GENEL UYARILMIŞLIK HALİNİN ÖGRENMEYE ETKİSİ

UZMAN ÖĞRETİCİ - AYŞE ALTUĞ

06-12-2022 17:07

Genel uyarılmışlık hali kısaca bireyin çevrede bulunan uyarıcıları alabilme derecesidir. Bireyin etkili bir öğrenme gerçekleştirebilmesi için orta düzeyde bir genel uyarılmışlık halinde olması gerekir. Çünkü zihin aynı anda birçok işlevi yapabilme kapasitesine sahip olsada kalıcı öğrenmeler için dikkatin sadece bir alana verimli bir şekilde yoğunlaştırılması gerekmektedir. Birey aynı anda hem müzik dinleyip hem kitap okuyorsa zihinsel olarak aynı anda yapılan etkinliklerden dolayı bölünmüş dikkat hali ortaya çıkacaktır ki bu da yapılan etkinlikten tam anlamıyla verim alınamamasına neden olacaktır. Çünkü birey aynı anda dikkatini iki etkinliğe yönelttiği için öğrenmenin gerçekleştiğini zannetsede şekil zemin ilişkisi araya girecek ve kimi zaman zihni kitaptaki sözcüklere odaklanacak kimi zaman da müziğe odaklanacaktır ve bir öğrenme durumu diğerini bastıracağı için verimsiz bir öğrenme ortaya çıkacaktır .Yine bir örnekle açıklarsak durumu: Bir çocuk hem yatakta uzanmak istiyor hemde ödevlerini yapmaya çalışıyor olsun. Bu durumda çocuğun uyarılmışlık düzeyi beklenen seviyede olamaz çünkü zihin uyumak istediğinde ödev yapma isteği (şekil/zemin ilişkisi) ikinci planla kalacak ve zihin dikkatini daha çok yoğunlaştırdığı etkinliği yapacaktır. Bu durumda çocuk ya ödevlerini yapamadan uyuyacaktır ya da ödevler anlaşılmadan verimsiz bir şekilde tamamen yapmış olmak için yapılacaktır.

Aynı zamanda birey çok yorgun olduğu halde bir etkinliği yapmaya çalışıyorsa aslında verimsiz bir şekilde o etkinliği yapıyordur. Yorgunluk sebebi ile dikkatini bir alana yöneltemiyordur.

Bu durum çocuklarımız için de geçerlidir ve onların ihtiyaçlarının olabildiğince öğrenme öncesi karşılanması gerekmektedir. Sabah aç bir şekilde okula gönderilen çocuk acıktığı için sürekli içinden veya sesli bir şekilde "ama ben açımmm" diye kendini ifade edecektir. Onun için o anda açlık duygusu ön planda olduğundan dikkatini sınıfta anlatılanlara vermeye çalışsada verimsiz bir şekilde süreci geçiriyor olacaktır. Aç olduğu için uyarılmışlık düzeyi düşmüştür ve o an için onun en önemli ihtiyacı karnının doyurulmasıdır. Dikkatini derse odaklamaya çalışsada tam anlamıyla odaklanamayacaktır. Yine aynı şekilde tuvaleti gelen bir çocuk bunu ifade edemiyorsa veya o anda ihtiyacını gideremiyorsa istemsizcede olsa dikkati bölünecek  ve yine öğrenmek için tam anlamıyla zihni uyanıklık seviyesinde olmayacaktır. Aksi durumda ise yani kahvaltısını yapmış, uykusunu verimli bir şekilde almış, dinlenmiş ve hemen hemen tüm ihtiyaçlarını gidermiş bir çocuk için uyarılmışlık düzeyi daha da artmış olur. Çünkü çocuğun karnı toktur ve derste "Ben çok acıktım." diye düşünmeyecektir . Bir diğer örnek, elleri çok üşümüş olan bir çocuğun yazı yazmasını bekliyorsak aslında büyük bir beklenti içine girmiş oluruz . Çünkü çocuk elleri üşüdüğü için dikkatini yazma eylemine yoğunlaştırmakta zorlanacaktır. Kalemi elleri üşüdüğü için doğru tutamayacak veya zihni ellerinin üşümesine odaklandığı için yazıyı yazıyor olsa bile dikkati yazdıklarında olmayacaktır.

Genel uyarılmışlık halini birçok şey etkilemektedir. Bunlardan bazıları : uykusuzluk, açlık, ortam sıcaklığı,yorgunluk, hastalık,ön yargılar ,dışarıdan gelen gürültü, ortam sıcaklığı,oturulan yerin sertlik yumuşaklığı vb. Bu nedenle de uyarılmışlık halinin ayarlanabilmesi için dış faktörlerin de dikkati engellemeyecek düzeyde olması gerekmektedir. Çok soğuk veya çok sıcak bir ortamda çocuk dikkatini okuma etkinliğine yöneltemez çünkü burada uyarılmışlık düzeyi dış ortam engellerinden dolayı yarıya düşecektir.

Özetlemek gerekirse bir çocuğun uyarılmışlık halinin arttırılabilmesi için öncelikle onun ihtiyaçlarının giderilmiş olması gerekmektir. Yorgun, hasta, aç, üzgün, kızgın vb. hallerde dikkatleri tam olarak bir alana yönelmeyeceği için etkili ve verimli bir öğrenme de gerçekleşmeyecektir. Bu nedenle hem çocuklarımız için hem de kendimiz için uyarılmışlık düzeyimizi arttırmak amacıyla dikkatimizi dağıtan etmenleri olabildiğince minimum seviyeye indirmemiz, enerjimizi o an yaptığımız eyleme yöneltmemiz gerekmektedir.

DİĞER YAZILARI ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERDE GÜNLÜK YAŞAM BECERİLERİ 01-01-1970 03:00 OYUN VE OYUN TERAPİSİ 01-01-1970 03:00 EĞİTİM/ÖĞRETİM HAYATINDA BİREYSEL FARKLILIĞIN ÖNEMİ NEDİR? 01-01-1970 03:00 ÇOCUK RESİMLERİNDEKİ RENKLERİN BİZE ANLATTIKLARI 01-01-1970 03:00 Göz Kontağı Kurmak Nedir? 01-01-1970 03:00 Okulda Oryantasyon Süreci Nedir? 01-01-1970 03:00