SORUMLU SADECE MÜTEAHHİTLER Mİ?

Ahmet Rauf Akay

13-02-2023 23:59

CB Yardımcısı Fuat Oktay; yıkılan binalarda sorumluluğu olanlardan hesap sorulacağını söylüyor.

Tabi ki sorulmalı.

Ancak sadece bu binaları yapanlar mı sorumlu. On ilde 294 bin yapı İmar Affından yararlanmış. Yani ortalama bir buçuk milyon kişinin yaşadığı -yasalara uygun yapılmayan- bina, hükümete para sağlamak için  affedilmiş.

Zaten sayın Erdoğan'ın  bu yönde açıklamaları da var. Kaçak yapılara ruhsat verip bağış alıyoruz, diyordu. İşte o para tutkusu Türkiye'yi oradan buraya getirdi. Bugün itibarıyla 30 bin civarında ölümüz var. Muhtemelen  enkazların tamamı kaldırıldığında bu rakam iki belki de üç katına çıkacak.

Eğer hesap sorulacaksa, önce buradan başlamak gerekiyor. Sonra da sırasıyla; çalan müteahhitlerden, rüşvetçi belediyelerden, başta din olmak üzere her şeyi ranta bağlayan hükümetten hesap  sormak gerekir. On binlerce insanın kanı üç beş müteahhidi içeri atarak kapatılamaz. Eğer herkes sorumluluklarını yerine getirseydi belki bugün bu ölçüde bir yıkım ve can kaybı ile karşı karşıya kalmayacaktık.

Bu işin bir yanı, bir de deprem sonrası yapılmayanlar var. Kameralara bakarak bölgenin her yerinde ekiplerin çalıştığını sanmak yanıltıcı olur. Kameralar sadece bir enkazı çekebiliyor, oysa böyle binlerce enkaz var. Oralarda bir çalışma olup olmadığını bilebilmek mümkün değil. Bu konunun en canlı en doğru tanıkları deprem felaketine uğrayan  insanlardır. Evlerini, yakınlarını kaybeden, kurtarma çalışmalarını birebir yaşayan onlar. Bu konu üzerinde çok spekülasyon yapmaya da gerek yok. Depremzedeler," evet hükümet her şeyi yaptı, organizasyon mükemmeldi, Hızır gibi yardımımıza yetiştiler diyorsa" bizim için de mesele bitmiştir. Demiyorlarsa eğer, hepimiz için meseledir.

Ancak hep beraber gördüğümüz  kimsenin inkar edemeyeceği gerçekler de var. Mesela şu soruları sormak içi yanan, üzüntüsünden uyuyamayan her insanımızın hakkıdır:

-AFAD organize bir çalışma ortaya koyabildi mi?

-Yeterli arama kurtarma ekibi var mıydı?

-Asker zamanında devreye sokulabildi mi?

-Çadır, tuvalet, su, ekmek ihtiyacı zamanında giderilebildi mi?

-Madenciler depremden  hemen sonra bölgeye getirilebildi mi?

-Gelen yardımlar planlı bir şekilde dağıtıldı mı?

-Aradan 8 gün geçmesine rağmen barınma ihtiyacı giderilebilmiş mi?

-Seyyar mutfaklar zamanında kurulabildi mi?

Bu soruları çoğaltmak mümkün. Hiç bir vicdan sahibi bu sorulara müspet cevap veremez. 

Böyle devasa bir felakette elbette eksikler, yetersizlikler olabilir. Ancak iyi bir organizasyon ile eldeki malzeme en iyi şekilde kullanılabilirdi.Madenciler çok geç bölgeye sevk edildi. Gidenler de kendileri gitti. Zonguldak'taki madenciler bölgeye gelemedi.Onları süratle bölgeye taşıyacak planlı bir girişim olmadı. Asker tepkiler üzerine 2. günden sonra bölgeye taşındı. Hala depremzedelerin tuvalet ve barınma ihtiyacı tam manasıyla giderilmiş değil.

CB Erdoğan bir yıl içinde deprem konutlarının yapılıp yaraların sarılacağını söyledi. Bu yara sadece konut yaparak sarılır mı? Bu maddeci bakış tarzı her şeyi madde ile telafi edebileceğini düşünür. En çok da siyasal İslamcılarda yaygın bir bakış tarzıdır. Oysa hiç bir maddi giderimin telafi edemeyeceği o kadar çok yara var ki, anlatılamaz.Yani ev yapınca bunca ölenin, bunca yanlışın, ihmalin sorumluluğu ortadan kalkıyor mu? Hangi konutla günlerce toprak altında çırpına çırpına ölenlerin acısını hafifletebilir? 

Kimse boşu boşuna sorumluların cezalandırılacağını beklemesin. Gerçek sorumular yıkık dökük binaları imar affı ile yasal hale getirenlerdir. Gerçek sorumlular yirmi bir yıl boyunca kentsel dönüşümü gerçekleştiremeyenlerdir.Gerçek sorumlular rantı insan hayatından üstün tutanlardır. Gerçek sorumlular toplanma alanlarına imara açanlardır. 

Bu hesap birkaç müteahhit, bir kaç denetim firmasını cezalandırarak kapatılamaz. Her yetkinin tek kişide toplandığı bir rejimde her şeyin sorumlusu da o bir kişidir. 

DİĞER YAZILARI KAYBEDEN RANT VE KİBİR SİYASETİDİR 01-01-1970 03:00 PARTİLER VE TAHMİNLER 01-01-1970 03:00 MÜSTAKİL SİYASET VE İYİ PARTİ 01-01-1970 03:00 YAĞMAYA KOŞMAK 01-01-1970 03:00 HANİ HEDEP İLE GÖRÜŞEN HAİNDİ? 01-01-1970 03:00 HAK NEREDEYSE ORADA OLMAK! 01-01-1970 03:00 SİYASETTE “ASLA” DİYE BİR ŞEY YOKTUR! 01-01-1970 03:00 HEDEF; MİLLİ DEVLET 01-01-1970 03:00 GERÇEĞE DÖNÜŞ 01-01-1970 03:00 TARİKAT SİYASET TİCARET 01-01-1970 03:00 HÜDAPAR,HİZBULLAH VE BAŞKANLIK SİSTEMİ 01-01-1970 03:00 HÜDAPAR,HİZBULLAH VE BAŞKANLIK SİSTEMİ 01-01-1970 03:00 İYİ PARTİ KONGRELERİ 01-01-1970 03:00 ELEŞTİRİLER MHP'YE DEĞİL, ONU YÖNETENLEREDİR! 01-01-1970 03:00 İKİNCİ HDP 01-01-1970 03:00  CUMHURİYETİN 100. YILINDA YÜZLER GÜLECEK 01-01-1970 03:00 AHLAK YOKSA... 01-01-1970 03:00 AKLA ZİNCİR VURMAK 01-01-1970 03:00 BİZ BÖYLE Mİ OLACAKTIK? 01-01-1970 03:00 HANİ ÖZGÜR VE TARAFSIZ MEDYAYDINIZ? 01-01-1970 03:00 DİNLE KAVGA 01-01-1970 03:00