 01-01-1970 03:00 Bu kafayla terör bitmez! 01-01-1970 03:00 Sığınmacı sorunu, biz ve ABD 01-01-1970 03:00 SİYASİ NEZAKET VE CHP 01-01-1970 03:00 AHLAK KRİZİ 01-01-1970 03:00 Anketler ne diyor? 01-01-1970 03:00 İttifak ve nezaket 01-01-1970 03:00 Selçuklunun Osmanlının torunu, cumhuriyetin çocuklarıyız... 01-01-1970 03:00 Adaylık tartışmaları 01-01-1970 03:00 CUMHURBAŞKANI KİM OLMALI? 01-01-1970 03:00 YA HUKUK DEVLETİ YA YOLSUZLUK DEVLETİ 01-01-1970 03:00 KAFALAR DEĞİŞMEDİKÇE 01-01-1970 03:00 TARİH ÜZERİNDEN KUTUPLAŞTIRMA 01-01-1970 03:00 İMAM HATİPLER VE ŞARKICI GÜLŞEN 01-01-1970 03:00 EKONOMİK SORUNLARI ÇÖZECEK KADRO 01-01-1970 03:00 Doğru aday, kazanacak adaydır 01-01-1970 03:00 Keskin dil barış getirmez 01-01-1970 03:00 PARTİLER, İHTİMALLER 01-01-1970 03:00